AGD, Keşmir'de yaşananları İstanbul'da protesto etti
Anadolu Gençlik Derneği İstanbul İl Temsilciliği, Keşmir'de yaşanan olaylarla ilgili Hindistan Konsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı.
Anadolu Gençlik Derneği İstanbul Şubesi, Hindistan tarafından Keşmir'de yapılan baskı ve olaylara karşı Hindistan konsolosluğu önünde düzenlediği basın açıklamasıyla protesto etti.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan protesto gösterisinde, Keşmir'de yaşananlarla ilgili olarak Hindistan rejiminin yaptığı zulümler ve katliamlar tel'in edildi.
Yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Hindistan İstanbul konsolosunun geri gönderilmesi talebinde bulunuldu.
Grup adına basın açıklamasını okuyan AGD İstanbul İl Başkanı Yunus Genç, Hindistan'ın Keşmir üzerinde yaptığı baskılara dikkat çekerek, Cammu Keşmir'in daha önceleri özerk bir şekilde yönetildiğini, Hindistan'ın 1963 yılında aldığı bir kararla Cammu Keşmir'i eyalet ilan edip bölgeye vali atadığını hatırlattı.
Genç, "Birleşmiş Milletler'in aynı israilin karşısında etkisiz kalması gibi Hindistan'a etki uygulamaması Pakistan'ı 1965 ve 1999'da iki kez daha Hindistan ile karşı karşıya getirdi. Anayasanın 370'inci maddesinin iptal edilmesi ve bölgenin özel statüsünü ortadan kaldırması bardağı taşıran son damla oldu. Hindistan tek taraflı olarak Cammu Keşmir'in kendi anayasasına bağlı olma, savunma, iletişim ve dış ilişkiler dışındaki tüm meselelerde karar almak gibi birçok ayrıcalığını sona erdirmesi, işgalini kalıcı bir duruma getirme hamlesidir. Bu niyet, bu doğrultuda atılan adımlar hem kabul edilemez hem de Keşmir sorununu asla çözemez." dedi.
"Türkiye hükümeti Keşmir halkının sesine ses olmalı"
Türkiye hükümetinin Keşmir'in yanında olması gerektiğini ifade eden Genç, "Her durumda başta Hindistan ve Pakistan olmak üzere taraflar arasında diyalog kanalları açık tutulmalı, nükleer ya da konvansiyonel her türlü savaştan kaçınılmalıdır. Hindistan Keşmir halkına rağmen bölgede asker bulundurma tutumundan vazgeçmelidir. İngiltere başta olmak üzere küresel güçler Keşmir'de meydana gelebilecek çatışma ve gerilimler üzerinde çıkar hesapları yapmayı bırakmalıdır. Türkiye hükümeti Keşmir halkının sesine ses olmalı. Keşmir halkıyla dayanışma imkânlarını arttırmalı. Bölgede çözüme dair daha etkin bir politika izlemelidir." şeklinde konuştu.
Program yapılan dua ile son buldu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.