Abdurrahim AMEDÎ

Abdurrahim AMEDÎ

ALLAH SAPMAMIZI İSTEMEZ

Bu makalemde bana sorulan bir soruya cevap vermek istiyorum. Arkadaşlardan biri, “Biz dua ederken Allah’ın bizi saptırmamasını diliyoruz. Acaba Allah bizim sapmamızı mı istiyor ki biz bu şekilde dua ediyoruz”şeklinde bir soru sordu. Aşağıdaki mülahazayla ben de kendisine cevap vermeye çalıştım:

Allah, bizim hiçbir şekilde sapmamızı istemez. Bununla ilgili hem Kur’an’dan ayetler hem de Peygamberimizden hadisler bulmak mümkündür. Örneğin Bakara Suresinde geçen şu ayete bakalım, “Allah ancak fasık olanları saptırır.” Bu ayetten Allah’ın fasık olmayanları ve isyan etmeyenleri saptırmayacağına dair bir manayı çıkarabiliriz. O, sadece tüm hayat kredilerini kötülükte harcamak isteyenleri kendi hallerinde bırakır, onlar da orada bocalanıp dururlar. Tabir caizse öyleleri Allah’ı unuttukları için Allah da onları unutur. Yani kendi tercihlerinde, içine daldıkları günahlarda olduğu gibi bırakır. Bunun sebebi de şu olsa gerek: Allah kullarının sapmaması için rahmetinin eseri olan Peygamber ve kitapları göndermiştir. Peygamber ve kitaplar, insanı sapmaması için uyarmıştır. Doğru ve yanlışı, hak ve batılı, tevhid ve şirki, adalet ve zulüm yollarını onlara göstermiştir. Artık bundan sonra sapan, kendi aleyhine sapmış olur; doğruya eren de kendi lehine doğruya ermiş olur.

Yine Peygamberimizin bir hadisiyle konuya bakalım: “Eğer siz Allah’a bir karış yaklaşırsanız Allah size bir adım yaklaşır; eğer siz ona yürüyerek yaklaşırsanız o size koşarak yaklaşır…..” Demek ki Allah bizi bizden daha çok sevmektedir. Bizim tövbemiz, ibadetimiz ve ona koşmamız onu hoşnut etmektedir.

Bir ayette Allah, kullarının küfründen razı olmadığını belirtir. O, kullarının ona iman etmesi ve itaat etmesinden razı olur. “Allah’ım bizi imandan sonra saptırma” dememizdeki kasıt, yani “Bizde sapma düşüncesi olabilir, sapabilecek bir irade bizde gelişebilir, saptırmak isteyenler olabilir, kaydırmak isteyenler olabilir lütfen sen bizi kendi halimize bırakma, her şeye rağmen sapmamıza engel ol. Her ne kadar biz imtihan dünyasındayız ve normalde sen herkesi özgür iradeleriyle baş başa bırakmışsın, lütfen sen bize sapabilecek imkânı verme. Biz doğruyu bulmuşuz, yanlışa gidecek kapıları bize kendi lütfünden kapat. Ne olur! Sen bizim iyiliğimizi bizden daha iyi bilirsin, senden bu konuda, külli olan mutlak gücünden ve rahmetinden istimdat ve yardım talep ediyoruz.”şeklindeki manayı dile getirmeye çalışmaktayız. Ayrıca aslında bizim böyle dua etmemiz bir açıdan da hep doğru yolda kalmayı, orada ayaklarımızı sabit ve devamlı tutmasını ondan istememizdir. İhdina’s-sırate’l- mustekim (Bizi dosdoğru yola ilet) derken de aslında dosdoğru yolda hep kalmayı istiyoruz veya biz üzerinde olduğumuz yolu dosdoğru biliyoruz da Allah’tan kendisinin bildiği dosdoğru yola iletmesini istiyoruz.

İnsan sapmayı dilemedikçe Allah insanı asla saptırmaz. Allah insanın değil düşmanı, yaratıcısı, rızık vericisi ve tüm ihtiyaçlarını cömert ve keremiyle karşılayandır. Hâşâ Allah insanı saptırmakla onun eline bir şey mi geçecektir. Ya da mülkiyetinden saltanatından bir şey mi artacaktır. Hayır, kesinlikle bu tür düşünceler Allah’ı yeterince tanımamakla ilgilidir.

Bir de konuya şu zaviyeden bir bakalım. Bir şeyi elde etmek için iki dua şekli vardır. Biri kavli dua, ikincisi fiili duadır. Fiili duamız ile biz hak üzerinde kalmakta ısrarlı olmalıyız. Kavli duamız ile de bunu pekiştirmeliyiz ve Allah’tan bu halimizin devamını istemeliyiz. Biz, bizi saptırma derken fiilimiz nasıl ki senin istikametin doğrultusundadır; sözümüzle de diyoruz ki işte bu halimiz güzeldir, bu hal üzerine bizi yaşat; eğri, yanlış ve zikzaklı yollardan bizi uzak tut. Kaldı ki eğer Allah sapmamızı istese biz ne kadar doğruyu bulmaya çalışsak da bulamayız. Çünkü Allah’la hiçbir şekilde mücadele edilemez. O doğru yolda istememizi istememişse neden doğru yola bizi çağırıyor ki.

Netice itibariyle Allah rahimdir, adildir ve her şeyi bir hikmete göre yapar. Onun rahmetini itham etmemek lazımdır. Allah insana doğru ve eğriyi göstermiştir. İkisinden birini tercih etmek insanın elindedir. İnsan hangisi için gayret sarf ederse Allah ona o yolu kolaylaştırır ve kişiyi o yolda muvaffak kılar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.