ABD Konsolosluğu'ndan ilginç telefonlar video
ABD Konsolosluğu ve İncirlik Hava Üssü önünde gerçekleştirdiği 3 farklı protesto eyleminden dolayı hakkında davalar açılan Maşuk Tarhan, ABD Konsolosluğu'ndan açılan telefonlardan, kendisine yazılan trafik cezalarına kadar başına gelenleri İLKHA'ya anlatt
ADANA - Amerika ve İncirlik Hava üssünde İslam'ın kutsallarına yönelik tahrik edici hakaretlere tepki göstererek ferdi protesto eylemleri gerçekleştiren Maşuk Tarhan hakkında eylemlerinin ardından dava açıldı.
ABD Konsolosluğu ve İncirlik Hava Üssü önünde gerçekleştirdiği 3 farklı protesto eyleminden dolayı yargılanan Tarhan; bu protesto eylemlerini niçin gerçekleştirdiğini, ABD Konsolosluğundan kendisine gelen ilginç telefonları ve bu eylemler sonrası kendisine yazılan 2 bin TL tutarındaki trafik cezası gibi yaşadığı sıkıntıları İlke Haber Ajansı'na anlattı.
ABD Konsolosluğu'nun kendisi aleyhinde açmış olduğu 3 dava bulunduğunu belirten Tarhan; "Peygamber Efendimize (sav) yönelik yapılan hakaretler devam ederse, İslam'a yönelik yapılan hakaretler devam ederse; 3 değil, 300 tane mahkemem de sürse yine ben protesto eylemlerimi gerçekleştireceğim" dedi.
İşte Tarhan'ın İLKHA'ya anlattıklarından dikkat çekenler:
ABD Adana Konsolosluğu önünde bazı protesto eylemleri yapıldı. Adanalı Müslümanlar bu protestolara eylemlerine ilgi gösterdi. Bu eylemlere siz de katıldınız. Neden böyle bir protesto eylemine katılmaya ihtiyaç duydunuz?
Amerika'da kendini bilmez biri, Peygamber Efendimize (sav) hakaret içerikli çirkin bir film çevirmişti. Ben bir Müslüman olarak bunu hazmedemedim. Bunun üzerine tek başıma motosikletime binerek ABD Adana konsolosluğuna gittim. Yanımda götürdüğüm siyah boyayı konsolosluk binası duvarlarına fışkırttım. Bunun ardından polisler tarafından gözaltına alındım, altı saat gözaltında kaldıktan sonra sevk edildiğim savcılık tarafından serbest bırakıldım. Tabi bu olayla ilgili mahkemem sürüyor.
ABD Konsolosluğu'ndan ilginç telefonlar
Bu protestonuzdan sonra neler yaşadınız?
Birkaç gün sonra kendisinin ABD Konsolosluğunda görevli olduğunu söyleyen Sinan adında birisi beni telefonla aradı. Bana ismimle hitap ederek; 'Maşuk bey, bizim bu filmle bir alakamız yok. Burası ABD Konsolosluğudur. ABD'deki yasalara göre herkesin istediği filmi yapmaya hakkı vardır. Bizim bu filimle alakamız yok' dedi.
Ben de ona; ABD hükümetinin ülkesindeki bu tür provokatif filmleri yayınlatmama, kaldırma yetkisi var. Eğer siz bu filmi kaldırmazsanız, biz Müslümanlar bunun karşısında duracağız. Bu film kaldırılana kadar tek başına yapacağım eylemlerime devam edeceğim, dedim.
ABD Konsolosluğunda görevli olduğunu söyleyen şahıs sizi kaç defa aradı? Bu aramalarında neler söylüyordu?
İlk aramasında demin söylediğim şeyleri söyledi. İkinci aramada ise; 'Maşuk bey, biz senden herhangi bir konuda şikâyetçi değiliz. Bizim bu işle alakamız yok. ABD Konsolosluğuna yönelik herhangi bir saldırı veya bir protesto burada olacak mı? Diye sordu. Ben de; benim bir bilgim yok. Ben sadece kendi İslami inancıma göre bu protesto eylemini gerçekleştirdim, dedim.
Sizce bu soruları size niçin sorma ihtiyacı duydu? Daha sonra da bu şahıs sizi aradı mı?
