DİYARBAKIR - Diyarbakır'ın İslam ordularınca fethedilişinin 1373 yıldönümü münasebetiyle Diyarbakır Fetih Platformu Koordinatörü İbrahim Gökdemir yazılı bir basın açıklaması yaptı. Gökdemir, yaptığı yazılı açıklamada, Diyarbakır şehrinin İslam'la müşerref olduktan sonra tarihin en büyük kazancını elde ettiğini vurguladı.

Gökdemir açıklamasında, Hz. Muhammed'in vefatının 7.yılının sonunda, Halife Hz. Ömer'in Hilafeti döneminde İyaz bin Ganem komutasında 8 bin kişilik İslam ordusunun Mezopotamya'nın en büyük şehri, Amed'i 639 yılında fethederek İslam beldeleri arasına kattığını hatırlattı. Gökdemir, şehirde tebliğ ve irşad için kalan 541 sahabeden birçoğu Bin Bekir aşiretinden olduğu için halkın sahabeye gösterdiği büyük teveccühe binaen Amed, şehri Diyarebekir olarak isimlendirildiğini de belirtti.

Mekke ve Medine'den Sonra Sahabe En Fazla Diyarbakır'da Metfundur
Fetih sırasında Peygamberimizin dava arkadaşları olan 27 sahabe bir yerde, 13 sahabe ise şehrin farklı bir yerinde şehit oluğunu söyleyen Gökdemir açıklamasını şöyle sürdürdü: "İlk Vali olarak atanan Hz. Sultan Sasa'nın da fetih sırasında aldığı yaralar neticesinde 6 ay sonra şehit olduğu bilinmektedir. Şehrimizde medfun olan 541 Sahabe dışında 6 peygamberin kabri, 3 peygamberin de makamının bulunduğu ifade edilmektedir. Sahabe kabirlerinin sayısı bakımından Mekke ve Medine'den sonra üçüncü sırada Diyarbekir şehri yer almaktadır."

İslam öncesi batıl inançların özlemini taşıyan kişi veya çevrelerin iddialarının aksine Diyarbakır'ın fethinde Müslüman öncü birliklerin Bizans askerleri ile lokal çatışması dışında, ciddi bir savaşın yaşanmadığını ifade ederk şöyle devam etti: "Günümüzde, tarihsel gerçeklerden yoksun, salt siyasal yorumlarla art niyetlerini gizlemeyen bazı siyasi çevrelerce dillendirilen; Diyarbakır'ın fethi esnasında şehir halkının can ve mal güvenliğine yönelik saldırı iddiaları, sadece asılsız ve menfi propagandalarının ürünüdür. Günümüzde emperyalist güçlerin Amerika, Afrika ve Güney Asya ülkelerinde Hıristiyanlık dini ve kültürlerinin sembolü olan İngilizce, Fransızca, İspanyolca gibi dilleri konuşulan yaygın diller haline getirmiş olmalarının nedeni, bu ülkelerde uyguladığı asimilasyoncu emperyalist politikalardır. Sömürgeci güçler, işgal ettikleri ülkelerdeki halkların dil, din, gelenek ve yaşam tarzlarını tehlike sayıp asimile etme çabaları, işgal ile Fetih arasındaki farklılığın en bariz göstergesi olmuştur. Şehri fetheden Müslümanlar, şehirdeki Gayri Müslim halkın örf, adet, din ve dillerine yönelik hiçbir müdahalede bulunmamış, hatta İslam'a girmek istemeyenler, günümüze kadar dinlerini ve dillerini muhafaza etmişlerdir."

Kürt Halkı İslam ile Yeniden Dirildi
Kürtlerin, İslam ile tanıştıktan sonra tarih sahnesindeki etkinliklerinin artığını, adeta İslam ile yeniden dirilişin sembolü olduğunu söyleyen Gökdemir, İslam inancı ve bu inanç etrafında sergilenen İslam kardeşliğinin, Kürtler için birleştirici yeni bir kimlik niteliğini aldığını, aynı kardeşlik ruhuyla birçok yerde hâkimiyet kurup, yönetim kademelerinde söz sahibi olduğunu ifade etti.

Diyarbakır şehri İslam'la müşerref olduktan sonra tarihin en büyük kazancını elde ettiğini vurgulayan Gökdemir, açıklamasnın devamında, "Son yıllarda sıkça yapıldığı üzere mübarek şehrimizin, asli değerleri olan Nebiler, Sahabeler ve Evliyalar bilinçli veya bilinçsiz olarak görmezden gelinerek farklı ve maksatlı argümanlarla özelikle karpuz ile tanıtması, beldemize yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Bunu kasıt güderek yapmak ise kesinlikle ihanettir." dedi

27 Mayıs Günü Kürt Halkının Yeniden Var Olma Günüdür
Diyarbakır halkının İslam'la tanıştıktan sonra hiçbir zaman işgale uğramadığını belirten Gökdemir, bu nedenle 27 Mayıs günü Diyarbakır'ın fethi ve milli kurtuluş günü olmalıdır teklifinde bulunarak, bunun için başta Diyarbakır valisi olmak üzere, ilin siyasi yetkililerine ve duyarlı tüm sivil toplum kuruluşlarına çok büyük görev düştüğünü söyledi.

Gökdemir son olarak 27 Mayıs gününün; Kürt halkı için esaretten hürriyete, cehaletin karanlığından ilmin aydınlığına kavuşma ve Kürt halkının yeniden var olma günü olduğunu söyleyerek halkın27 Mayıs 1373. fetih kurtuluş günü yıldönümünü tebrik etti. (Osman İçli - İLKHA)