Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, canlı yayın konuğu olduğu A Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

ABD ile imzaladıkları F-35 savaş uçağının teslimatı konusunda bir sıkıntı görmediklerini belirten Çavuşoğlu, bugüne kadar Türkiye'nin taahhütlerini yerine getirdiğini, ödemelerini zamanında yaptığını ifade etti.

Anlaşmanın sadece F-35 uçak alımı ilgili olmadığını ayrıca bazı yedek parçaların üretimi dahil, kapsamlı bir anlaşma ve hukuki sağlam bir anlaşma olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Bir tarafın kafasına esip de 'Ben bunu vermiyorum' diyeceği bir anlaşma değil. Bu gibi konularda ABD Kongresi, yönetime bir esneklik tanıyor. ABD'nin F-35'i bize vermemesi için herhangi bir sebep yok. Suni sebeplerden böyle ciddi bir proje de iptal edilemez." dedi.

F-35 savaş uçaklarının teslimatının gecikmesi ya da gerçekleşmemesi halinde Türkiye'nin başka pazarlara yönelebileceğine işaret eden Çavuşoğlu, "En kötü senaryoya göre bizim ihtiyacımız varsa biz mutlaka başka müttefiklerimizden ya da başka ülkelerden almak için girişimde bulunuruz. Rusya veya NATO üyesi başka bir ülkenin bu hususta alternatif olabilir. Tek ülkeye bağlı kalmak doğru olmaz. Türkiye alternatifsiz ya da çaresiz kalmaz." ifadelerini kullandı.

ABD kongresinin S-400 konusundaki yaptırım kararına değinen Çavuşoğlu, "Kongre'den karar çıkmadan önce Rusya ile işlemler tamamlandı. Bir ülkenin 'ben istersem sen başkasından alırsın ama ben istemezsem hiçbir yerden alamazsın' anlayışını dayatması doğru değil. Artık Türkiye de böyle dayatmaları kabul etmiyor. Kabul etmesi de mümkün değil." diye konuştu.

"Menbiç'te YPG'nin nereye gideceği şimdilik bizim sorunumuz değil"

Washington’da yapılacak görüşmelerin ardından YPG’nin Menbiç’ten çekilmesine ilişkin yol haritasını Pompeo ile birlikte kamuoyuna açıklayacaklarını kaydeden Çavuşoğlu, “Bu yol haritasında somut adımlar var ve bunlar somut bir takvime bağlı. Somut adım: YPG buradan çıkarılacak. YPG'nin yerine yönetimde ve güvenlik kuvvetlerinde kimler yer alacak bunu da Türkiye ve ABD birlikte kararlaştıracaklar. ‘Yarısını sen, yarısını ben belirleyeyim’ diyebilirler. Hazırlık toplantısı ve uygulama safhası var. Uygulama safhası da öyle aylar filan değil.” dedi.

YPG’nin Menbiç’ten çekilmesine Türkiye’nin nezaret edeceğini ve bu süreci yerinde denetleyeceğini aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“YPG çekildikten sonra güvenliği ile ilgili tedbirleri biz alacağız; boşluk oluşmasın ve başka terör örgütleri girmesin diye. Burada kriter, buranın demografik yapısı. Yüzde 90'dan fazla Arapların yaşadığı bir bölge. Kürtler yüzde 2 ise yönetimde de yüzde 2'den fazla olmaz. Menbiç modelini başarıyla uyguladıktan sonra Suriye'nin kuzeyinin istikrara kavuşturulması için de bu adımların atılması. Menbiç modeli daha sonrası için de bir model olacak. Başka şehirlere de gideceğiz, örneğin Rakka. Aynı şekilde Kobani. Nüfusu ağırlıklı Kürt ise yönetimin de Kürtler'den oluşması doğal. PKK, Kürtleri de sürgüne gönderdi. O Kürtlerin geri dönmesi lazım.”

Menbiç için atılacak bu adımın Türkiye-ABD arasındaki gerginliği bir nebze de olsun azaltacağını belirten Çavuşoğlu, bundan sonra atılacak bazı başka adımların da temelini oluşturacağını kaydetti.

Sunucunun, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun davetine icabetle 3-4 Haziran tarihleri arasında ABD’ye gerçekleştireceği  ziyareti hatırlatıp ziyarette görüşmelerden olumsuz sonuçlar çıkması halinde İncirlik'in Türkiye için bir koz olup olmadığı sorusu yöneltmesi üzerine Çavuşoğlu, şu yanıtı verdi:

"Türkiye'nin elindeki gücü sadece İncirlik değil. İki müttefik ülkenin ilişkilerinin normalleşmesi için ABD'nin hatalarından geri adım atması gerekiyor. Yol haritasıyla sorunların düzeltilmesi halinde bir sıkıntı kalmayacak. Artık ilişkilerden umut kesilir, geri dönülmez bir noktaya gelinirse o zaman elbette Türkiye de elindeki güç ve koz neyse bunu masaya koyar. ABD'nin bizim gibi bir müttefiki kaybetmemesi lazım." dedi.

İLKHA