HATAY- Yıllar önce kan davasından dolayı Hatay’ın İskenderun İlçesine göç eden Akkoç ailesi yaşamış oldukları zorluğu ve oğullarının mucizevi yaşamını anlatmak için kapılarının İLKHA’ya açtı.

Hatay’ın İskenderun İlçesinde ikamet eden ve 8 evladının olduğunu belirten Mustafa Akkoç, en sevdiği çocuğunun mucizevi yaşam sahibi Abdullah olduğunu söyledi.

Ailece 30 yıl önce Elazığ’ın Palu İlçesinden İskenderun’a göç ettiğini ifade eden Baba Akkoç, “Benim rahmetli babam Şehit Şeyh Sait-i Palevi’nin müridlerindendi. Bizler onu göremedik ama babam ve dedemiz onun büyük bir alim ve mücahit olduğunu anlatırlardı. Babamız bizlerin Şeyh Sait gibi şahsiyete  bürünmemizi ve onun bizlere bıraktığı İslam davasını sırtlanmamız konusunda bizleri uyarırdı” dedi.

Oğlunun 36 yıldır mucizevi bir hayat içerisinde yaşadığını belirten Akkoç, “Oğlum hayatımzın vazgeçilmez bir parçasıdır” dedi.

Baba Mustafa Akkoç ile oğlu Abdullah mucizevi yaşamı üzerine yaptığımız röportaj şu şekilde;

Oğlunuz Abdullah nasıl bir hastalığa yakalandı?

Baba Akkoç, “Abdullah dördüncü ayına geldiğinde başının şiştiğini farkettik.Hemen hastahaneye başvurduk. . Doktorlar herhangi bir teşhiste bulunmadı ve Abdullah’ın hastalığına aciz kaldılar. Herhangi bir tedavinin olunamayacağını söylediler”

Abdullah’ın başı halen şişmeye devam ediyor mu?

Baba Akkoç, “Doğumunun dördüncü ayında başlayan şişkinlik genç yaşlarda kesildi. Oğlum şuan 36 yaşında ve başının ağırlığı vücudunun hemen hemen geri kalan kısmına denk”

Abdullah’ın başka bir rahatsızlığı var mı?

Baba Akkoç, “İki yıla kadar başka bir rahatsızlığı yoktu. Ama iki yıl önce geçirmiş olduğu felçten dolayı daha önce kullanabildiği elini ve kolunu  şuan kullanamaz durumda”

Abdullah’ı başka doktorlara gösterdiniz mi?

Baba Akkoç, “Adana, Mersin Diyarbakır ve Elazığ gibi illere götürmemize rağmen umduğumuzu bulamadık. En son olarak İskenderun’da bulunan bir hastaneye götürdüğümüzde doktor bizlere şunları söyledi, ‘Oğlunuz bu yaşına gelmesi bir mucizevi olaydır. Çünkü beyni bir mercimek küçüklüğünde ve herhangi bir tedavisi yoktur’ dedi”

Bakım ve ihtiyaçlarını kim karşılıyor?

Baba Akkoç, “Oğlumun ihtiyaçlarını bu yaşına kadar ben ve eşim karşıladık. Oğlum çok temiz ve kendisinden şu ana kadar hiç bir rahatsızlık duymadık. Bir ihtiyacı olduğunda saat fark etmezsizin bizlere haber verir. Oğlum gün boyunca ev içerisinde kalır ve bizler de yaşlı olduğumuz için onu gezdiremiyoruz. Bu da bizi çok üzüyor”

Abdullah’ın durumu sizi nasıl etkiliyor?

Baba Akkoç, “ Ben Rabbime her zaman hamd ediyorum. Bizleri böylesi bir imtihana sürüklediğinden dolayı isyan etmiyoruz. Aksine oğlumuz Abdullah evin neşesi, bizlere bunu lütf eden Allah’a şükürler olsun”

Abdullah için en büyük endişeniz ne?

Baba Akkoç son olarak, “En büyük endişemiz, bizler öldükten sonra oğlumuza kimin bakacağıdır. Çünkü bizler gün geçtikçe  yaşlanıyoruz. Benim tek isteğim, benden sonra oğlumun bakım ve ihtiyaçlarını kimlerin yapacağıdır” ifadelerini kullandı. (Fikret Kavgalı/Mehmet Ün-İLKHA)