Mehmet EŞİN
ABD ahtapotunun İstanbul kolu
ABD'nin İstanbul konsolosluğu çalışanı Metin Topuz FETÖ soruşturmasında gözaltına alınarak tutuklandı. Bu tutuklanma, Türkiye ile ABD arasında karşılıklı açıklamalarla gerginliğe sebep oldu. NATO bünyesinde müttefik ve liderlerin birbirlerine dost olarak hitap ettiği iki ülke arasındaki bu tür kirli faaliyetler bilinenin ilamından başka bir anlam ifade etmemektedir.
Türk Konsolosluk çalışanının bir askeri darbe davasında bu şekilde tutuklanması ABD'nin dünya genelindeki elçiliklerinin meşruiyetini ve faaliyetlerini bir kez daha tartışmalı hale getirdi. Geriye bakıldığında gerek dünya genelinde gerekse Türkiye'de Amerikan elçilikleri çok kirli bir sicil ve geçmişe sahiptir.
ABD, Asya'dan Afrika'ya, Avrupa'dan Avustralya'ya dünyanın dört bir tarafında kurduğu elçilik, konsolosluk, kültürel ateşe ve devasa askerî üslerle her tarafı kendi kontrol ve denetiminde tutmaya çalışmaktadır. Elçilikler, bir misafir, bir ülke temsilcisinden ziyade sömürge valisi gibi davranmaktadır. Hükümet ve yöneticilere talimatlar vermekte, basın ve medyayı, iş dünyasını dizayn etmekte, muhalefetle direk ve dolaylı yollarla görüşerek istemedikleri hükümetlere karşı desteklemekte, isyana teşvik etmektedir.
ABD; dünya genelindeki yabancı askerî üslerin % 95'ine, yüz elliden fazla ülkede 1000'den fazla askeri üste bulundurduğu 350 bin civarındaki asker ve ekipmanla dünyayı kontrol etmeye çalışıyor. Tabi bu sayıya gizli ve aynı işi yapan kurum ve kuruluşlar dahil değildir.
Türkiye'deki tüm askeri darbeler, hükümet kurmalar, koalisyonlar ve hükümetlerin yıkılmasının ardında bu elçilikler vardı. Washington'da çizilen şeytani plan ve projelerin talimatları elçilikler ve konsolosluklara iletilmekte; mecliste, kapalı kapılar ardında, sokak ve meydanlarda hayat bulmaktadır. Bu elçilik ve üsler birer fitne merkezi görevi gördüler ve görevlerini halen icra ediyorlar.
Sosyal her hareket ve kitlesel eylemlerin arkasında bu merkezler vardı. 12 Eylül Askeri Darbesi, 28 Şubat post modern darbesi, 17-25 Aralık FETÖ yargı darbesi kalkışması, Gezi olayları, Kobane bahanesiyle gerçekleşen 6-8 Ekim olayları, 15 Temmuz FETÖ askeri darbesi…
Bunlar, okyanus ötesinden tasarlandı, planlandı ve yürürlüğe kondu. 6-8 Ekim olaylarının Diyarbakır'da planlandığını kim iddia edebilir?
15 Temmuz darbesinin arkasında Amerika'nın olmadığına kaç kişi inanıyor?
Bütün bunların arkasında Amerika'nın askeri üsleri, elçilik ve konsoloslukları vardı ve hepsi bizzat işin içindeydi. Buralardan gereken yerlere talimat verildi. Sahada olan uşak ve maşaları da buraları telefonla aramaktan imtina etmediler, gizleme ihtiyacı duymadılar.
Adil Öksüz, deşifre olduktan sonra bile elçilik tarafından aranmadı mı? Sözde vizesinin iptali ile ilgili aranmış… Bugüne kadar kaç kişi vizesinin iptali ile ilgili arandı?
İşte İstanbul konsolosluğunun FETÖ'cü polis şefleriyle yaptıkları görüşmeler…
Dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı'nın İstanbul Başkonsolosluğu ile 28 Kasım 2013'de 292 saniye süren görüşmesi…
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amiri Mehmet Akif Üner, İstanbul Başkonsolosluğuyla 3 Aralık 2013'de 4 kez görüşmüş. Bu görüşmeler 790 saniye sürmüş…
İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli Komiser Yardımcısı Mehmet Fatih Yiğit, 3 Aralık 2013'de İstanbul Başkonsolosluğunu aramış. Görüşme 300 saniye sürmüş...
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı'nın, büyükelçilikle konuşması 9 Aralık 2013'de 13 saniye sürmüş...
Bunlar tespit edilenlerin çok cüz'i bir kısmı. Açıklanamayan ve tespit edilemeyen kirli ilişkileri Allah bilir.
ABD'nin dünya ve ümmet üzerindeki şeytani plan ve icraatlarını sonlandırmanın yolu, bir ahtapot misali her tarafta kurduğu bu askeri üs ve ifsat merkezlerinin tamamen kapatılmasından geçer. Bunlar kapatılmadıkça ne ümmet, ne o ülke halkı, ne de insanlık rahat edecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.