Hollandalı meslektaşlarının, hakim ve savcıların durumunu olağan karşıladığı Arslan: "Türkiye`de meslektaşlarımın yaşadıkları, en temel insan haklarıyla bile bağdaşmıyor, olanları üzüntüyle takip ediyorum. Bir kadın tesettüründen dolayı avukatlık yapamıyorsa, dini ve işi arasında bir seçim yapması gerekiyorsa bilin ki bu seçim çok çok ağırdır ve haksız bir seçimdir. Bir insanın başarılı avukat olup olmaması hukuk anlayışından anlaşılır"

En son Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak`ın eşi avukat Zübeyde Kamalak`ın yaşadığı olayı şaşkınlıkla izlediğini ifade eden Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Türkiye`de meslektaşlarımın yaşadıkları, en temel insan haklarıyla bile bağdaşmıyor, olanları üzüntüyle takip ediyorum. Bir kadın tesettüründen dolayı avukatlık yapamıyorsa, dini ve işi arasında bir seçim yapması gerekiyorsa, bilin ki bu seçim çok çok ağırdır ve haksız bir seçimdir. Bir insanın başarılı avukat olup olmaması hukuk anlayışından anlaşılır. Ne başörtüsü birisini iyi avukat yapar ne de mini eteği kötü avukat yapar" dedi.

"Türkiye`de okumuş olsaydım belki ben de mesleğimi yapamazdım" diyen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada yaşadığım özgürlük belki orada olmayacaktı. Müvekkilimi temsilen mahkemeye daha önce dilekçe vermişim ve duruşma esnasında biri bana `sen avukatlık yapamazsın` diyecek. Hollanda`da ve Avrupa`da düşünülmez bir olay. Mahkemede avukatın hakim tarafından reddedilmesi büyük saygısızlık olarak addedilir."

 

Time dergisine kapak olmuştu

 

2002 yılında Hollanda`nın ilk başörtülü avukatı olarak mesleğe başlayan ve o dönem medyanın yoğun ilgi gösterdiği Arslan, 11 yıldır girdiği sayısız davada başörtüsünden dolayı şimdiye kadar hiçbir sorunla karşılaşmadığını vurguladı. Başörtüsünü kimliğinin bir parçası olarak gören Arslan, Hollandalı meslektaşlarının, hakim ve savcıların bu durumunu çok olağan karşıladığını belirtti.

İşçi bir ailenin kızı olan 1971 Elazığ doğumlu Arslan, tüm eğitimini dört yaşında geldiği Hollanda`da tamamladı. Leiden Üniversitesi Hukuk Fakültesi`ndeki lisans eğitiminin ardından devletlerarası hukuk dalında yüksek lisans yapan Arslan, ilk önce Hollanda Adalet Bakanlığı`nda hukukçu olarak görev aldı. Beş yıl sonra bu görevinden ayrılarak ülkenin ilk başörtülü avukatı olarak mesleğe başlayan Arslan, 2008`de başarılarından dolayı Time dergisine kapak oldu. Time dergisinin "Avrupalı başarılı genç Müslümanlara" örnek gösterdiği Arslan, daha çok medeni hukuk, yabancılar hukuku, ticaret hukuku, aile hukuku ve ağır ceza davalarına bakıyor.

 

"Başörtülü görev yapmanın önünde hiçbir engel yok"

 

Başörtüsüyle avukatlığa ilk başladığında "çok küçük sorunlar" yaşadığını ifade eden Arslan, ancak bunların mesleğini yapmasını engelleyici büyüklükte problemler olmadığını söyledi. 2002`deki avukatlık yemininden önce hem barodan hem de Lahey Adalet Sarayı Başkanlığı`ndan başörtüsünün sorun oluşturmayacağı yönünde görüş aldığını hatırlatan Arslan`ın açtığı bu yolda onlarca kişi avukatlığa başladı.

Şu anda Hollanda`nın muhtelif kentlerinde başörtülü çok sayıda avukat olduğunu ve ülkede tesettürlü bir şekilde görev yapmanın önünde hiç bir engelin bulunmadığını vurgulayan Arslan, hakim veya savcı olması durumunda sorun çıkabileceğini, insanların tarafsız olmadığını düşünebileceğini kaydetti. Avukatlar için bunun kesinlikle geçerli olmadığına işaret eden Arslan, "Çünkü avukat olarak bir kere tarafsın. Birini temsil ettiğin için tarafsızlığını ispatlanman gerekmez" dedi.

Avrupa genelinde Müslüman ve kadın hakları konularında çalışmalarda bulunan ve bu kapsamda bazı sivil toplum kuruluşlarında aktif görev alan Arslan, zaman zaman Türkiye`de konferans ve seminerlere de katılıyor.