Ak saçlı ihtiyar delikanlı: Şehid Kerbelaî
90’lı yıllarda Mardin’in Nusaybin ilçesinde katledilen M. Salih Kavak’ın (Kerbelaî) oğlu, babasının ihtiyarlığına rağmen İslami çalışmalardan geri durmadığını, bu yüzden de hain kurşunların hedefi olduğunu söyledi.
PKK’nin 90’lı yıllarda katlettiği yüzlerce Müslüman Kürt’ten biri olan ve “Şehid Kerbelaî” olarak anılan M. Salih Kavak, şehadetinin 24’üncü yılında sevenleri tarafından yâd ediliyor.
21 Ocak 1992 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesinde katledilen 70 yaşındaki M. Salih Kavak (Kerbelaî), davetçi kimliğinin yanı sıra azmi, cesareti ve Allah yolunda şehit olma arzusuyla gençler için örnek bir şahsiyet olduğu dünden bugüne anlatılıyor.
Kendisine ak saçlı ihtiyar delikanlı da denilen Kerbelaî’nin örnek yaşamını, oğlu M. Selim Kavak, İlke Haber Ajansına (İLKHA) anlattı.
Oğlunun dilinden Kerbelaî
“Mücadeleci kimliğinde dolayı arkadaşları tarafından Kerbelaî diye isimlendirildi”
Babasının 1928 yılında Batman'ın Gercüş ilçesine bağlı Kelehê (Akburç) köyünde dünyaya geldiğini 1979’da ise Nusaybin`in Kışla Mahallesi`ne yerleştiğini belirten M. Selim Kavak, “Babamın asıl adı Mehmet Salih’tir. Kendisi çok dindar bir insandı, tüm çocuklarına Kur’an-ı Kerim öğretmişti. Dindar Müslümanları çok severdi. PKK'nin Müslüman halkı hedef aldığı dönemlerde Allah yolunda hizmet eden gençlere kapısını açıp sahip çıktı. Allah yolunda hizmet eden gençlere moral verip onlarla arkadaşlık kurdu. İslam uğrunda hizmet eden gençler tarafından çok sevilen ve sayılan biriydi. İslam yolundaki hizmetlerinden ve mücadelesinden dolayı arkadaşları kendisine Kerbelaî ismini verdiler. Babamın 9 çocuğu 10’dan fazla torunu vardı. Ben yaşlandım, bir kenara çekileyim diye bir düşünce içine girmeden gençlerle birlikte İslam yolunda gayret sarf ederdi. Hem dünya hem de ahiret işlerinde çalışkandı.” diye konuştu. Kavak, 70 yaşında hiç üşengeçlik göstermeden İslam için koşturan babasının tüm ihtiyarlar tarafından örnek alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kerbelaî’den etkileyici şehadet duası
Babasının yaşlı olmasına karşın mücadele azminden dolayı gençlerle yarışan ihtiyar bir delikanlı olduğunu ifade eden Kavak, bundan dolayı da PKK tarafından tehdit olarak görüldüğünü söyledi. Kerbelaî’nin şehadetinden önce çevresinden helallik almasının dikkat çektiğini belirten oğul Kavak, “Babam son günlerinde annem, kardeşlerim ve çevresinden helallik istedi. O yıllarda ilçemizde onlarca Müslüman genç PKK tarafından şehit edilmişti. Birkaç hafta önce ise akrabamız olan İbrahim Kızmaz Hoca şehit edilmişti. Babam sürekli, ‘Ya Rabbi! gençlerimiz şehit edilmesin, onların yerine benim canımı al’ diye dua ederdi. Devamlı şehit olmayı arzuladığını dile getiriyordu. Allah-u Teâlâ da inşallah babamın bu duasını kabul etmiştir ve kendisini şehit olarak katına almıştır.” diye konuştu.
“Babam vurulduğu gün sanki şehadet için hazırlanmıştı”
Katledilmeden bir gün önce komşularından bir kadının gelerek, "Salih dayıyı rüyamda bir beyaz atın üzerinde göğe doğru çıktığını gördüm. Atı ses çıkararak yükselip gözden kayboldu." dediğini aktaran Kavak, babasının da şehadete kavuşacağını adeta sezdiğini söyledi.
Babasının katledildiği günü de detaylarıyla anlatan M. Selim Kavak, “PKK tarafından 6 Ocak 1992’de katledilen akrabamız İbrahim Kızmaz Hoca’nın taziyesi birkaç gün sürdü. O gün de taziyeye gidecektik fakat babam sanki şehadete kavuşacağını biliyor gibi farklı bir hazırlandı. Kendisini traş etmemi istedi, daha sonra da yıkandı ve abdest alarak çıktı. Yolda bana, ‘Oğlum, ben yeteri kadar taziyede bulundum. Ben gidip dükkânımızın önünde oturayım, belki birkaç yaşlı gelir, Müslümanların aleyhinde olabilecek bir durumu haber verirler de ben de bununla ilgili tedbir alınmasını sağlarım’ diyerek gitti. Beni de taziyeye yolladı. Bir süre sonra babamın vurulduğu haberini aldık.” dedi.
İhtiyar bedenine 9 kurşun sıkılan Kerbelaî’nin vurulduğu yere gittiklerinde kendilerini ölmemiş gibi gözleri açık güler yüzlü bir şekilde karşıladığını dile getiren Kavak, “Ben önce babamın ölmediğini sandım. Baba baba deyince ses çıkmadı ve şehit olduğunu anladım. Sanki ölmemiş de bize gülüyor gibiydi. ”diye belirtti.
“Kadın, yaşlı, çocuk demeden katletmek PKK’nin ahlakı”
PKK’nin bugüne kadar yaşlı-çocuk, kadın-erkek ayırımı yapmadan dindarları katlettiğine dikkat çeken Kavak, “Babam 9 kurşunla öldürüldüğünde 70 yaşında bir ihtiyardı. Ondan birkaç gün önce de İbrahim Hoca mürtet örgüt tarafından katledildi. O zamana kadar PKK, Nusaybin’de 30-35 Müslümanı katletmişti. Bunların içinde yaşlı insanlar, çocuklar ve kadınlar da var. İlçemizde 50 yaşlarında Ayşe isimli bir teyzemiz evinde 7 yaşındaki kız çocuğuyla birlikte PKK tarafından vurularak öldürülmüştü. Bunun gibi daha niceleri var. Şehit edilenlerin içerisinde çocuklar, yaşlılar, kadınlar da var. Çocuk, yaşlı ve kadın katletmek PKK’nin ahlakıdır. Çocuk demeden, yaşlı demeden şehit ediyorlar. PKK dindar gördüğü insanları tehdit görüp hedef alıyordu. Babam da PKK’yi sevip desteklemediği için şehit edildi.”diye konuştu. (Ayhan Kaya-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.