“28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileler İnisiyatifi”, Batman’da görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcileriyle basın toplantısında bir araya geldi.

Toplantıya, inisiyatif temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve İslami kimliklerinden dolayı cezaevine konan mahkûmların yakınları katıldı.

Burada bir konuşma yapan “28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileler İnisiyatifi” sözcüsü Hüseyin Olam, İslami kimliklerinden dolayı cezaevine konan mağdurların sesini duyurmaya çalıştıklarını söyledi.

Olam, “Bildiğiniz üzere 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ denen fesat şebekesinin canice giriştiği bir darbe teşebbüsüne şahit olduk. Allah’ın yardımı ve halkın da büyük gayreti ile belki de ülkeyi iç savaşa sürükleyecek büyük bir kalkışma, yüzlerce insanın canına mal olsa da nihayetinde önlendi. FETÖ’nün oluşturduğu paralel imparatorluk biraz dağıtılınca, bugüne kadar yaptığı zulümler bir bir dillendirilmeye başlandı. Şantaj, hile, kumpas ve delil uydurma yoluyla nice insanın hakkını gasp ettikleri, nice insanın ekonomik ve sosyal hayatını mahvettikleri, yüzlerce insanın özgürlüklerini ve itibarlarını ellerinden aldıklarını birer birer görüyor ve öğreniyoruz.” dedi.

“İslami şahsiyetler FETÖ tarafından mağduriyet yaşamamış gibi tavır sergilenmekte”

28 Şubat ve paralel yapı mağduru mahkûmların sesinin duyulmadığını ifade eden Olam, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir dönem bu fesat şebekesinin Ergenekon ve Balyoz adı altında mahkûm ettiği seküler ve Kemalistlerin hak ve hukuku ile ilgilenen, tekrar yargılamalarla hepsinin cezalarını kaldıran, mağduriyetlerine karşılık tazminatlar ödeyen, rütbelerini geri iade eden iktidar, sanki İslami şahsiyet ve camialar bu fesat şebekesi FETÖ tarafından hiçbir mağduriyet yaşamamış gibi bir tavır sergilemektedir. Bu durum haliyle içimizi acıtıyor.”

“FETÖ üyesi hâkim ve savcılar ya tutuklandı ya da meslekten ihraç edildi”

Olam, ABD destekli 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’de birçok şeyin daha net görüldüğünü dile getirerek, “Bu alçakça girişim, FETÖ’nün aslında kumpaslarla bir ülkeyi nasıl yönettiğini de gözler önüne sermiş oldu. FETÖ üyesi oldukları ortaya çıkan on binlerce polis, adaleti sağlamakla görevli binlerce hâkim ve savcı bu girişimden sonra ya tutuklandı ya meslekten ihraç edildi ya da haklarında soruşturma açıldı. Durum böyle apaçık ortadayken bu fesat şebekesi tarafından komplo ve kumpaslarla uzun yıllardır mağdur edilen 28 Şubat ve FETÖ mağduru mütedeyyin mahkûmlar ısrarla görülmek istenmiyor.” şeklinde konuştu.

İslami kimliklerinden dolayı cezaevine konan mahkûmların adil bir şekilde yeniden yargılanmalarını talep ettiklerini belirten Olam, “Bunların hemen hepsi de keyfi soruşturmalar, uzun gözaltı süreçleri, ağır ve insanlık dışı işkenceler, uydurulmuş deliller, kasıtlı ve brifingli yargılamalar sonucu cezaevlerine konulmuşlardır. Bunlardan kimileri 25 yılı aşkındır cezaevindedir. En azı 15 yılını doldurmuştur. Ailelerinin çektiği sıkıntılar büyük bir acıya, hayatları ise trajediye dönüşmüş durumdadır. Hem 28 Şubat hem de FETÖ yargı kararlarının iptal edilmesini, yıllardır keyfi ve hukuksuz kararlar ile cezaevlerinde tutulan ve tek suçları İslami hayat nizamını benimsemek olan mahkumların adil bir şekilde yeniden yargılanmalarını talep ediyoruz.” dedi.

Olam’ın açıklamasının ardından söz alan FETÖ’nün mahkum ettiği mağdur yakını Mehmet Şat, kardeşi Ahmet Şat’ın yıllardır cezaevinde olduğunu ve bu zulmün bir an önce sona ermesi gerektiğini söyledi.

“FETÖ, kendinden olmayan İslami yapılara komplolar kurdu”

Şat, “FETÖ, piyasada kendilerine engel gördükleri, kendilerinden olmayan, kendilerine düşman belledikleri İslami yapılara karşı yaklaşık 1990 yılından beri inanılmaz tezgâhlar ve komplolar kurdu. Biz o dönemde de tutuklu yakını olarak bunu ısrarla dile getirdik. ‘Bu tutuklamaların altında Fethullahçılar ve Zaman Gazetesi var.’ dedik fakat bir türlü kimseye bunu dinletemedik.” ifadelerini kullandı.

“Af değil, adil bir yargılama istiyoruz”

Birçok Müslümanın paralel yapı tarafından mağdur edildiğini sözlerine ekleyen Şat, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Kendilerine engel gördükleri İslami yapıları bertaraf etmek için her türlü kumpası kurmuşlardır. Tutuklular mağdur insanlardır. Bunlarla ilgili hükümetin acil bir düzenleme yapması lazım. Af istemiyoruz, adil bir şekilde tekrar yargılanmalarını istiyoruz. Eğer adalet mekanizması FETÖ’cülerden arındırılmışsa bunlar yeniden yargılansın, kesinlikle beraat edeceklerine inanıyoruz. Artık bize uygulanan bu zulüm kalksın istiyoruz.” (M. Fatih Akgül-İLKHA)