AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: "Bütün insanlık adalete susamış vaziyettedir"
Aksaray'da devam eden 18'inci İmam Hatipliler Kurultayı'nda konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, adaletsiz uygulamaların küresel anlamda bütün ülkelerin ortak meselesi olduğunu ifade etti.
Aksaray'da devam eden 18'inci İmam Hatipliler Kurultayı'nın birinci oturumunda, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün ardından konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, konuşmasında "Küresel kaostan çıkış için: Adalet ve Merhamet" temasını işledi.
Bütün insanlığın adalete susadığına dikkat çeken Kurtulmuş, günümüz dünyasının en temel meselesinin "adalet" ve "merhamet" konusu olduğunu ifade etti.
Adaletin mutlaka merhametli bir şekilde uygulanması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, Merhametten uzak adaletin sadece hükmün ve sözün uygulanmasından ibaret olduğunu vurguladı.
Hazreti Ömer'in adalet anlayışına değinen Kurtulmuş, Hazreti Ömer'in "adalet mülkün temelidir" sözünü boş yere söylemediğine dikkat çekti.
Dünyanın en temel meselenin yeryüzünde hüküm süren "adaletsizlikler" olduğuna değinen Kurtulmuş, adaletsizliğin herhangi bir ülkenin meselesi olmaktan çıktığını belirtti.
"Sayıları az ama iman yönünden kuvvetli nesiller imam hatip okullarına sahip çıkmıştır"
Konuşmasının başında imam hatip okullarının misyonuna ve Türkiye'de geniş halk kitlelerinin bu okullara verdiği desteğe dikkat çeken Kurtulmuş, "İmam Hatip Liseleri meselesi, Türkiye'de başarılı olmuş en önemli sosyal ve toplumsal projelerden birisidir. Birkaç tane temel sebebi vardır. Bunlardan bir tanesi; Anadolu irfanı dediğimiz İslam'ın vasat yorumunu esas alan mutedil, makul, bilimle bağdaşan ve dünyanın sorunlarına cevap üretebilen Anadolu irfanından neş'et eden bir İslam anlayış üzerine oturmuş olmasıdır. İkincisi; Türkiye'de çok geniş halk kitlelerinin, fakir fukaranın, yoksulların okuyabilmesi için önemli bir imkan sağlamasıdır. Bu anlamda da bu okullara milletimizin geniş kesimlerinin destek vermiş olmasıdır. En zor zamanlarda dahi siyasetüstü bir birlikle milletimizin önemli bir kısmı bu okullara destek ve güç vermiştir. Hepsinden önemlisi Türkiye'nin siyasi şartları ne olursa olsun, imam hatip davasını gerçekten fedakarlıkla yüklenmiş olan, sayıca az; ama iman yönünden son derece kuvvetli bir neslin bu davaya en başından itibaren sahip çıkmış olmasıdır." diye konuştu.
"Bütün insanlık adalete susamış vaziyettedir"
Günümüz dünyasının en temel meselesinin "adalet" ve "merhamet" konuları olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Bu kurultayın konusu olan 'adalet' ve 'merhamet' konuları fevkalade önemli bir konudur. Günümüz dünyasının en temel meselesinin bu olduğu kanaattindeyim. Dünyadaki farklı alanlarda devasa gelişmeler sağlanmasına rağmen dünya ve bütün insanlık, bugün adalete susamış vaziyettedir. Gerçekten adaletsizlik; küresel anlamda bütün ülkelerin ortak meselesidir. İnsanoğlunun hangi dinden, dilden, meşrepten ve mezhepten olursa olsun temel aradığı konuların başında 'adalet' ve 'merhamet' gelmektedir. Adaleti ve merhameti esas alan yeni bir dünya sisteminin kurulmasına gayret etmek bunun içinde her alanda üstün bir şekilde fedakarca çalışmalarımızı sürdürmek zorundayız. " ifadelerini kullandı.
"Adalet; insanlığın belki insanlık tarihi boyunca aradığını en önemli vasıflardan birisidir"
Adaletin denlik ve eşitlik anlamına geldiğini ifade eden Kurtulmuş, "Adalet terazisi de o anlamdadır. Adalet; taraflarından birisini kayırmamak, birinin aleyhine, diğerinin lehine karar vermemek demektir. Adalet; ölçüyü elden bırakmamak demektir. Adalet; iki tarafında mutmain olacağı, karşılıklı rızayla oluşacak bir sonucu elde etmek demektir. Bu anlamda adalet; insanlığın belki insanlık tarihi boyunca aradığını en önemli vasıflardan birisidir. Adalet, sadece mahkeme salonlarının meselesi değildir. Sadece hukukun da meselesi değildir. Ekonominin, toplumsal hayatın, siyasal hayatın ve küresel sistemin bütününün ortak meselesidir. Adalet; İslam-siyaset felsefesinin ana konularından birisidir. Adalet; İslam-siyaset felsefesinin oluşturan 'siyasetname'lerin en önemli maddelerin birisidir. Osmanlı geleneğinde sürdürülen atama fermanlarında yer alan en önemli uyarıların başında gelen konu adalete riayet etmek ve adaleti elden bırakmamaktır." şeklinde konuştu.
