BATMAN - Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi, 16-23 Mart tarihleri arasında yapılan "Dünya Mustazaflar Haftası" etkinlikleri kapsamında Çok Katlı Otopark Konferans Salonunda bir program düzenledi.


Batmanlıların yoğun ilgi gösterdiği ve salonun hınca hınç dolduğu programa HÜDA PAR genel başkan yardımları ve STK temsilcileri de katıldı.


Kur'an- Kerim tilaveti ve mealiyle saat19.30'da başlayan programın açılış konuşmasını Mustazaflar Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Teymur yaptı.


Tarihin en acı verici hadiselerinden biri olan Halepçe katliamının yıldönümünde bir araya geldiklerini belirten Teymur, "Aradan yıllar geçmiş olsa da, bu vahşetin ve kıyımın acısını halen tüm benliğimizde hissediyor ve yaşıyoruz. Başta Halepçe şehitleri olmak üzere, dünyadaki tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Bu vesileyle yeryüzündeki bütün mustazaf mü'minleri ve şanlı direnişlerini selamlıyoruz" dedi.


"Bölge halkı çok ciddi bedeller ödedi"
Programa konuşmacı olarak katılan Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, insanoğlunun kendini bir şey zannettiği zaman tuğyan ettiğini, tuğyanın olduğu yerde tağutun olduğunu ve tağutun olduğu yerde de mustazafların olduğunu söyledi. Bölge insanına mustazaflığın ne olduğunu anlatmanın edepsizlik ve masa başında yazı yazmaya benzeyeceğini belirten Göktaş, "İmanlarının bedelini her türlü zorlukla ödeyen bir bölge insanına hicretten, işkenceden, zulümden bahsetmek biraz ayıp kaçacaktır. Ben bu ülkenin batısındakilere seslendiğimi farzederek bazı şeyleri dile getirmek istiyorum. Sizlere mustazaflığın ne demek olduğunu anlatmaktan Allah'a sığınırım. Bu coğrafyanın yiğitleri ve gençleri, Allah yolunda gerçekten çok ciddi bedeller ödedi. Bu bir gün, bir ay sürmedi, yıllarca sürdü. Bu kardeşinize Allah lütufta bulundu da binlerce kardeşini 10-12 yıldır teker teker dinlemeyi nasip etti. En son 80 yaşında bir ağabeyime yapılan işkenceleri dinledim. Onlara yapılan zulümler, gerçekten en hafifiyle film, roman olur" dedi.

"Sizlerle birlikte olmaktan şeref duyuyorum"
Batıdaki bazı efendilerin geçmişinden dolayı bu camianın özür dilemesi gerektiğini söylediklerini aktaran Göktaş, "Ben burada gerçekten bu camianın geçmişinde yanınızda olmadığımdan, o acı günlerinizde sizlere destek olamadığımdan dolayı Allah için özür diliyorum ve utanıyorum. Bu camiayla sonradan birlikte olduğumdan dolayı şükür namazı kıldım. Sizlerle birlikte olmaktan şeref duyuyorum" diye konuştu.


"Allah mustazafları yeryüzünün varisleri kılmak istiyor"
Mustazaf insanların görevleri olduğunu ve dünya hayatını terk etmemeleri gerektiğini hatırlatan Göktaş, "İnsanlar mustazaf konumuna düşürülebilir, ama bu dünyadan Rabbimiz bizim mustazaf olarak gitmemizi istemiyor. O yüzden Allah bizlerden bir şeyler bekliyor. Bir insanın mustazaflıktan kurtulması için öncelikle Allah ile beraber olması lazım. Mustazaflara düşen görev Allah ile beraber olmaktır. Mustazaflıktan ancak ve ancak Allah ile beraber olunmak ile kurtulur. Allah mustazafları yeryüzünün varisleri kılmak istiyor. Allah mustazafların olduğu yerlerde her zaman ön planda olmalarını istiyor ve salih kullarının yaşadığı memleketlerde okullarında, evlerinde, işyerlerinde, yaşadıkları her yerde onlardan bir adım öne çıkmalarını ve oralara sahip olmalarını istiyor." ifadelerini kullandı.


"Mustazaflık bir bedeldir"
Allah'ın Müminlerden duyarlılık istediğini, öne çıkmalarını ve köşelerine çekilmelerini istemediğini vurgulayan Göktaş Hoca, "Allah 'Eğer ki, salihseniz bulunduğunuz yerin sorumluları siz olmalısınız' buyuruyor. Allah bizlerden çok şeyler istiyor. Mustazaflık bir bedeldir. Mustazaflık görevini dolu dolu yaşamak, bir bedel ödemektir. Bunun ahiretten önce bu dünyada bir takım göstergeleri olacaktır. Allah sadece cenneti ile değil, bu dünyada da bir takım ikramlarda bulunacaktır. Mustazafların ve salih insanların dünyaya hakim olması Allah'ın görmek istediği şeylerden biridir. Geçmişte bedeller ödenmiştir. Allah'ın davası uğruna bedel ödenmesi gerekir. O yüzden Allah cennet karşılığında müminlerin canlarını ve mallarını satın almıştır. Bu Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah'ın vermiş olduğu bir sözdür. Bu Allah'ın ticaret kanunudur ve ticaretin en önemli maddesi gönüllülüktür" dedi.


Konuşmaların ardından Bilge-Der Kültür ve Sanat Komisyonu Başkanı Abdurrahman Yakut, Bilge-Der tiyatro grubu tarafından düzenlenen Ashab-ı Uxdud adlı tiyatro gösterimi hakkında katılımcılara bilgiler verdi.


Sanatçıların halepçe ve zulüm gören Müslümanlarla ilgili ezgilerinin ardından program Bilge-Der tiyatro grubu tarafından Buruc Süresi'nde geçen Müminlerin hayatını konu alan "Ashab-ı Uxdud" adlı tiyatro oyunu oynandı. (M. Fatih Akgül/Sezer İlbasan/Mehmet Mikyas-İLKHA)