Şanlıurfa'da Türkiye Adalet Akademisi tarafından birçok ilden gelen hukukçuların katılımıyla eğitim çalıştayı düzenlendi.

Çalıştaya Vali Güngör Azim Tuna, Şanlıurfa Başsavcısı Uğurhan Kuş, İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, Türkiye Adalet Akademisi Başkan Yardımcısı Rıfat İnanç ve hukukçular katıldı.

Çalıştayda Şanlıurfa Başsavcısı Kuş ile Türkiye Adalet Akademisi Başkan Yardımcısı İnanç birer konuşma yaptı.

Konuşmasına hukukçulara yönelik saldırıları hatırlatarak başlayan Kuş, İstanbul'da silahlı saldırıda hayatını kaybeden Savcı Mehmet Selim Kiraz, Viranşehir'de bombalı araç saldırısında hayatını kaybeden zabıt kâtibinin oğlu 11 yaşındaki Ahmet Oktay Günak ve mahalle bekçisi İbrahim Kete'yi rahmetle andığını söyledi.

2016'nın hem Türkiye hem de yargı camiası açısından sıkıntılı bir yıl olduğunu belirten Kuş, "15 Temmuz darbe girişimi ile hain terör örgütü FETÖ/PDY kirli emellerini bir kez daha ortaya koymuştur. Ülkemizi yaşanmaz hale getirmek ve parçalamak için harekete geçmiştir. Ancak bu girişim bertaraf edilmiştir. Yine bu darbe girişiminin ardından diğer terör örgütleri adeta sözleşmişçesine ülkemize saldırmaya başlamışlardır. İşte tam da bu dönemde yargı teşkilatı hem kendi içindeki hainleri temizlemiş hem de bunlarla mücadelesini en üst seviyede sürdürmeye devam etmiştir. İçindeki hainleri temizlemiş olarak 2017 yılına giren yargı teşkilatının hem daha güvenli hem de daha özverili olacağına inancım tamdır." dedi.

Yargının, iç meselelerini oturup konuşmaya başladığı her dönemde Türkiye'de olağanüstü durumların yaşandığına dikkat çeken İnanç ise özellikle 2010 yılından beri bu durumların arttığını ifade etti.

Yaşanan olağanüstü dönemlere değinen İnanç, "17-25 Aralık'ta olağanüstü bir dönem yaşadık. Bu dönemden sonra Türk yargısı hukuk çerçevesinde kendi içindeki ifrazatı, tabiri caizse irini temizlemeye çalışırken birden 15 Temmuz karşımıza çıktı. 15 Temmuz'da millet bir destan yazdı ama aynı zamanda Türk yargısı da bir destan yazdı. Şimdiye kadar darbelerin meşru zeminini oluşturan yargı devletine ve milletine yaraşır bir şekilde direnişe geçmiş, Ankara ve İstanbul semalarında uçaklar bomba yağdırırken başta Ankara Başsavcılığımız olmak üzere bütün başsavcılıklarımız 'Dur bakalım, ne olacak?' demeden gözaltı kararları vermiş ve bunu basına açıklamıştır." şeklinde konuştu.

Darbe girişiminin üzerinden 24 saat geçmeden Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) 2 bin 800 hâkim ve savcıyı açığa aldığını ifade eden İnanç, konuşmasını şöyle tamamladı: "Anayasa Mahkemesi 2, HSYK 5 üyesinin üyeliğini sonlandırmıştır. Yüksek yargı, açıklamalarıyla darbeye karşı olduğunu belirtmiş ve bugüne kadar da 4 binden fazla hâkim ve savcı da ihraç edilmiş veya açığa alınmıştır. Geçmişte yargı dendiği zaman brifinglerde saygı duruşunda bulunan, mahkemelerde 'Bizi buraya getiren irade böyle istiyor.' diyerek sahibinin sesi olan yargı örnekleriyle doluydu. Fakat 15 Temmuz'dan sonra alnımız ak, başımız dik bir şekilde gönül rahatlığıyla milletin huzuruna çıkmaktayız." (Osman Gülebak-İLKHA)