2000’e Doğru dergisi ve Soner Yalçın
Soner Yalçın’ı bilirsiniz. Oda TV’nin sahibi, Doğu Perinçek’in talebesidir.
Soner Yalçın’ı bilirsiniz. Oda TV’nin sahibi, Doğu Perinçek’in talebesidir.
Doğu Perinçek’i bilirsiniz. Aydınlık’ın sahibi, Soner Yalçın’ın hocasıdır.
Peki 2000’e Doğru dergisini bilir misiniz? 90’lı yıllarda, 2000’e doğru yol alındığı için “2000” yılı bir marka haline gelmişti.
(Hatta Adnan Kahveci’nin isim babası olduğu Tekel 2000 sigarasının üretimi de o yıllara rastlar. Bakın yine konu, konuyu açıyor: 27 Mayıs darbesi sonrası da Silahlı Kuvvetler isimli bir sigara vardı. Ne zaman ki bu sigaranın üretimi durduruldu, işte “askeri vesayet” o gün sona ermiştir! Ki, askeri vesayet devam etseydi “35. Madde” isimli bir sigaranın üretilmesi de mümkündü!)
Evet, konuyu dağıttım; 2000’e Doğru’dan bahsediyorduk. Evet, bu dergi Doğu Perinçek’in çıkardığı, Soner Yalçın’ın da “istihbarat” şefliği yaptığı bir dergiydi.
***
Bu derginin bende tüm ciltleri mevcuttur. Arada bir bakarım. Bakarım ki, hiçbir şey değişmemiş. Aslında Doğu Perinçek ve Soner Yalçın bugün değişse de aslında hiçbir şey değişmemiş.
Geçenlerde 2000’e Doğru dergisinden rastgele birkaç sayıya baktım. Şimdi o birkaç sayıdan birkaç haber, yazı, belge ve ilana değinmek istiyorum. Bunu yaparken şimdiki Aydınlık gazetesi ve ODA TV ile de bir mukayese yapacağım.
BİR: 2000’e Doğru dergisi. 24.6.1990. Bir ölüm ilanı: “Yoldaş x., Cudi Dağı’nda faşistlerce vuruldu. Devrimci geçmişini selamlıyoruz. Bir grup PKK’lı adına y.”
Şimdi Aydınlık’tan bir ölüm ilanı: Tarih, 3.12.2011.. “Kınalı kuzu x., hain PKK’lılarca şehit edildi. Nur içinde yatsın. Bir grup şehit ailesi adına z.”
İKİ: 2000’e Doğru dergisi. Tarih, 3.5.1990. Haber başlığı: “Ordu’nun faşist generalleri, terfi almak için kulis yapıyor”.
Şimdi Aydınlık gazetesine bakıyorum. O askerlerden “bazıları” ya İşçi Partisi’nin yönetiminde ya da Aydınlık’ta köşe yazarı!..
ÜÇ: 2000’e Doğru’da Soner Yalçın, 5.4.1990 tarihinde “istihbarat” şefi olarak bir yazı kaleme almış. Yazıda özetle şunu yazıyor: “Nazmiye Demirel’in kardeşi Ali Şener, Süleyman-Nazmiye Demirel’in nüfusuna kayıtlı. Nüfusunda bu çiftin oğlu olarak görünüyor. Yani oğulları olmadığı iddiası yalan...” (Kendini tekzip herhalde böyle bir şeydir. Zira Demirel’in “baba” olmadığını o dönemde söyleyenlerden biri de Doğu Perinçek’ti. Konuyla alakası yok ama yazayım: Demirel’in 70’lerde yardımcısı olan Sadık Perinçek de, Doğu Perinçek’in babasıydı.”
***
Şimdi de OdaTV’den, birkaç dakika sonra yalanlanan bir haber: Tarih, 11.11.2010. “MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kardeşi Mustafa Fidan, Pensilvanya’da Fethullah Gülen’in yanında kalıyor.” (Yakında, “Fethullah Gülen, Tahran’da Ali Hamaney’in evinde kalıyor” haberini de bekliyorum!)
Evet, şimdi biraz daha gerilere gidelim ve 1978’deki “komünizm karşıtı” bir filme dönelim. Film ismi: “Güneş Ne Zaman Doğacak?”
Bu film, sinemalarda oynatılınca meşhur “Maraş olayları” baş göstermiş idi. Başrol oyuncuları Cüneyt Arkın ve Oya Aydoğan’dı. (Cüneyt Arkın, bu kez, gelen tepkiler üzerine 1979’da “yoldaşlık yanlısı” bir film çekmişti. Adı “Vatandaş Rıza” idi. Bu kez de milliyetçi kesim reaksiyon göstermişti.”
İşte Maraş’ı tetikleyen filmin yönetmeni Mehmet Kılıç, senaristi ise Tufan Güner’di.
Bu iki isim, 80’lerde Osman Sınav’la birlikte bir yapım şirketi kuruyor.
Sonra, “gel zaman git zaman”, Osman Sınav “2000’den Sonra” Kurtlar Vadisi isimli diziye başlıyor. Bu dizinin konsept danışmanı ise kimdir?
Son “general” Yalçın!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.