"15 Temmuz darbe girişimi bir darbenin yanında bir işgal girişimidir"
15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıl dönümü dolayısıyla, Bingöl Memur- Sen İl Teşkilatı kitlesel basın açıklama yaptı.
15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıl dönümü dolayısıyla Bingöl merkez Dörtyol Saat Kulesi önünde bir araya gelen Bingöl Memur-Sen İl Teşkilatı kitlesel basın açıklama yaptı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, grup adına basın açıklamasını Bingöl Memur-Sen İl Başkanı Mücahit Çelik okudu.
15 Temmuz'un darbe girişimi yanında bir işgal girişimi olduğunu söyleyen Çelik, bu girişimde 8 binden fazla askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç, 3 askeri gemi ve 4 bine yakın silah bu millete karşı kullanıldığını söyledi. Çelik, Meclis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekât Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT saldırıya uğradığını hatırlattı.
Genelkurmay, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, TRT ve onlarca kurum işgal edildi. Onlarca kurumun işgalini ise milletin engellediğini ifade eden Çelik, "Darbe girişimi sonucu 250 kahraman kardeşimiz şehit, 2 bin 193 kardeşimiz de gazi oldu. 15 Temmuz bize iki şey hatırlatıyor; Birincisi; FETÖ’cü ihanet. İkincisi; kahramanca direniş, vatana sadakat, şehadet ve yeniden diriliş. İhaneti de sadakati de unutmayacağız ve unutturmayacağız.” dedi.
"15 Temmuz bir şehadet geçididir." diyen Çelik, “Çanakkale’nin kınalı kuzularının, Kafkasların, Sarıkamışların, Yemenlerin hikâyesidir. 15 Temmuz bir şehadet şölenidir. 15 Temmuz bir diriliş gecesidir. 15 Temmuz bir iman manifestosudur. 15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız. Maalesef üzerinden bir yıl geçmesine rağmen belli kesimlerin hala 15 Temmuz ihanetinin boyutunun idrakinde olmadığını görüyoruz. Darbe başarılı olsaydı 16 Temmuz sabahı nasıl bir felakete uyanacaklarının farkında değiller. Hiçbir insani, İslamî, ahlaki değer taşımayan bu Bâtınî sapkın örgütlenmenin yapabileceği kötülükler tasavvur ve muhayyilemizi aşar. Darbe başarılı olsaydı Eski Türkiye’nin FETÖ'cü modifikasyonuna uyanacaktık.” ifadelerini kullandı.
Çelik, “Darbe geçekleşseydi Türkiye bu darbenin arkasındaki üst aklın oyuncağı haline gelecek, ekonomik olarak da bir sömürü ve yağma ülkesine dönüşecekti. 13 yılda dişimizle tırnağımızla elde ettiğimiz haklarımız elimizden alınacaktı. Darbe girişimi başarılı olsaydı, muhacirler sığınacak bir yurt bulamayacak, mazlumlar kendilerine uzanan yardım elini kaybedecekti. İşte bu gerçeklerin farkında olan milletin sadık evlatları o gece 'Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım' diyerek bir insan seline dönüştüler ve zulmün tankını topunu uçağını bombasını ezip geçtiler. Bu nedenle darbe ve işgal girişiminin başarılı olmasını canları pahasına önleyen şehitlerimize ve gazilerimize bir vatan borçlu olduğumuzu unutmayalım. Unutmayalım ki; onlar bu millete bu vatanı yeniden hediye ettiler. ” şeklinde konuştu.
Darbeyi FETÖ değil Küresel bir akılın planladığını, FETÖ tetikçiliğini yaptığını dile getiren Çelik, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu üst akıl 15 Temmuz öncesi DAİŞ’ten PKK’ya, FETÖ’den DHKPC’ye, TİKKO’dan Gezicilere bütün kozlarını oynadı. Başaramayınca darbeye yeltendi. Bu ihaneti 27 Mayıs’tan, 12 Eylül’den 28 Şubat ihanetlerinden ayıramayız. Bu darbelerin her biri aynı odakların ayrı taşeronlara verdikleri ihalelerdir. Peki, kim bu üst akıl? Suriye’de bizim karşımızda hangi aktörler varsa, Irak’ta tezlerimizi kimler çürütmeye, bizi denklemin dışında kimler tutmaya çalışıyorsa, Kendileriyle savaştığımız, binlerce evladımızı katleden teröristleri kimler koruyorsa, kimler onlara ülkelerini açıyorsa, kimler onlarla stratejik işbirliği içine giriyorsa bu işgal girişiminin arkasında onlar var.” dedi.
Çeklik, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “250 şehidimizin hatıralarına ve ailelerine, 2 bin 193 gazimize, kazandığımız 15 Temmuz zaferine sahip çıkalım. FETÖ davaları, Türkiye’nin darbeler tarihinin kirli parantezini kapatan 15 Temmuz direnişinin son hamlesi olması nedeniyle stratejiktir. Biz millet olarak, bu davanın hem mağduru, hem müştekisi, hem tanığı hem müdahiliyiz. Millet olarak aklımızla oynanmasına, darbecilerin cezadan kurtulmasına müsaade etmeyeceğiz. Nasıl ki 15 Temmuz ve devam eden günlerde meydanlarda direniş çadırları kurup nöbet tuttuysak, bugün de Fethullahçı Terör Örgütü, kirli emelleri, ahlaksız stratejileri, algı operasyonlarıyla birlikte tümüyle bertaraf edilene kadar nöbetimizi sürdüreceğiz. O gün ne kadar müteyakkız idiysek bugün de aynı his ve bilinçle teyakkuz halindeyiz. 15 Temmuz’da kanımızla kurtardığımız emanetimizin, davamızın, geleceğimizin, inancımızın, sinsi stratejilerde kaybedilmesine izin vermeyeceğiz. 15 Temmuz’un yıldönümü vesilesiyle şehitlerimize Yüce Rabbimizden rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyor ve şükranla anıyoruz. Zalimlerin hem bu dünyada hem de ahirette yaptıklarının hesabını vereceklerine inanıyoruz.”
Program yapılan dua ile sona erdi.(İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.