Evet, reşit. Çünkü AK Parti hükümeti mer’i hukuka göre on sekiz yaşını bitirmiş, on dokuz yaşından gün almaktadır. Yani artık ergindir, gelişimini tamamlamıştır. İyiyi kötüden ayırabilecek yaştadır. Bu, artık çocuk değildir anlamındadır. Cezaî ehliyeti vardır artık. Bundan sonrası için yapacağı hatalar hoş görülemez. Yapacağı hatalar da bundan sonra çocukluğuna hamledilmeyecektir.  Çünkü o, on dokuz yaşında ve bir mükellef… Hayatın gerçeğinden uzak yaşayamaz…

Akli gelişiminin en önemli işareti de ülkenin yeni bir anayasaya ihtiyacının olduğunu açıklamalarıdır. Büyümüş, akıl baliğ olduğuna göre; Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk olmadığını da anlamıştır. Bu ülkede binlerce değil, milyonlarca Kürd’ün yaşadığını da görmüştür. On dokuz yıldır da hükümet ettiğine göre onların da önemli ve tabii hakları olduğunu müşahede etmiştir. Bu meselenin bir gerilim hattı olduğu ve voltajı-akımı indirmek için hattın ucuna bir transformatörün (trafonun) bağlanması gerektiğini de kavramıştır. Yirmi yaşına, askerlik çağına geldiklerinde de bu trafonun isminin “Anadilde Eğitim” olması gerektiğini de fehm edeceklerdir. Çünkü insana bazı şeyleri yaş öğretir.

On dokuz yaşında olduğuna göre, eğitimin kara tahtasının atış poligonu gibi delik-deliş olduğunu da görmüşlerdir.

On dokuz yaşında olduğuna göre, işsizler ordusunun sanıldığı gibi silahsız olmadığını, ellerinde oy gibi bazukadan daha etkin bir silahın olduğunu da görmüşlerdir.

On dokuz yaşında bir genç olduğu halde, gençlerle kuşak çatışmasını yaşama garabetini yaşadığını, gençlerle, gençlerin anlamadığı Türkçenin farklı bir lehçesiyle konuştuğunu, bir iletişim kazası yaşadığını ve gençlerin kendisine sırt çevirdiğini de görmüştür.

On dokuz yaşında olduğuna göre çocukların gençleri, gençlerin yaşlıları anlamada güçlük çektiğini ve çocuğun çocuk dilinden, gencin genç dilinden daha iyi anladığını da görmüştür. Bilmünasebe on dokuz yaşındaki genç AK Parti, genç yaşta evlenip yıllarını cezaevinde geçiren gençlerin, genç evlilerin duygu dünyasına girip onların yaşadıklarını da anlamlandırmıştır.

Akil-baliğ olmuş AK Parti iktidarlarının ilk yıllarında yani daha emeklerken milletin parasının nasıl iç edildiğini görme basiretini gösterip hortumları kesmiş ve büyük beğeni almıştı. Sonra mental yorgunluk yaşamış, yan gelip uzanmıştı. O uzanıp dinlenirken kesilen hortumlar yeniden tamir edilmişti.

On dokuz yaşında olduğuna göre, TRT Müzik'in aylık harcamasının 1 milyon 500 bin liraya çıktığını ve oralara bir hortumun takıldığını da görmüştür.

Yine on dokuz yaşında olduğuna göre bizim daha görmediğimiz tamir edilmiş hortumları da görecektir…

Biliyorum “Tamam, reşit olmasına reşit de hâlâ çocuksu işler yapıyor, ergen gibi davranıyor” diye itiraz edecek ve örnekler verecek olanlar da olacaktır.

Doğrusu bir yere kadar onlara da hak vermemek elde değil. Ben de karikatürist Mikail Çiftçi, AK Parti hükümetinin 19’uncu yılında Türkiye’yi podyumda, birincilik koltuğunda altın madalya yerine, zam şampiyonluk kupasını kaldırırken resmetmemeliydi, diyorum.