ABD, İsrail’i rahatsız etmeyecek bir Suriye arzuluyor

ABD, İsrail’i rahatsız etmeyecek bir Suriye arzuluyor

Suriye de son sözü kim söyleyecek sorusunun cevabı aslında herkesin zihinlerini meşgul ediyor olsa da görünen o ki, son sözü ne ABD ne Rusya söyleyecek, son sözü Suriye halkı söyleyecektir

OSMAN ATALAY *

17 aydır Suriye de yaşanan katliamların durması için yapılan toplantılar ve arabulucuların gösterdiği çaba hiçbir işe yaramadı. Ramazan bayramında dahi halkını uçaklarla bombalamaya devam eden acımasız bir rejimi dünya seyrediyor.

Kasım ayında Arap ligi Suriye’nin üyeliğini askıya almış idi. Geçtiğimiz hafta Mekke’de toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı da aynı kararı tekrarlayarak Suriye’nin üyeliğini askıya aldı. İTT ve Arap Birliği işlevsel olarak aslında BM yapısından pek de farklı bir çalışma usulünün olmadığını biliyoruz. Kınama, protesto ve bildiri sunmaktan başka yaptırım gücü olmayan, tavsiye kararları kurumundan ibaret bir yapı.

Suriye de son sözü kim söyleyecek sorusunun cevabı aslında herkesin zihinlerini meşgul ediyor olsa da görünen o ki, son sözü ne ABD ne Rusya söyleyecek, son sözü Suriye halkı söyleyecektir.

Clinton’un İstanbul’da ‘Suriye halkının silahlanmasına izin vermeyeceğiz, bu radikal İslamcılar ve El Kaide’nin elini güçlendirir Suriye’yi iç savaşa sürükleyebilir’ sözü bize ABD’nin nasıl bir Suriye istediğinin ipuçlarını veriyor. Burada aslında kastettiği El Kaide değil Müslüman Kardeşler’in iktidara gelme korkusudur.

Clinton’un İstanbul açıklamasından hemen sonra Beşşar hava saldırılarını Halep, Hama, Humus da yoğunlaştırarak Kilis’e 4 km mesafedeki burnumuzun dibinde Azez kasabasını uçaklarla bombaladığına şahit olduk.

Düşen savaş uçağımızdan sonra Türkiye’nin 10 km sınırlarımıza yaklaşmasına müsaade etmeyeceğini açıklamasına rağmen Suriye ordusu Azez’i bombalama cesaretini sergilemiştir.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in geçtiğimiz ay İsrail’i ziyaret ettiğini unutmayalım. Rusya defalarca Beşşar’ın dostu olmadıklarını ve ısrarla Beşşar gitsin, rejimi kalsın formülüne sıcak baktığını ifade etmiştir. Suriye’nin geleceğini ABD ve Rusya birlikte oluşturma noktasında yoğun teması var.

Mısır, Tunus ve Libya’da yapılan seçimler sonucunda İslamcıların özellikle Müslüman Kardeşler partilerinin başarı göstermesinden bölgede en çok rahatsız olan tek devlet İsrail idi.

İsrail ve Mossad 17 aydır demeç ve raporlar yayınlayarak Arap devrimlerinin bölgede İslam imparatorluğunu güçlendiren sürece ilerlediğini ve İsrail’in güvenliği için tehdit oluşturduğunu vurguluyor.

Mısır da Müslüman Kardeşler’in iktidara gelmesi, Filistin yöneticileri ve halkını mutlu ettiği İsrail’i ise tedirgin ettiği bilinen bir gerçek.

ABD ve Clinton’un son günlerdeki Suriye’de İsrail’in güvenliğini önceleyen politik tutumu Beşşar’a katliamlara devam cesareti vermiştir. Beşşar Suriye’nin % 60’ın da kontrolünü kaybetmiş durumda ve bütün şehirleri bombalayarak yerle bir ediyor. Direnişçiler ise ellerinde hafif silahlar ile şehir savaşında ustalaşmaya çalışıyor sonuç Suriye Lübnan’a dönecek ve bu gidişle en az 10 yıl süren bir şehir savaşı, ardından yorulan bir halk, harap edilmiş, alt yapısı çökmüş tükenen yok olan bir Baas rejiminden sonra yeni Suriye’nin kurulmasına izin verilecek.

ABD İsrail’in güvenliğine zarar veremeyecek bir Suriye istiyor. Beşşar’ın, babası Hafız gibi 43 yıl İsrail’e asla tek bir fiske vurmaya cesaret edemeyecek bir Suriye görmek istiyor. Zayıf, parçalanmış, Golan tepelerinde Dürzilerin rahat yaşayacağı, Kürtlerin bölgelerinde potansiyel sorun oluşturabileceği, Nusayrilerin güvenliğini düşleyecek Lazkiye bölgesi ve Sünnilerin kendilerini rahat hissedecekleri bölgelerde sanal çok parçalı Suriye’nin gerçekleşebileceği ortamı körüklüyor. ABD, Irak’da bıraktığı mirası Suriye’de tekrarlamak istiyor.

ABD, Rusya ve İsrail Suriye’de İslamcıların iktidara seçimle gelebilme ihtimalini ortadan kaldıramayacağını bildiği için, İsrail’in güvenliğini garantiye alma çabasında ve İsrail’in güvenliği için harap edilmiş bir Suriye’yi düşünüyor ki, İsrail en az 30 yıl daha rahat etsin.

* Yeni Akit
 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.