Yani bence, bir yakınlık, bir dostluk kurmaya çalışıyor gibiydi. Üçüncü arayışında ise bana; Nasılsınız? İyi misiniz? Bir ihtiyacınız var mı? Dedi. Benle konuşurken yumuşak konuşuyor, sanki kendine çekme gibi bir düşüncesi vardı. Bana;'Maşuk Bey, Maşukcum' şeklinde hitap ediyordu. Bana, bir isteğin olursa kendisini arayabileceğimi söyledi. Mahkemem için de Konsolosluğun benden şikâyetçi olmadığını belirtti. Yani düşünün bir yere saldırı yapıyorsunuz, sizle böyle konuşuyorlar. Sanki benden bir haber alabilme gibi beklentisi vardı. Benden öyle bir sıcaklık görmeyince bir daha da beni aramadı. Bu konuşmadan sonra olayla ilgili mahkeme kâğıdımız geldi.
Konsolosluk önünde başka bir protesto eylemi daha gerçekleştirmişsiniz, bundan bahseder misiniz?
Olaydan sonra yine ABD Konsolosluğu önünde başka bir protesto eylemi gerçekleşti. Buradaki 22 gencin içinde ben de vardım. Bu protestoya katılanların hiç biri herhangi bir derneğe, bir gruba bağlı olmayan kişilerdi. Konsolosluğu taşlamayı düşünüyorduk. Polis, bizi çembere alarak, taşları bırakmamızı istedi. Orada polis benden gençlere taşları bırakmamamı rica etmemi istedi. Ben de 'bizim polisle sorunumuz yok, bizim tepkimiz ABD'ye karşı. En iyisi taşları bırakıp tepkimizi tekbirlerle getirelim' dedim. Gençler de benim fikrime uyarak taşları bıraktılar. Bu arada yine bir kargaşa çıktı. Gözaltına alındık. Ardından da mahkemeye sevk edildik. Mahkemede bana, bu protesto eylemini benim yönettiğimi ve örgüt başı olduğum yönünde suçlamada bulundular. Ben ise; 'benim böyle bir şeyim yok, ben sadece polislerin oyununa geldim. Polisler bana olay çıkmasın, kargaşa çıkmasın, dediler, ben gençlere taşlarını indirttim, bunu yapınca örgüt başı mı olmuyorum?' dedim. Bu protestoya katılanlardan hiç birini de tanımıyordum. Müslümanlar olarak biz oraya tepkimizi dile getirmeye gitmiştik.
Daha sonra bu sefer İncirlik Hava üssünde tek başınıza bir protesto eylemi yapmışsınız? Bunu niçin yaptınız?
Yine bu protesto eylemini tek başıma gerçekleştirdim. Çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde, Adana İncirlik'te bir ABD üssü var. Orada bazı ABD'li askerlerin gerçekleştirdiği kanıtlanan, Genelkurmay Başkanlığı tarafından kabul edilen mescidin camlarını kırma, Kuran'ı parçalama gibi eylemler yapmışlar. Bunun üzerine arabamla İncirlik Üs komutanlığı önüne gidip park ettim. İçeri girdim, tekbir getirdim. Orada kahrolsun ABD askerleri, kahrolsun ABD dedim. Silah çeken askerler, üzerime atlayarak beni ve yoldan geçerken bu yaşananları telefonuna çeken 14 yaşlarında öğrenci bir genci, ellerimizi ve gözlerimizi bağlayarak gözaltına aldılar. Daha sonra da beni İncirlik karakoluna teslim ettiler. Karakolda 20 saat kadar kaldım. İncirlik'te yaptığım protesto eylemi ABD'li askerlerden çok karakol polislerinin zoruna gitmişti sanki. Öyle bir tepkiyle karşılaştım. Gözaltında namaz kılmama dahi bazı polisler engel olmak istediler. Ayrıca bu protestolara giderken kullandığım motosiklet ve arabama toplamda 2 bin TL trafik cezası kestiler.
Bu protesto eylemlerinden dolayı yargılanmanız sürüyor mu?
ABD Konsolosluğu'nun bana açmış olduğu 3 tane dava var. Bu mahkemelerde; sırf Peygamber Efendimize (sav) yapılan hakaret, İslam'a yapılan hakaret, Kuran yakmaları gibi olaylara karşı yaptığım protestolardan dolayı yargılanıyorum. Eğer Peygamber Efendimize (sav) yönelik yapılan hakaretler devam ederse, İslam'a yönelik yapılan hakaretler devam ederse 3 değil, 300 tane mahkemem de sürse yine ben protesto eylemlerimi gerçekleştireceğim.
Amerika'nın özellikle bu faaliyetlerden vazgeçmesi lazım. Müslümanlara saygılı olması lazım. Kimsenin dinine, inancına hakaret etmemesi lazım. Biz bunu istiyoruz. (Ayhan Kaya - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.