Özkan YAMAN
ABD ile Rusya arasında olan, satranç mı soğuk savaş mı?
Hegemonik ve emperyal dilin “The Middle East”(Ortadoğu) diye nitelediği coğrafya, eskiden de satranç tahtasıydı şimdi de. Ama oyuncular birbirine şah çekince nefesler tutuluyor.
Satranç oyunu ile ilgili çok gizemli rakamlar vardır. Mesela beyazın bir hamlesine karşı siyahın dört yüz farklı hamle seçeneğinin olması gibi. Ama iki taraftan biri diğerine şah çekmişse, hamle sayısı çok çok azalmış demektir.
İki gün önce büyükelçisi öldürülen Rusya'ya, adeta şah çekilmiştir. Bu hamle, bir anlamda, ABD tarafından Rusya'ya; ‘aramızdaki oyun havasını bitiriyorum' mesajıdır.
Aslında Rusya'nın bundan önceki sert hamlelerine karşı ABD'nin ne yapacağı merak konusuydu. Daha geçen hafta, Halep konusunda, kaale alınmamaları hakkında, “ABD bu sürecin tamamen dışarısında mı tutuldu? Ve artık bu görüşmelerin dışında mı duracaksınız?” şeklinde bir soruya ABD sözcüsü Kirby; “Böyle bir durumu tamamen reddediyorum. Bu konuya ilişkin etkimizin sona erdiği, ABD'nin liderliğinin bittiği söz konusu değil” demişti.
Artık neredeyse ayda bir iki defa Türkiye-Rusya liderlerinin ve yetkililerinin ciddi görüşmeler yapacak kadar hızlı ve etkin yakınlaşmasının NATO'da oluşturduğu rahatsızlığın biriktirdiği negatif enerji bir yana, Rusya'nın Suriye'de önlenemeyen inisiyatifi ile beraber bir de Halep'teki sivillerin tahliyesinden ateşkese kadar kritik konuların ele alınacağı Moskova'da dünkü üçlü zirvede, ABD ve ortaklarına yer verilmeyişi gibi nice tetikleyici, malum tetikçinin sahneye çıkartılması için demek ki yeterliydi.
Daha önce Rus uçağını düşürdüklerinde de kayıtta olan kamera, büyükelçi düşürülürken de hiç aksamadan kayıttaydı. Ve muhtemelen Pentagonun kozmik odasındaki örümcekler, olayı canlı izliyorlardı.
Olay için seçilen katil piyonun seçimi de ilginçti.
Birincisi, özellikle Fetö'den birinin seçilmesi ile iş şansa bırakılmadığı gibi gölge fail, olayda başkalarının üslenebileceği manipülatif bir şüphe kalmasını istemiyordu.
İkincisi de, tüm dikkatleri tekrar tüm kitlesel ve küresel nefretin yöneldiği PKK ve PYD'den diğer spesifik örgüte çekmekti.
Üçüncüsü de, tüm operasyonel refleksin asıl aktör yerine piyonun bağlantılarına yoğunlaşmasını sağlamaktı.
Bu arada, bu olaydan sonra, iyiden iyiye korkutulan Türkiye için, Rusya'nın tek güvenlik limanı olması hesap edildi diyerek katili maktulün tarafında aramak ise, çok absürt bir yorum olacaktır. Tam aksine bu olayın faili, mevcut iyi ilişkinin bu olayla bir süre dondurulacağını hesap etmiştir ama bu hesap tutmamıştır.
Yine ABD, derken herkesin anladığı derin devletin, bu olayla Trump'a da hoş geldin mesajı verdiğini de söylemek mümkün. Öyle anlaşılıyor ki, Trump, İngiliz kraliçesi gibi suretten ibaret, bir sembolik başkan olarak bırakılacak veya buna mecbur edilecektir.
Neticede bu olay, dünyayı tekrar 30 yıl önceki ABD-Sovyet Rusyası arasındaki soğuk savaşa geri döndürür mü? Buna net cevap vermek çok zor. Çünkü gelinen noktada şartlar çok değişti. Ortada öyle devasa ve homojen bir doğu bloğu filan yok. Rusya'nın askeri gücüne rağmen ekonomisi de, öyle büyük bir maceraya yetmeyecek kadar zayıf durumda.
Ama başta dediğimiz gibi satranç ustası Rusya'nın şimdi dört yüz farklı hamle seçeneği bulunuyor. Onlardan en etkili olanını seçmek için de çok beklemeyecektir.
Bunun için de en münbit alan şimdilik Suriye gözükmektedir. Suriye için kartlar yeniden açılacak ve sahnenin bir yerinde kürsüye ABD çıktığında bu defa yere düşen zat için bol bol taziye mesajı yayınlayan taraf Rusya olacaktır.
Evet, eskisi gibi bir soğuk savaş değil belki ama bundan sonra bol bol hamle izleyecek gibiyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.