Bizi Ramazan ayına kavuşturan rabbi rahimimize hamd olsun. Bugünkü yazımızda ramazan ayı ile ilgili değerli İslam âlimlerinin, ashabın ve Allah resulünün tavsiyelerini harmanlayıp bir ramazan ayı programı çıkarmaya çalıştık. Bir de Mescidi AKSA meselesine değineceğiz.

Oruç kanı temizler. Yani oruçlu kimsenin damarlarında şeytanın dolaşmayışından dolayı kan temizlenir. Kan temizlenince kalp de temizlenir. Kalp temiz olunca amel de temiz olur. Amel temiz olunca insan dergah-ı ilahide değer görmeye başlar.

Kalbi kirleten dolayısı ile kanı bozan bazı günahlar vardır. Özellikle bu oruç ayında kanı bozan kalbi günahlardan kendimizi muhafaza etmeliyiz. Kalbi günah derken akla ilk gelenler; öfke, nefret, kin, haset, kibir, cedel gibi hastalıklar gelir. Ramazan ayında mümkün mertebe sinirlenmemeye, kimse ile cedelleşmemeye çalışmak gerekir. Yani kalp huzurumuzu bozacak, bizim öfke damarımızı kabartacak her olay ve işten sakınmalıyız. Amaç kanı temiz tutmak değil mi?

Biz ilk olarak sahurdan başlayalım. Sahura kalkar kalkmaz önce bir abdest alalım. Abdest alırken de burna su verme işini Allah resulünün tavsiye ettiği gibi kuvvetli bir şekilde yapalım. Yani üç kere burnumuza su verip burnumuzu temizlememiz hem uykuyu hem de gafleti giderir. Sofraya oturmadan önce mutlaka iki rekat teheccüd namazı kılmayı ihmal etmeyelim. Bu arada secdede iken bol bol dua etmeye çalışalım.

Sahurdan sonra mutlaka diş temizliğini yapalım. Gün boyu ağız kokusu çekmemek için dişlerimizi misvak veya diş fırçası ile temizlersek çok iyi olur. Sahurdan sonra mutlaka seher cüzlerini camide dinleyelim. Yani sela okunur okunmaz evimize en yakın camiye giderek bir ay boyunca cüzlerimizi aksatmadan takip edip mukabelelere katılalım. Evde TV karşısında cüz takip etmek camide okunan mukabelelerin yerini kesinlikle tutamayacağını belirtmek gerekir.

Öğle (kaylule) uykusu ile sahurun orucun zorluğunu hafifleteceğini buyuran ALLAH resulünün tavsiyesini unutmayalım. Evimizde yakın akrabalar başta olmak üzere komşularımızı iftar yemeklerine çağıralım. Daha çok kişiye iftar yemeği verebilmek için bütçemizi bir seferde tüketecek cinsten şaşaalı sofralardan sakınalım.

Teravihlerin sağlığa ve maneviyata olan etkisini kimse inkar edemez. Teravihleri camide cemaatle kılalım. İmam efendinin okuyuş tarzı bizim ibadetimize herhangi bir anlamda etki etmeyeceğini hatırlatmak gerekir. Bazı kişiler teravihlerin hızlı kılınışını bahane edip evde tek kılmalarını doğru bulmuyoruz. Unutmayalım ki cemaatte rahmet vardır. Rabbim hayırlı ve bereketli bir ramazan geçirmeyi hepimize nasip etsin. Ramazan ayı bir yıl için yol azığı edinme ayıdır. Manevi anlamda bohçasını dolduranlar gelecek ramazan ayına kadar hayır ve bereket bulurlar. Ama ramazanı gafletle geçirmek demek gelecek ayların da Allah'tan uzak geçeceğinin habercisi anlamına gelir.

Özellikle İslami dernek ve vakıfların zekat, sadaka gibi ibadetleri zenginleri teşik edip fakirlere ulaştırmaları konusundaki çaba ve gayretlerini takdirle karşılamakla kalmayıp bizzat var gücümüzle bu tür hayırlı ilerde öncü olmak ümmetin geleceği için sözü olan her Müslüman'ın boyunun borcudur.

Şairin şu duası ile ramazan arifesinde yapılan saldırıya cevap vermek isteriz:‘Filistin'de her gün yine Zekerriya/Oğlu Yahyala şehit olurlar/Küfrün varını yok etmek için/ Sapan-ı Davut gönder ya Rabbi' Geçen haftaki yazımızda da belirttiğimiz gibi kitlesel anlamda çok büyük tepkiler ve protestolarla tarafımızı belirtmek gerekir. Mescidi Aksa için atılan her adımın kanı temizleyeceğini ve kişiyi Allah'a yaklaştıracağını Filistinli şehitler bizlere kanları ile öğretiyorlar. . Unutmayalım kitlesel tepkiler her zalimi frenler.

Selam ve dua ile…