"Adalet olmazsa toplum olmaz"
Hazretin Ömer'in adalet anlayışına değinen Kurtulmuş, "Hazreti Ömer'in söylediği 'adalet mülkün temelidir' sözü boş yere söylenmiş ya da sadece dikkat çekmek için söylenmiş bir husus değildir. Adalet olmazsa devlet olmaz. Adalet olmazsa toplum olmaz. Adalet olmazsa sosyal düzen olmaz. Adalet olmazsa insanların bir arada yaşaması olmaz. Güç dağılır ve elinizdeki her türlü imkan darmadağın olur. Hazreti Ömer'in, 'Ben adaletten ve doğruluktan ayrılırsam ne yaparsınız?' sözü ile ortaya koyduğu düstur da bizim için ölümsüz bir düsturdur. Sahabelerin 'Seni kılıçlarımızla düzeltiriz' diyerek verdiği cevap medeniyet tarihimizin altın levhalarından birisidir." diye konuştu.
"Merhametten uzak adalet; sadece hükmün ve sözün uygulanmasından ibarettir"
Merhameti olmayanın adaletli olamayacağına dikkat çeken Kurtulmuş, "Merhamet; insanlara, Allah'ın 'rahim' sıfatını ve merhametli oluşunu hatırlatan bir meseledir. Cenab-ı Allah'ın insanlar üzerinde adaleti mutlak olduğu gibi insanlara merhametle davranması da mutlaktır. Bu anlamda yönetim bakımından adaleti mutlaka merhametli bir şekilde ele almak ve kararı, hükmü merhametli bir şekilde vermek gerekir. Merhametten uzak adalet; sadece hükmün ve sözün uygulanmasından ibarettir. Adaleti, merhameti ve denetlenebilir ve şeffaf olmayı esas alan bir adaleti kurmayı inşallah tam manasıyla tesis etmeyi Cenab-ı Allah bu ülkede ve bütün dünyada nasip etsin." şeklinde konuştu.
"Küresel adaletsizliklerle karşı karşıyayız"
Dünyada en temel meselenin yeryüzünde hüküm süren "adaletsizlik" olduğuna değinen Kurtulmuş, " Adaletsizlik herhangi bir ülkenin meselesi olmaktan çıkmıştır. Adaletsizlik, insanlığı kemiren Coronavirus mikrobundan çok daha etkili ve tehlikeli bir mikrop olarak insanlığı kemirmektedir. Adalet; insana, hayata ve evrene bakışta bir dengenin oluşması demektir. Ne yazık ki bugün insana, hayata ve evrene bakışta dengeyi kaybettiğimiz için 'küresel adaletsizlik'lerle karşı karşıyayız. Bugün dünyada her türlü imkan var. Dünyanın en önemli ekonomik başarıların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Maalesef, dünyadaki küresel en büyük adaletsizlik konularından biri 'gelir dağılımındaki adaletsizlik'tir. Dünyada nüfusun yüzde 0,7'si dünyadaki toplam zenginliklerin yüzde 70'ine sahiptir. Dünya, hiçbir döneminde böyle bir adaletsizlik yaşamadı. Dünya nüfusunun yüzde 70'si ise dünya gelirinin yüzde 3'üne sahip. Böyle bir dünya hepimiz istese de yürümez ve devam etmez. Bu dünyanın adil bir dünya haline gelmesi şarttır." dedi.
"Birleşmiş Milletler; işgalleri ve zulümleri meşrulaştıran bir araç olmaktan öteye geçmemiştir"
Dünyadaki küresel adaletsizliklere dikkat çeken Kurtulmuş, "Filistin topraklarının neredeyse yüzde 80'ninden fazlası işgal altındadır. Tamamına ilişkin Birleşmiş Milletlerin kararları vardır ama israili durduru bildik mi? Çünkü arkasında dayısı olduğu için dünya sistemi, küresel bir adaletsizliğin mekanizması haline gelmiştir. Birleşmiş Milletler; bu işgalleri ve zulümleri meşrulaştıran bir araç olmaktan öteye geçmemiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın her platformda söylediği gibi 'Dünya beşten büyüktür sözü' sadece bir talep ya da temenni değil, dünyada adaletli bir küresel sistem kurulması için bir zarurettir. Dünya ve Birleşmiş Milletler de yeniden yapılanacaktır." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.