Abdullah KAVAN
ABD yine kaygılı
Suriye'nin kuzeyine yapılacak muhtemel operasyona ABD'den klasik açıklama geldi. Bu açıklamayı Afrin operasyonu öncesinde de görmüştük. Zira diktiği taşların yıkılması onu kaygılandırıyor. Binlerce tır dolusu silahlar, 60 bin kişilik ordu kurma çabalarının boşa gitme olasılığının ABD'yi endişelendirmesi gayet doğal… Suriye'nin kuzeyi, özellikle Fırat'ın doğusunda olan gelişmeler, o bölgedeki ABD destekli PKK/YPG oluşumu başladığı andan itibaren Ankara'nın tehdit algılamasında hep ön sıralarda yer aldı.
Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı'nın defalarca yansıyan “O silahlar ileride nerede, kime karşı kullanılacak” sorusu, bir operasyon ihtimalini doğuruyordu. Şimdi ise operasyon pimi çekilmiş durumda. Aslında Fırat'ın doğusuna operasyon fikri, Ankara'da yapılan güvenlik merkezli toplantıların gündeminden hiçbir zaman düşmedi.
Birazda zamanlama olarak seçim öncesi milli duyguları kabartma hesapları da söz konusudur. Çünkü mesele “beka sorunu” olunca milli duygular devreye girer ve ekonomik sıkıntılar ikinci planda kalır. Bu duygularla sandığa giden halk mevcut hükümetin kararlığını desteklemek adına oylarını kullanır. Genel seçimler öncesinde de aynı duygularla Afrin operasyonu başlamıştı. Ve zafer naralarıyla sandığa giden halk, operasyonu başlatan iradeye sahip çıkmıştı. Bugün de yerel seçimler öncesi aynı tablo söz konusudur… Ancak, düğmeye basma kararının farklı gerekçeleri de var:
Özellikle ABD'nin Türkiye sınırının hemen dibine “Gözlem noktaları” kurmaya başlaması… Washington adına konuşan yetkili isimler bu girişimi, “Türkiye'ye dönük muhtemel tehditleri önleme amaçlı” diye gülünç bir gerekçeyle izah etmişti. Oysa asıl niyetinin Türkiye'nin YPG'ye dönük bir operasyonunu engelleme amacı taşıdığı ortadaydı. Münbiç'teki ortak devriyelerle de Türkiye'yi avutuyordu.
Aynı zamanda ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford'un, YPG kontrolündeki bölgeleri kast ederek “35 bin ile 40 bin yerel gücün eğitilmesi ve istikrarı sağlamak üzere donatılması gerektiğini hesaplıyoruz” açıklaması bu operasyonun ana gerekçesidir. Peki, bu operasyon kamuoyuna deklare edilmeden önce ABD makamlarına iletilmiş olabilir mi?
Yakın zamanda Ankara/Washington hattında bu meselelerle ilgili temas trafiği yaşandığını biliyoruz. Bu karar ve yeni durumun ABD'yi mutlu etmeyeceği kesin. Ama ordularını toplayıp o bölgede YPG ile bir olup Türkiye'ye karşı savaşa tutuşacaklarını düşünmüyorum. Zira bu filmi daha önce Afrin'de görmüştük. Hatta operasyon başladığı gün ABD den gelen ilk açıklama “orası bizim operasyon bölgemiz değildir” şeklindeydi.
Ayrıca dikkat edilecek hususlardan biri de Suriye rejiminin sessizliği ve Rusya'dan gelen açıklamalardır. Türkiye'nin bu hamlesine karşılık, Rusya'nın operasyondan haberdar olduğu ve Suriye topraklarında “Türkiye'yle müttefiklik anlayışı içerisinde hareket ettiklerini” açıklamasıdır. Bu da gösteriyor ki Fırat'ın doğusu için Rusya'yla karşılıklı menfaatler söz konusudur. Ve bu konuda anlaşmış bir pozisyonda gözüküyor... Suriye'deki bu gidişat ABD'yi kaygılandırıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.