Bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat darbesinde görevden alınan imam hatiplerin mağduriyetlerinin hâlen devam ettiğini belirten 28 Şubat mağdurlarından İmam Hatibi Zeki Dinç(44), Kur'an-ı Kerim ve Siyer dersi verdikleri için günlerce işkence gördüklerini ardından tutuklanarak yıllarca cezaevinde kaldıklarını ifade etti.

28 Şubat 1997'de Bingöl'de imam hatibi olan Zeki Dinç, camide Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için günlerce işkence gördüğünü daha sonra da yıllarca cezaevinde kaldığını söyledi. 28 Şubat'ta mağdur edilen birçok imamın hâlen mağduriyetlerinin devam ettiğini, şu anda bu mağduriyeti gidermeyen en önemli kurumlardan bir tanesi de Diyanet İşleri Başkanlığının olduğunu belirtti.

4 çocuk babası Zeki Dinç, 26 günlük gözaltı sürecinde psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını ve daha sonra 5 yıl cezaevinde kaldığını söyleyerek, hâlen mağduriyetinin devam ettiğini ifade etti. 

Postmodern darbe sürecinde Bingöl'de imamlık yapan Dinç, "Görevimiz icabı camilerde Kur'an dersi veriyorduk. Bunlar zalimlerin gözlerine batmıştı, Bingöl’de görev yapan 12 imam arkadaşımız Karadeniz’in değişik illerine sürgün edildi. Biz daha gitmeden yöre halkına, 'doğudan gelen terörist imamlar' demişlerdi. Allah’a hamdolsun biz görevimizi oralarda en güzel şekilde yerine getirdik. Halkın takdirini, sevgisini ve muhabbetini kazandık." dedi.

"28 Şubat süreci çok soğuk günlerdi"

"28 Şubat süreci çok soğuk günlerdi." diyen Dinç, "Biz o günleri imamlık yaparak yaşadık. Birçok kardeşimiz doktor, mühendis iken ve yine birçok kardeşimiz başörtüsünden, inancından dolayı zulme maruz kaldı. Birçok kardeşimiz cezaevi, sürgün işkencelere maruz kaldı." ifadelerini kullandı.

"28 Şubat’ı ister medyada, ister diğer alanlarda olsun onun edebiyatını yapanlar asla şunu unutmasınlar." diyen Dinç konuşmasına şöyle devam etti: "O günün en büyük zulmü yaşayan ve hâlen cezaevinde olan insanları gündeme getirilmeden 28 Şubat’ın mağduriyetini anlatmak asla mümkün değildir. Bütün kardeşlerimiz mağdur oldu, İslam’ı yaşayan bütün camialar zarar gördü. 28 Şubat'ın aktörleri, bizleri her türlü hile, kumpaslar ve iftiralarla cezaevine attılar.  5 sene de mağduriyeti orada yaşadık ama hâlâ içerde olan kardeşlerimiz vardır. Kumpaslarla görevinden atılan, cezaevi süreci yaşayan, mazlum Müslümanlar vardır. Bugün onları korkusuzca gündeme getirmemiz lazım."

"Mağduriyeti gidermeyen kurumlardan bir tanesi de Diyanet İşleri Başkanlığıdır"

Mağduriyetlerin hâlen giderilmediğini söyleyen Dinç, "Eğer 28 Şubat’ın zalimleri bugün yok olmuşsa, 'bin yıl devam edecek' diyen o günün zalimleri bugün eğer cezalarını almışlarsa o zaman o günün mağdurlarını da gündeme getirmemiz lazım. Şu anda bu mağduriyeti gidermeyen en önemli kurumlardan bir tanesi de Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Maalesef o gün görevden atılan imamlar hâlâ görevlerine dönemedi. Eğer 28 Şubat sürecini konuşacaksak bu mağduriyetleri de belirtmemiz lazım." şeklinde konuştu.

"Mağduriyetler giderilmeden 28 Şubat’ı konuşmak boştur"

28 Şubat mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini belirten Dinç, "Eğer 28 Şubat’ı siyasi amaçla değil de Allah’ın huzurunda hesap vermek için konuşuyorsanız mağduriyetleri giderelim. O dönemde başörtülü kardeşlerimiz okullardan, görevden atıldı. Bu mağduriyetler giderilmeden 28 Şubat’ı konuşmak boştur. Önce mağduriyetleri giderelim sonrada ders ve ibret çıkaralım. 28 Şubat postmodern darbesini yapanlar ile 15 Temmuz darbe girişiminde bulunanların aynı aktörler olduğunu rahatlıkla söyleye bilirim." şeklinde konuştu. (Nihat Kanat, Ebubekir Yavuz, Sinan Bilici-İLKHA)