ADANA- Adanalılar tarafından Ulu Cami olarak anılan Ramazanoğulları Camii 16. yy.'dan kalma tarihi bir camii. Nostaljik yapısı ve yoğun manevi atmosferiyle ibadet yapmanın bir ayrıcalık olduğu Ulu Camii hemen önündeki kaldırımlarda bulunan yüzlerce güvercin kartpostallık görüntüler oluşturuyor. Adana'ya turistik ziyaret için gelen yerli ve yabancı turistlerin cami içerisinde ve önünde bol bol hatıra fotoğrafı çektirdiği gözlerden kaçmıyor.

Adana Ulu Camii
Ramazanoğlu Beyliği Döneminin başyapıtı olan camii, Adana'nın en önemli tarihi yapıtlarından birisi olmayı başarmıştır. 1998 yılında yapılan ve Ortadoğu'nun en büyük camisi olma özelliğini taşıyan Sabancı Merkez Camii'nin hizmete açılmasına kadar Adana'nın en büyük camisi olma özelliğini de korumuştur.

Yapımına Ramazanoğlu Halil Bey tarafından 1509'da başlanan Adana Ulu Camii, Halil Bey'in ölümü üzerine oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından 1541 yılında tamamlandı. Ramazanoğlu Halil Bey ve oğlu Piri Mehmet Paşa ile Mehmet Paşa'nın iki oğlu caminin güneydoğusundaki 1541 tarihli türbede yatmaktadır.

Caminin mimarisi Selçuklu ve Memluk üsluplarını taşır. Duvarları siyah beyaz mermer taşlarla bezelidir. Batı ve doğuda birer kapısı bulunur. Batı kapısı üzerinde iki yılan kabartması olan bir kubbe ve bir kitabe vardır. Doğu kapısı üzerinde ve minberinin üstünde de birer kitabesi bulunan Ulu Caminin 16. yy'dan kalma çinileri meşhurdur.

Medrese, türbe, imaret, dar'ül hadis, dar'ül şifa, sıbyan mektebi gibi yapıları da içeren Ramazanoğlu Külliyesi'nin bir parçasıdır. Külliyenin günümüze kadar gelebilmiş diğer kısımları; medrese, türbe ve Ramazanoğulları Saray Selamlığı (Tuz Hanı)'dır.

1998 yılında Adana'nın Ceyhan İlçesinde meydana gelen ve Adana Merkezde de hissedilen 6.3 şiddetindeki depremde hasar gören Ulu Cam, 1998-2004 yıllarında onarıldı ve tekrar hizmete açıldı.

Camii çıkışındaki kaldırımlarda bulunan yüzlerce güvercin camiye olan ilgiyi artırırken, Adana'ya turistik ziyaret için gelen yerli ve yabancı turistlerin cami içerisinde ve önünde bol bol hatıra fotoğrafı çektirdiği gözlerden kaçmıyor. (Mustafa Çiçek-İLKHA)