15 Temmuz’da hiçbir sosyal medyanın sela kadar güçlü olmadığını gördük
FETÖ'nün ABD desteğiyle gerçekleştirdiği darbe girişiminin 2’inci yıl dönümü dolayısıyla Mardin’in Nusaybin ilçesinde çeşitli programlar düzenlendi.
FETÖ'nün ABD desteğiyle gerçekleştirdiği darbe girişiminin 2’inci yıl dönümü dolayısıyla Mardin’in Nusaybin ilçesinde çeşitli programlar düzenlendi.
Dün, sabah saatlerinde başlayan resmi programlar, gün boyu devam etti. Camilerde Kur’an-ı Kerim okunarak darbede şehit düşenler için dualar edilirken, programlar sonrası çeşitli ikramlarda bulunuldu.
İlk program şehitlik ziyaretiyle başladı. Çağlar, Açıkköy ve Hamidiye Şehitlikleri ziyaret edildi. Şehitliklerde Nusaybin Müftüsü Üsame Anlağan tarafından Kur'an-ı Kerim tilaveti okunarak dualar edildi.
Daha sonra Zeynel Abidin Camii'nde 15 Temmuz şehitleri için mevlit okutuldu. İlçe Vaizi Abdurrahim Yıldırım ve din görevlileri tarafından okunan Kur'an-ı Kerim tilavetinden sonra Mevlid-i Şerif okundu. Yapılan dualardan sonra Nusaybin Kaymakamlığı ve Belediyesi tarafından vatandaşlara yemek ikramı yapıldı.
Nusaybin Müftülüğünde görevli din görevlilerin Kur'an-ı Kerim tilavetinden sonra ilçe Müftüsü Üsame Anlağan duasıyla program başladı.
Cumhuriyet Meydanında düzenlenen programda konuşan Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ruhullah Öz, darbe gecesinde okunan selaların önemine değindi.
15 Temmuz darbe girişiminin, bir kaç açıdan kendisi için milat taşıyan bir gece olduğunu ifade eden Öz, "Zamanında, bu halkın kimi mukaddesatları göz ardı edilmiş hatta yok sayılmıştır. Ama 15 Temmuz gecesinde elin oğlunda olan hiç bir sosyal medya aracı bendeki sela, ezan kadar güçlü olmadığının en önemli kanıtıdır." dedi.
Ezanın Türkçeleştirildiği döneme değinen Öz, "İlginçtir ezan metninde Türkçeye tercüme edilmeyen tek kelime 'Hayyalel Felah' olmuştur. Neden, diye sorulurmuş tercüme ekiplerine? Demişler ki 'zaten biz o kelimeyi tercüme edersek hiç bir manası kalmaz ki. Millete desek ki haydin kurtuluşa, bütün halk oralara seferber olur." ifadelerini kullandı.
Öz, "Bir 15 Temmuz gecesinde göz ardı edilen kimi mukaddesatımızın bu halkı ayağa kaldırmak, başkalarına baş eğmemek için nasıl başkaldırdığına vesile olduğuna tanık olduk. Dünyanın bütün sosyal medya araçlarını devreye soksaydınız o ezan-ı Muhammedinin bu halkı bir araya getirdiği, farklı bedeni tek bir ruhun ve misyonun çatısı altında birleştirdiği, bütünleştirdiği kadar bir etki göstermezdi. Nasıl ki Uhud, bize, bizim gibi görünüp de bizden olmayanların deşifre olmasına vesile olduysa 15 Temmuz da bizim gibi görünüp sözde bizim gibi olan ama haddizatında bizden olmayanların deşifre olduğu bir gecenin adı olmuştur. Bu nedenle her ne kadar 15 Temmuz gecesi zifiri bir karanlığın gecesi olarak dile getirilse de sabahı yarınlara aydınlık bir muştunun umuduydu. O açıdan 15 Temmuz musibeti, belki bizler için bin nasihatten daha değerli bir hadiseydi." şeklinde konuştu.
Programda Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Akan’da bir konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından 15 Temmuz Gecesini anlatan fotoğraf sergisi gezildi. Açılan fotoğraf sergisine vatandaşlar ilgi gösterdi.
Programın sonunda Türkiye'de eş zamanlı olarak gece saat 00.13'te tüm camilerden sela okundu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.