Geçtiğimiz günlerde Şeyh Ahmed-i Hani hazretlerinin gölgesinde bulunan İshak Paşa Sarayındaki tanıtım kılıfı adı altındaki defile, ardından bir dizinin çirkin sahnelerinin Bayazıt Camii ve Kalesi ile İshak Paşa Sarayında çekilmesi halkın büyük tepkisini çekmişti.

Bu yapılan rezilliğin etkisi geçmeden dün tüm ulusal basında süslenerek bir haber servis edildi, sosyal medyada ise gün boyunca ülke gündeminde yer aldı.

Dağcı oldukları belirtilen 20 Ukraynalı kadın, dağcılıklarından öte vücutlarını teşhir ederek kentte bilinçli bir şekilde yürütülen ahlaksızlaştırma operasyonlarının birer figüranı oldu.

Üstelik bu yapılanlar Ağrı'nın, Doğubayazıt'ın tanıtımı adı altında servis edilmesi ise ayrı bir fecaat. 3 bin yıllık kadim beldede bu kadınların iğrençliklerini sergilemeleri, kentin sıkı bir şekilde bağlı olduğu dinin ve örfün, ahlakın hedef alınmaya başlandığı yorumlarını beraberinde getirdi.

Tepkisini çeşitli platformlarda dile getiren duyarlı Müslümanlar, bu tür ahlaksızlıkların tanıtım adı altında yapılmasına göz yumulamayacağını, şehrin kadim ve inancına sıkı sıkıya bağlı bir şehir olduğunu hatırlattı.

Ağrının yıllarca sahipsiz bırakıldığını söyleyen Müslümanlar, bu tip ahlaksızlaştırma ve yozlaştırma operasyonlarına karşı başta Ağrılı yöneticiler olmak üzere iktidar partisi yetkililerinin de bir dur demesi gerektiğinin altını çizdi.

"Ağrı'da neler oluyor, bu ahlaksızlıklara kim müsaade ediyor?", "Ahlaksızlığın afiş afiş tanıtım adı altında sergilendiği kentte kim ve niye bu tür organizasyonlar gerçekleştiriyor?, "Asırlardır, dinine, örfüne, adetlerine bağlı kadirşinas Ağrı'nın mayası mı bozulmaya çalışıyor, insanlar değerlerinden uzaklaştırılmaya mı çalışılıyor?" sorularını yönelten Müslümanlar, bölgede iç ve dış mihrakların desteğiyle yapılan iğrençliklere karşı toplumun uyanık olması gerektiğini vurguladı.

Ağrı'nın ekonomik olarak canlanmasında turizm sektörünün büyük bir öneminin olduğunu kabul ettiklerini söyleyen Müslümanlar ancak halkın inanç ve değerleriyle çelişen bu tür çirkefliklerin asla kabul edilemez olduğunu ifade ettiler.