Büyük küçük bazı silahların geri tepmesi vardır. Bir kısmının kendi özelliğidir, baştan bilinir ve ona göre tedbirli kullanılır. Fakat bir kısmı arızalı olduğu için geri teper. Kullananın en azından elini ağrıtır, kolunu ağrıtır, daha da ileri giderek kişiye büyük zararlar verir.

Erbabı bunu bildiği için satın alırken sorar, dikkat eder. Neyse, bu kadar giriş yeter.

AK Parti epeyden beri rakiplerine; “askere ve polise kurşun sıkanlarla beraber olma” silahını kullanıyor. “Askerimize ve polisimize kurşun sıkanlarla kol kola olanlar, meclise taşıyanlar...” silahıyla özellikle başta ana muhalefet partisi olmak üzere rakiplerinin üzerine üzerine gidiyor, onları köşeye sıkıştırıyor. Başta müttefiki olmak üzere geniş bir çevrede etkili olduğu inkar edilemez, bir çoklarını tatmin ettiği gibi muhataplarını da mahkum edici bir güce sahip.

“Askere ve polise kurşun sıkanlarla beraber olmak, barajı aşmalarına katkı sağlayarak onları meclise taşımak...” söyleminin öncelikli muhatabı kuşkusuz CHP'dir.

Fakat ucu oldukça açık olan bu silah belirli bir noktadan sonra yalama yapacağa benziyor. Daha da kötüsü geri tepecek gibi görünüyor. Bu söylemle HDP'ye ödünç olarak oy veren CHP'liler, belki bir nebze İYİ Parti ve FETÖ'cüler kast ediliyor.

Peki baştan beri HDP'ye oy verenler, baştan beri HDP'li olanların durumu ne olacak?

Diyelim ki milletvekili seçimlerinde barajı aşmalarına ve meclise girmelerine imkân verdikleri için bu suçlamayı hak ediyorlar. Fakat baraja gerek duymadan HDP'nin alacağı belediyeler için iktidar neler söylemeye hazırlanıyor.

Özellikle HDP'li seçmenin böyle bir tercihinden dolayı bizzat kendisine ne diyecek?

Daha da önemlisi; “Askere ve polise kurşun sıkanlar”a destek olma, yakın olma söylemi zannedilenden çok daha geniş kesimleri içine alacak bir belirsizliğe sahiptir. Milyonlarca insanın böyle bir ithamdan dolayı bunalacağı unutulmamalıdır.

AK Parti artık yalama yapma aşamasına gelmiş, geri tepecek şu silahı bırakmalıdır diyorum. AK Parti'nin akıldâneleri yeni bir şeyler bulmaya gayret etmelidir.