Aile Reisi Peygamberimiz (Sav)
Ona benzemeye çalışma nisbetinde mükemmelliğimiz oluşur. Çünkü onun aile yapısı sıradan bir aile olmayıp, herkes için model bir aile olduğu gibi kendisi de mükemmel bir Aile Reisiydi.
Geçen sayımızda hayatın her saha ve safhasında en güzel örneğimiz Hz. Muhammed (sav)’in hayatından örnekler vermeye çalışmıştık. Bu sayıda da konumuza devam edeceğiz. Ona benzemeye çalışma nisbetinde mükemmelliğimiz oluşur. Çünkü onun aile yapısı sıradan bir aile olmayıp, herkes için model bir aile olduğu gibi kendisi de mükemmel bir Aile Reisiydi.
Hz. Peygamber (sav)’in oturduğu yer bir saray değildi. Ev bir mescit ve küçük odalardan ibaretti. Duvarlar kerpiçten, tavanı hurma ağacı ve yapraklardan oluşmuştu. Yağmurların sızmaması için tavanın üstüne bir kilim örtülmüştü.
Hz. Peygamber (sav) ve eşlerinin yaşadığı yer dünya nimetleri ile değil, mahrumiyet ve sıkıntılarla doluydu. Bu dünya nimetlerinin yokluğundan veya haram olmasından dolayı değildi. Resulullah (sav)’a ganimet payı olarak çokça mal ve hediyeler gelirdi. Allah Resulü (sav), kendisine gelen bu malların çoğunu ashabına ve fakirlere dağıtmaktaydı. Ailesine az bir pay ayırırdı. Bunun sebebi Allah’u Teala katındaki sonsuz ve kalıcı nimetleri istemesinden idi. Bu fedakârlıkları Hz. Peygamber Efendimiz (sav)’le beraber tüm aile bireyleri göğüslemekte idi. Çoğu bolluk ve varlıklı bir yaşam içinden gelen eşleri, yoksulluktan zaman zaman şikâyetçi olmuşlarsa da ilahi görevini eksiksiz yapan Allah Resulü (sav) tavrını hiç değiştirmemiştir. Buna şu örneği verebiliriz:
Hayberin fethinden sonra İslam Devleti beklenmedik bir şekilde maddi bir rahatlık ve zenginliğe kavuşmuştu. Bu zenginlikten dolayı Müslümanlar daha önceden sahip olamadıkları birçok şeye sahip olmuşlardı. Yüce Allah’ın Peygamberine ve Mü’minlere bol nimetler bahşettiğini gören eşleri, kendilerine verilen nafakanın arttırılması konusunda Peygamber Efendimize başvurdular. Ne var ki, Peygamberimiz bu başvuruyu hoş karşılamadı. Tam tersine üzüldü ve hoşnutsuzluğunu belirtti. Peygamber Efendimiz eşlerinin kendisinden nafaka istemelerinden dolayı o kadar üzülmüştü ki, eşlerinden ayrı bir odaya çekilerek hiç kimseyle görüşmek istemedi. Medine’de Peygamberimiz (sav)’in hanımlarını boşadığı haberi yayıldı. Hz. Peygamberin ashabıyla görüşmek istememesi ashabın ağırına gidiyordu. Yanına girmek istiyorlar ama izin verilmiyordu. İmam Ahmed, Cabir (ra)’den şöyle rivayet eder: Hz. Ebubekir (ra) kalkıp Resulullah’ın yanına gitmek için izin istedi. - O sırada sahabeler Peygamberimizin (sav) kapısında oturuyorlardı. Peygamberimiz (sav)’de içerde oturuyordu, ama Hz. Ebubekir’e girmek için izin verilmedi. Sonra Hz. Ömer geldi izin istedi, ona da izin verilmedi. Ardından Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’e (r.anhüm) birlikte izin verildi. Onlar da içeri girdiler. Peygamberimiz sessizce oturmuş, eşleri çevresinde toplanmışlardı. Hz. Ömer (ra): “Ben, Peygamber Efendimize bir şey söyleyeyim de belki onu güldürebilirim” dedi. Sonra şunları söyledi: “Ya Resulullah, eğer Zeyd’in kızı -Ömer’in hanımı- biraz önce benden nafaka istemiş olsaydı, kesinlikle boynunu koparırdım.” Bunun üzerine Peygamber Efendimiz azı dişleri görünecek kadar güldü. Ve şöyle dedi: “Şu etrafımdakiler de benden nafaka istiyorlar.” Hz. Ebubekir (r.a) Hz. Aişe’yi, Hz. Ömer (r.a) de Hz. Hafsa’yı dövmek için kalkıp şöyle dediler: “Yanında olmayan bir şeyi mi Hz. Peygamberden istiyorsunuz?” Peygamber Efendimiz onların kızlarını dövmelerine engel oldu.
Hz. Peygamber(sav) bir ay geçene kadar hiçbir hanımıyla görüşmeyeceğini ilan etti. O ay geçince ilk önce Hz. Aişe(r.anha)’nin odasına gitti. Hz. Peygamber(sav) daha sonra ona kendisine gelen yeni vahiyden ve ona önereceği iki seçenekten bahsetti. Ona bu meselede danışmak için babasını çağırmak isteyip istemediğini sordu. O ‘hayır’ dedi. Hz. Aişe: ‘Sana karşı bana kimse yardım edemez. Ey Allah’ın Resulü (sav) ne olduğunu çabuk söyle’ Hz. Peygamber(sav); “Allah (cc) senin önüne iki seçenek koydu” dedi ve şu ayetleri okudu: “Ey Peygamber, eşlerine söyle: Eğer siz dünya hayatını ve onun süslü-çekiciliğini istiyorsanız, gelin sizi yararlandırayım ve güzel bir salma tarzıyla sizi salıvereyim. Eğer siz Allah’ı, Resulü’nü ve ahiret yurdunu istiyorsanız artık hiç şüphesiz Allah, içinizden güzellikte bulunanlar için büyük bir ecir hazırlamıştır.” (Ahzab: 28-29)
Hz. Aişe (r.anha): “Şüphesiz ben Allah(cc)’ı, Resulünü ve ahiret yurdunu istiyorum” dedi. Hz. Peygamber(sav)’in bütün eşleri de aynı şeyleri söyleyerek Onu seçtiler.
Yukarıdaki örneklerde de anlattığımız gibi Hz. Peygamber Efendimiz (sav) ümmetine hayatının her safhasında örnek olduğu gibi eş olarak da tüm Müslümanlara birer örnekti. Ve bizlere düşen de hayatının her safhasını örnek aldığımız gibi, bir eş olarak da Onu rehber edinmemizdir.
İnzar Dergisi
Kaynaklar:
Fizilalil Kur’an
Hz. Muhammed’in Hayatı (Martin Lings)
Fıkhus Siyre (Dr. M.Said Ramazan el-Butti)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.