Batman'ın Hasankeyf ilçesinde yaşayan Mukaddes Özdemir, evlenme hazırlığı yaptığı ve 2000 yılında düğününe bir hafta kala haksız itham ve iftiralar neticesinde tutuklanan ve ömür boyu hapse mahkûm edilen nişanlısı Mehmet Selim Özdemir'in yeniden yargılanmasını istedi.

Yaşadığı mağduriyeti İlke Haber Ajansı’na anlatan Mukaddes Özdemir (32), düğününe bir hafta kala nişanlısının işlemediği bir suçtan dolayı tutuklandığını, ardından 8 yıl süren yargılama sonucunda müebbet hapis cezasına çarptırıldığını söyledi.

“İşlemediği suçları, işlediğine dair belgeler kendisine zorla imzalattırıldı”

1999 yılında Mehmet Selim Özdemir ile nişanlandığını ve 6 ay gibi bir süre nişanlı kaldıklarını ifade eden Özdemir, “Düğünüme bir hafta kala 6 Nisan 2000 tarihinde nişanlım İslami çalışmalarından dolayı gözaltına alındı. Günler süren baskı, şiddet, işkence ve tehdit sonucunda gözleri bağlanarak işlememiş olduğu suçları işlediğine dair belgeler kendisine zorla imzalattırıldı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Sonuçlanamayan mahkemeler tam 8 yıl sürdü ve 13 Şubat 2008’de kendisine müebbet hapis cezası verildi. Cezası iyi halden dolayı 30 yıla düşürüldü.” dedi.

“Dönemin savcıları cezayı zan ile verdiler”

Bu süre zarfında çok zor günler geçirdiklerini vurgulayan Özdemir, “Mahkeme sürecinde bende mahkemeye katıldım. Kendisine atılan iftiralarla işlemiş olduğu suçlarla ilgili hiçbir tanık, şahit çıkmadı ve ispatlanmamış suçlardan dolayı ceza aldı. Dönemin savcıları bu cezayı zan ile verdiler. Ben nişanlıma inandığım ve güvendiğim için bekledim. Beklediğim için de asla pişman değilim. Ömür boyu da olsa beklemeye hazırım. Onun masum olduğuna inanıyorum. Nişanlım, ceza aldıktan sonra bana ayrılma teklifinde bulundu. Ben ona ayrılmak istemediğimi söyledim. Gerçekten suçsuz olduğunu da biliyorum.” diye konuştu.

Tutuklandıktan sonra nişanlısıyla görüşebilmek için cezaevinde nikâhlarını kıymak zorunda kaldıklarını belirten Özdemir, yetkili kurumlardan nişanlısının adil bir şekilde yeniden yargılanmasını talep etti.

“Ona inanıyorum, güveniyorum ve güvendiğim için de bekliyorum”

31 Ocak 2013 tarihinde Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'a mektup gönderdiğini aktaran Özdemir, açıklamalarının devamında şöyle dedi: “Hakkında hiçbir delil olmamasına rağmen kendisine nasıl bu kadar ceza verildiğini anlamış değilim. Bir gün kavuşma ümidiyle bekledik ve beklemeye devam ediyoruz. Nişanlım, mükemmel bir insandı. O karıncayı bile incitemeyecek kadar merhametli bir insandır. Akrabaları ve dostları tarafından çok sevilen bir insandı. Tehdit ve işkence altında polis tarafından alınan ifadeler mahkeme heyeti tarafından kabul edilerek nişanlım müebbet hapse mahkûm edildi. Ona inanıyorum, güveniyorum ve güvendiğim için de bekliyorum.”

“Mahkemeler o dönem taraflı oldukları için büyük ceza verdiler”

İyi insanlar oldukları için daha önce de büyük kızını Mehmet Selim Özdemir'in ağabeyine verdiğini söyleyen Mukaddes Özdemir’in babası Zeki Durgun, “Daha önce büyük kızımı Mehmet Selim Özdemir'in ağabeyine vermiştim. Bunların iyi, dürüst ve dindar olduklarını gördüğüm için bu kez ikinci kızımı da onlara verdim. Damadım olduğu için söylemiyorum, kendisine atılan suçların hiçbirini doğru bulmuyorum. Defalarca mahkemesine gittim ve hiç kimse onun aleyhinde bir şey söylemedi. Bugüne kadar da onun aleyhinde ne şahitlik, ne delil bulunmadı. Damadımın suçsuz olduğuna inanıyorum. O zamanki mahkemeler taraflı mahkemelerdi. Taraflı oldukları için mahkemeler o zaman büyük ceza verdiler. Hakkında bir tek delil dahi bulunmadıktan sonra beraat etmesi gerekiyordu, fakat bırakmadılar. Adil mahkemeler ve hâkimler olursa ilk mahkemede serbest kalacağını tahmin ediyorum. Yeniden yargılanma hakkı verilmelidir.” ifadelerini kullandı.

Nuşirevan Elçi; İsmim kullanılarak yalan haber yapıldı

Öte yandan Selim Özdemir hakkında bir internet sitesinde çıkan demeçleri nedeniyle tepki çeken Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi ise konu ile ilgili olarak İlke Haber Ajansına bir açıklama yaptı.

Söz konusu kişi Selim Özdemir’in dosyası hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını belirten Elçi, kendisini arayan muhabirin soruları kapsamında sadece Cumhurbaşkanının af yetkisinin hangi durumlarda olabileceği ile ilgili konuştuklarını, ancak haber sitesinin, kendi adını kullanarak, konuşmadıkları söylemler üzerinden yalan haber yaptığını söyledi.

Haberi yapanların seviyesiz bir iş yaptıklarını ve bu durumu da kendilerini arayarak onlara söylediğini belirten Elçi, “Doğruyu konuşmak konusunda kimseden çekinmem. Ancak malumunuz, bu haberi yapanlar aslında kendilerine yakışanı yapmışlardır.” diyerek haberi yapan internet sitesine tepki gösterdi.

Özellikle bu bölgede işkenceler altında alınan ifadelerin herkesçe malum olduğunu belirten Elçi, söz konusu dosya hakkında hiçbir bilgisi olmadığı için bu bağlamda bile bir değerlendirme yapamayacağını söyledi.  (M. Fatih Akgül-İLKHA)