Allah'ın Salih kulları yeryüzünün hâkimiyetini ele almalıdır
Kütahya'da düzenlenen Mevlid-i Nebî etkinliğinde konuşan Mehmet Göktaş, "Allah'ın Salih kulları, yeryüzünün hâkimiyetini ele almalıdır. Peygamberin rahmeti o zaman insanlara yayılabilir." dedi.
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Kütahya'da "Rahmet, Barış ve Adalet" temalı Mevlid-i Nebi programı düzenledi.
Kütahya eski Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenen program, Recep Göder Hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Program, mevlithanların okuduğu mevlid-i şerifle devam etti.
Daha sonra sanatçıların seslendirdiği ilahilerle devam eden programda Peygamber Sevdalıları Platformu Kütahya Koordinatörü Yusuf Kaya açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
Özlem sanatçılarının tekrar sahne almasından sonra günün anlam ve önemine binaen konuşmasını yapan Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in(sav) rahmet, barış ve adalet yönünü anlattı.
Mekke'de olup bitenlere karşı Peygamber Efendimiz'in (sav) içinin yandığını söyleyen Göktaş, "Ama Allah-u Teâlâ ona emir verdi; ' Ey örtülere bürünen kalk ve insanları uyar' buyurdu. Muhterem kardeşlerim, bizim merhametimizin ve adaletimizin işe yarayabilmesi için güçlü olmamız lazım." dedi.
Hz. Peygamberin gençliğinde de haksızlıklara karşı tahammül edemediğini ve ezelden beri çocukluğundan beri haksızlıklara dayanamadığını belirten Göktaş, peygamberin sırf bu yüzden dernek kurduğunu dile getirdi.
"Allah'ın Salih kulları yeryüzünün hâkimiyetini ele almalıdır"
Hz. Muhammed'in Hılfıl Fudul derneğini kurduğunu anlatan Göktaş, "Öyle bir başarısı var. Ve devlet kurdu. Hz. Muhammed bir padişahın oğlu değil ki babasının bıraktığı koltuğa oturarak devam etsin. Fatih vardır, Kanuni vardır, Selahaddin'i Eyyubi vardır. Bunlar kendilerinden öncekini biraz güçlendirdiler. Allah'ın Resulü gerçekten canavar gibi vahşi ve cahil bir toplumdan öyle bir medeniyet, öyle bir devlet kurdu ki onun için muhteremler, bunu iyi anlamak lazım. Yalnız efendimizin rahmetini merhametini anlatmadan önce şuraya temas etmek istiyorum. Rahmet ve merhamet var ya yanlış anlamayın, biraz da güçle, kuvvetle olur. Cımbızla alıyoruz Enbiya suresinden 'Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik' ayetini. Bir dakika! Öncesinden al, birkaç ayet arkadan al. Çünkü ayetler grup gruptur. Onu seçip aldığın zaman, anlamı yarım kalır. Anlayamazsın, devamı var. Öncesinde ne diyor? Biz Tevrat'ta, Zebur'da yazdık ki yeryüzünün sahibi Allah'ın Salih kulları olmalıdır. Allah'ın Salih kulları, güzel kulları yeryüzünün hâkimiyetini ele almalıdır. O zaman o peygamberin rahmeti insanlara yayılabilir." ifadelerini kullandı.
"Kâfirlere bile bu kadar merhametli bir peygamber"
Allah'ın Resulü'nün merhametinden de bahseden Göktaş, "O kâfirlere karşı bile çok merhametliydi. Mesela Peygamber (sav) Mekke'yi fethe geldiğinde dedi ki şu adamlar, şu 10 kişiyi nerede yakalarsanız öldürün. İsterse Kâbe'nin örtüsüne sarılmış, ağlıyor olsun. Yakalarsanız öldürün, diye emretti. Burada da bir merhamet var. Bu aslında şu 10 kişiye kaçın demektir. Nitekim hepsi kaçtılar. İkrime ölüm listesindeydi ve kaçtı. Bunlar Peygamber'in nerede yakalarsanız öldürün dediği kişilerdi. Hâlbuki birkaç kişinin kulağına fısıldayabilirdi. Hiç kimseye ilan etmeden ama herkese ilan etti ki onlar da kaçsın diye. Kâfirlere bile bu kadar merhametli bir peygamber. Artık ashabına ümmetine, kadınlara ve hayvanlara bu kadar merhametli bir peygamberdi." şeklinde konuştu.
Sanatçıların seslendirdiği ilahilerinden sonra program, Erhan Karapcın tarafından okunan duayla son buldu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.