Âlimler Buluşması gibi programlara ihtiyaç var

Âlimler Buluşması gibi programlara ihtiyaç var

​Irak Kürdistanı'nda faaliyet yürüten STK temsilcileri ve siyasiler İTTİHADUL ULEMA'nın düzenlemiş olduğu Âlimler Buluşmasının önemine dikkat çekerek bu tür programların Türkiye'nin komşu ülkelerinde de yapılması gerektiğini belirtti.

İTTİHADUL ULEMA'nın, bu yıl Diyarbakır'da 4'üncüsünü düzenledikleri Âlimler Buluşmasına Irak Kürdistanı'ndan katılan Ronakî Müessesi temsilcisi Namiq Muhemmed Îsma’îl ile Dar-ul Beyan Müessesesi Genel Koordinatörü Dr. Muhemmed Sînemokî ile Irak Merkezi Hükümeti eski Millletvekili Ğazî Heme Emîn bu tür buluşmaların önemine dikkat çekti.

Düzenlenen bu programın bereketli, hayırlı ve faydalı olduğunu söyleyen Îsma’îl, ayrıca bu tür programlarda istişare ederek ümmetin durumu ve vaziyeti hakkında katılımcıların yeni bir düşünce ve bakış açısı kazandığını söyledi.

Îsma’îl, "Şu anda toplumumuzu, özellikle ahlak yönünden bozup yabancı fikirler dayatıp onları İslam’dan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Âlimler Buluşması, bozulmaya ve sapmaya yüz tutmuş toplumumuzu toplamaya vesile olması, özlerine olan İslam’a geri dönmelerine vesile olacak bir güç olması gerekiyor. Toplumumuzun ilerlemesi ve gelişmesi için ilim, fikir, içtimai ve kültür konusunda sahip olduğumuz sorumluluğumuzu yerine getirerek hizmet etmemiz gerekiyor. Böylece kendi halkımıza ve etrafımızdakilere daha fazla faydamız olur." dedi.

"Âlimlerin görevi halka doğru yolu göstermektir"

Âlimlerin görevinin halka doğru yolu göstermek olduğunu belirten Sînemokî ise Peygamberimizin, âlimleri gökyüzündeki yıldızlara benzettiğini hatırlattı.

Sînemokî, "Yıldızlar hem ışık alır hem de saçarlar. Allah-u Teâlâ Kur’an’da yıldızların üç görevinden bahsetmiştir. O görevler âlimlerin de görevleridir. Birincisi, yıldızların (âlimlerin) yolculara yani halka yol göstermesi. Fakat herkes onları dinleyecek diye bir zorunluluk yoktur. Yolcu istediği zaman başını kaldırıp yıldızlara bakarak yolunu bulur. Herkesin başını kaldırıp âlim görmesine gerek yok. Yaşamın her sürecinde âlimlerin sözlerini dinlemeyip hatta onların zıddı giden şahıslar olabilirler. Yol göstericinin şiddetli ve acı olması da gerekmiyor. Gökyüzündeki bir yıldız yolcuya yol gösterdiğinde sinirlenmiyor. Bunun için âlimlerin de acı bir dil ile halkla muamele etmemesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Gökyüzü yıldızlarla, topluluklar da âlimler ile güzeldir"

Sînemokî, "Yıldızların ikinci görevi ise, Allah’ın buyurduğu gibi gökyüzünü güzelleştirmesidir. Gökyüzü yıldız olmadan karanlıktır. İnsan baktığında gönlü katılaşır. Gökyüzü yıldızlarla, topluluklar da âlimler ile güzeldir. Eğer bir toplum arasında âlim varsa o toplum güzel bir toplumdur. Bunun için de âlimlerin sözleri, davranışları, hal ve hareketleri de güzel olmalıdır. Üçüncüsü ise, Allah-u Teâlâ, yıldızların ilim çalmak isteyen şeytanları taşlamak için olduğunu buyuruyor. Âlimler de halka zarar veren, dünya ve ahirette yollarını kaybetmeye sebep olan bütün düşünce, fikir ve bakış açılarını taşlamaları gerekiyor." diye belirtti.

"Âlimlerin ve davetçilerin yeni asra uygun olan üslubu seçmeleri gerekiyor"

Irak Merkezi Hükümeti eski Millletvekili Ğazî Heme Emîn ise şunları söyledi: "Müslümanların ilmi ve kültürel bir dereceye gelip İslami bir bakış açısı kazandırmak için kuruluşlar ve müesseseler tarafından hazırlanan bu tür programlara Kürdistan'ın dört parçasında ihtiyaç var. Eğer herkese İslami bakış kazandırılırsa o zaman herkes kendi görevini bilir. Bunun için de âlimlerin ve davetçilerin yeni asra uygun olan üslubu seçmeleri gerekiyor. Örneğin; dernek ve müesseseler kurmaları, seminer ve toplantılar hazırlamaları, büyük çaplı buluşmalar ve toplantılar düzenlemeleri gibi. Sonrasında halkın istifadesine sunmak için konularını yayınlamaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.