Aile içerisinde erkek ve kadının fıtrat gereği birbirini tamamlayan unsurlar olduğunu belirten Molla Abidin Er, her ikisinin de birbirlerinin tamamlayıcısı olduğunu vurguladı.

Kuran'ın en çok değindiği noktalardan bir tanesinin de aile olduğunu ifade eden Er, toplumun temelini aile yapısının oluşturduğunu, aile olmayınca toplumun huzurunun olamayacağını kaydetti.

“Eşler bir araya geldikleri zaman birbirlerini tamamlıyorlar”

Aile hakkında ayet-i kerimeden örnek sunan Er, “Allah’u Teâlâ insanı diğer insanlarla beraber yaşayacak, erkek ve dişi olarak şekilde yaratmıştır. Yüce Allah, ‘Ey insanlar biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Ve Kabileler, soylar haline getirdik ki birbirinizle tanışasınız, Allah-u Teâlâ nezdinde en iyiniz Allah için en takvalı olanınızdır’ buyurmaktadır. İnsan takvayla öne çıkar. Buradaki aile vurgusu, öncelikle Hazreti Âdem ve Hazreti Havva'dır. Tabii ondan devam eden soyları da aynı şekilde. Allah-u Teala bu şekilde insanın neslinin devamını, insanın birlikte yaşamasını irade etmiştir. Arapça kelime olarak zevc veya zevcet dediğimiz zaman, eş yani karı ve koca kelimesi aynı kelimeden türemiştir. Erkek tek başına bütünün yarısı, kadın bir bütünün yarısıdır. Buradan da çok güzel bir mesaj çıkıyor. Bunlar bir araya geldikleri zaman bütünlük oluşturur. İkisini ayrı ayrı değerlendirdiğimizde ikisi de yarım, eksik ve tam değildir. Yalnız eşler bir araya geldikleri zaman bütün oluyorlar. Erkeğin eşi üzerinde hakları olduğu gibi, kadının da kocası üzerinde hakları vardır. Bu hakları uzun uzun Allah-u Teâlâ Kuran-ı Kerim'de ayetlerle beyan etmiş. Hatta Kuran'ın en çok değindiği noktalardan bir tanesidir aile mefhumu. Aile, toplumun temelidir zaten.” şeklinde ifade etti.

“Aile mefhumu olmayınca beraberinde birtakım olumsuzluklar meydana gelir”

Aile mefhumu olmadığı takdirde beraberinde oluşacak zararlara değinen Er, “Aile olmayınca toplum olmaz, aile olmayınca huzur olmaz. Aile olmayınca yani dünya da kazanılmaz, ahiret de kazanılmaz. Bu şekilde yani İslam'da toplumun huzurunun ve saadetinin temeli aile üzerine kurulmuştur. Kur'an-ı Kerim'de mesela Ali İmran suresi var. İmran ailesi. Mesela biz namazda tahiyyat okuduğumuz zaman Hazreti Muhammed’e ve Hazreti Muhammed'in ailesine selam olsun diyoruz. Keza Hazreti İbrahim'e ve Hazreti İbrahim'in ailesi için de geçerlidir. Hazreti İbrahim'in ailesinden aile olarak birçok mesaj, birçok ders, birçok örnek alabiliyoruz. Aynı şekilde Hazreti Muhammed Aleyhisselam’dan aile olarak, ailesiyle birlikte birçok örnek alabiliyoruz. Hazreti Muhammed Aleyhisselam Allah'ın peygamberi idi ama bireysel yaşamış bir insan değil. Eşi var, çocukları var, ailesi var. Ailesiyle bağları nasıldı, eşleriyle bağı nasıldı, çocuklarıyla bağı nasıldı. Bütün bunlar bizim için birer örnektir.” ifadelerini aktardı.

"Aile mefhumunu yıkan iki durum; içinde namaz kılınmayan ev ve haram kazançtır"

Er, günümüz aile problemlerinin başlıca sebeplerine ve bunun sonucunda yapılması gerekenlere değinerek, “Günümüzde gerçekten aile yapısının çok sıkıntıda olduğunu çok zorluklarla karşı karşıya geldiğini görüyoruz. Bunun nedeni iki maddede özetlenebilir. Eğer ki aileden namaz çıkarsa huzur da çıkar. Çünkü Hadis-i Şerif'te Peygamberimiz Aleyhisselam, kişi sabah namazına kalktığı zaman şeytan ondan uzaklaşır ve gönlüne huzur, evine ferahlık gelir. Şayet sabah namazını kılmazsa şeytan ona yaklaşır, huzur ondan uzaklaşır ve evine huzursuzluk girer. Bu çok önemli bir noktadır. İkincisi de haram lokma. Haram lokma bir eve giderse o evde huzur kalmaz. Geçmişlerimizin dediği gibi ekmek soğan olsun ama helalinden olsun. Fakat haramdan olduğu zaman inanın ki o haram bir şekilde huzursuzluğa, kargaşaya yani dünya ve ahiret saadetinin kaybolmasına sebep olur. Bunu da Peygamber Efendimiz Aleyhisselam bir Hadis-i Şerifi’nde, 'ahir zamanda kişi ailesinden dolayı helak olur’ buyurmaktadır. Peki, nasıl helak olur? Haram yollardan rızık kazanma yolları çoğalır ama helal yollar azalır. Dolayısıyla helal kazanmaya çok ehemmiyet vermek lazım.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)