Darbe teşebbüsünün üzerinden tam bir yıl geçti fakat tazeliğinden, gündemdeki yerinden hiç bir şey kaybetmedi. Ciddi bir siyasi gündem olarak araya referandum girmiş olsa bile 15 Temmuzun önüne geçemediği gibi referandumun kendisi bile 15 Temmuz üzerine bina edilmiştir.

Hatta CHP'nin şu son yürüyüşü de 15 Temmuz üzerine bina edilmiş, 15 Temmuzun mağdur ettiklerinden medet umularak yapılmıştır. Yoksa siz bir tek Enis Berberoğlu için büyük kitleleri yollara düşürüp meydanlara yığabileceğinin hesabıyla mı hareket ettiğini sanıyorsunuz?

Kısacası çoğumuzun ifade ettiği gibi 15 Temmuz daha uzun bir müddet ülke gündemindeki yerini koruyacaktır.

Aslında son bir kaç yıl tek darbeyle değil karşılıklı darbelerle geçmiştir. Hakan Fidan'ın gözaltına alınmak istenmesi FETO'nün ilk somut darbe teşebbüsü olduğu gibi 17-25 Aralık da FETO'nün bir diğer darbe teşebbüsüydü, ikisinde de hedef doğrudan Recep Tayyip Erdoğan idi.

Bundan dolayı FETO'nün 15 Temmuz darbe girişiminden önce iktidarın FETO'ye büyük bir darbesi vardır ki o da dershanelerinin kapatılmasıdır.

Bu durum, FETO'nün üretiminin durdurulması, fabrikasının kapısına kilit vurulması, yani bunca hayallerinin sonu, her şeyinin elinden alınmasının başlangıcıydı.

Dershaneler ve buna ilave olarak okullar ülkeyi en ücra noktasına kadar bir ağ gibi örmüş,  yetmiyormuş gibi buna bir de sınav hırsızlıkları eklenmişti. Yani bu ülkenin geleceğine el koymaktı.

Tehlikeyi sezen Recep Tayyip Erdoğan kendi adamlarından bile destek görmeden bu cesur hamleyi yapmıştı. Dershanelerin kapatılması darbeden önceki darbeydi, hem de büyük bir darbe. Zaten FETO bunu kendisine karşı açılmış bir savaş kabul etmişti.

Bunun ardından yaklaşmakta olan YAŞ toplantısıyla dershanelerden sonra ordu içerisinde tasfiyelerle önemli bir hamle daha yapılacağını bildiği için FETO kendi darbe kararını almıştı.

Şunu demek istiyorum ki FETO'ye en büyük darbe 15 Temmuz'la birlikte temizlik harekatıyla vurulan darbe değil, ondan önce üretiminin durdurulduğu dershaneler darbesidir.

FETO'den bundan sonra ne beklenebilir? Sonuna kadar direnecektir, bu anlamda hamlelerin, hücumların arkası kesilmeyecektir. Fakat dışarıdan aldığı bunca desteğe rağmen darbe boyutunda bir harekete kalkışamayacağı inancındayız.

15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından dershane ve okulların ardından FETO geri kalan her şeyini de kaybetmiştir.

Öbür taraftan dünya genelindeki gücünü ve aldığı desteğin önemli bir kısmını halen elinde tutuyor olsa da merkezde yiyebileceği en büyük darbeyi yemiştir. Merkezi kaybedenlerin dışarda iflah olması mümkün değildir.

Gönül ister ki söz konusu bu kayıpların yanı sıra Pensilvanya'dakinden en aşağıdakine kadar herkes uhrevi kayıplarını gündeme getirip masaya yatırsalar, ümmetin bağrında açtıkları yarayı düşünseler...