Sezgin ÖZBAY
Allah’tan korkun ve Allah’tan korkanla evlenin
Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O’nun pak Rasûlüne olsun.
Bir tavuk, civcivlerine nasihat ediyormuş: “Evlatlarım! Karşınızdaki kişi sizi görünce yere eğiliyorsa bilin ki yerden taş alıp size atacaktır. Oradan hemen uzaklaşın.” O sırada minik bir civciv “Anneciğim! Peki ya taş adamın cebindeyse?” diye sorunca anne tavuk “Yavrum, sen olayı kavramışsın. Derse ihtiyacın yok.” demiş.
Civciv kavramış kavramasına ama sonrasında düşmandan sakınmış mı Allah bilir. Günümüz kızları ve kadınları da böyle. Her tertibi kafasında kurar, nerden ne zarar gelecek kestirebilir, kim ne yapabilir tahmin edebilir ama kalbi çoğu zaman aklının önüne geçer. Hazır kalp öne geçmişken, kalpteki iman konuşsa ve yönlendirse ya?! Yok, genelde nefsin dediği olur.
Ortalıkta dolaşan kurtlar varsa, kurtlar neden saldırıyor demek, akla mantığa aykırıdır. Kuzularımız kurtla gezinirken “Birbirlerini seviyorlar.” diyor engel olmuyoruz. Sonra kuzumuz zarar görünce toplumca isyan ediyoruz.
“Kadın kuzu, erkek kurttur.” fikrinden Allah’a sığınırız. Aslında hepimiz insanız, kurtluk sonradan gelme. Flört de zannedildiği gibi karşıdakinin iyi mi kötü mü olduğunu anlamaya yarar bir yaşam tarzı değil… Eskiler “Ya benimsin ya toprağın…” şarkılarıyla büyüdüler. Şimdikiler “Benimsin ve istediğimi yaparım.” mantığıyla yaşıyorlar. Kadının erkeğe emanet olduğu bilinci ne kadınlarda var ne erkeklerde…
Zaten emanet dediniz mi bazı mecralardan lağım akıyor üzerinize. Birine emanet olmak yerine, maceradan maceraya koşmayı tercih eden, sonrasında kullanılmış bir mendil gibi çöpe gidenler bunlar… Dört yaşındaki bir çocuk kadar bile çalışmıyor kafaları. Geçenlerde kızıma “Sen bize ait değilsin. Bize Allah’ın emanetisin.” dediğimde havalara zıplayarak sevinç gösterilerinde bulundu. “Anne, demek ki ben çok kıymetliyim ki Allah bana zarar gelmesin diye size emanet etti. Yaşasın, yaşasın!” diye bağırarak mutluluğunu izhar etti. Emanet olmak, değerli olmaktır. Emanet olmak için de emanet edilenin, kişinin helali olması gerekir.
Biz burada bağırıyoruz ama sesimiz duyulmuyor. Şu televizyona çıkan, sözü dinlenen, en azından sesini duyurabilen yahut sosyal medyada çok takipçisi, dostu ve hatta düşmanı olan hocalar artık “Midye helal mi? Sakız çiğnemek orucu bozar mı?” sorularından ziyade bir kadının, bir erkeğin ve çocukların zarar görmemesi için nelerin yapılması gerektiğinden ve helal yaşamdan bahsetseler çok daha iyi olacak.
Flört külli zarardır ama artık evlilikler de zarar verir olmuş. Eli kalem tutan, dili konuşan herkesin “Allah’tan korkun ve Allah’tan korkanla evlenin.” diye haykırması gerekir. ‘Evlenince namaz kılacak, kumarı vs. bırakacakmış!’ söylemlerine kanıp hayatınızla kumar oynamayın.
Rabbim sonumuzu hayreylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.