Sudan Devlet Başkanı Müsteşarı ve eski Bakan İsam Beşir, Moritanya Alim Yetiştirme Merkezi Başkanı Muhammed Hüseyin Veled Deduv, Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi Genel Sekreteri ve İrlanda İmamlar Konseyi Başkanı Hüseyin Halava ve 1948 Filistin İslami Hareketi'nin lideri Şeyh Raid Salah'ın da aralarında yer aldığı 300 kişinin imzasıyla yayımlanan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

"Biz alimler, Yusuf el-Karadavi'nin makamının veya kişiliğinin hedef alınmasını, hepimizin hedef alınması olarak görüyoruz. Bu aynı zamanda mutedil metodun hedef alınmasıdır. Bu, sorumsuz bir davranıştır. İslam'a, Müslümanlara, ilim ve alimlere yapılmış bir hakarettir. Karadavi'ye yöneltilen yanlış ve üretilmiş suçlamaları tamamen reddediyor, alimlere ve mutedil metodu benimseyen kurumlara yöneltilen haksız suçlamaları kınıyoruz."

‘Halkını öldürenlerin o listede yer alması gerekiyordu’

Açıklamada, Karadavi hakkında çıkarılan kırmızı bültenin derhal iptal edilmesi istenirken, "Herkes tarafından bilinen gerçek suçluların, halkını yağmalayan, malını çalan, öldüren ve yakanların o listeye alınması gerekiyordu. Dünya bunların hepsini biliyor. Deşifre olacaklar ve tarih onları affetmeyecek" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada şunlar ifade edildi:

"Ömrünü Kur'an-ı Kerim'e, sünnete, İslam hukuku ve İslam davetine adamış Karadavi, tüm gücüyle mutedil metodu yaymaya çalıştı. Şiddete, radikalizme ve teröre karşıtlığı eserlerinde, hutbelerinde, verdiği derslerde, fetvalarında ve açıklamalarında sabittir. Hayatını İslam ümmetinin sorunlarına hizmet ederek, ilmi çalışmalarla geçiren, İslam dünyasının önde gelen alimlerinden Karadavi, bu asrın önemli müceddidlerinden, bilim ile düşüncenin sembolü ılımlı bir imamdır."

INTERPOL, Mısır'ın talebi üzerine 6 Aralık'ta, Mısır ve Katar vatandaşı olan Karadavi hakkında "Kasıtlı olarak suç işlenmesine teşvik ve yardım, mahkumların kaçmasına yardım, kundaklama, vandalizm ve soygun" gerekçesiyle kırmızı bülten çıkarmıştı.

Mısır’da 3 Temmuz 2013 tarihinde, halk tarafından meşru seçimlerle seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Abdulfettah Sisi komuta ettiği askeri darbe gerçekleşti. Darbe ile cumhurbaşkanlığı görevinden alınan Mursi, daha sonra gözaltına alındı.

Ülkede Mursi yanlısı Darbe Karşıtı ve Meşruiyete Destek Koalisyonu’nun düzenlediği grev ve protestolar, polis tarafından şiddetle karşılandı. 30 Ağustos 2013 tarihindeyse Rabia ve Nahda meydanlarında polis ve güvenlik güçlerinin protestoculara karşı şiddet kullanması sonucunda yüzlerce kişi öldürülmüş, yaralanmış ve gözaltına alınmıştı.

Ülkede devam eden insan hakları ihlalleri birçok uluslararası kuruluşun kınamasına sebep olmuştu.

Kaynak: Al Jazeera