Bu soruya isabetli bir cevap verebilmek için Amerika’nın Kürdlere olan ilgisinin tarihine bakmak gerekir.

Aslında İkinci Dünya savaşına kadar sadece Kürdlerle değil, bölgenin tamamına yakınıyla ilgilenen aktörün İngilizler olduğunu, daha sonra bu yetkiyi Amerika’nın devraldığını görüyoruz.

Kendilerine dünyaya özgürlük ve demokrasi getirme misyonu yükleyen Amerika ve Batı için Kürdler bulunmaz bir sınav konusudur. Öyle ya, Türkiye, Irak, İran ve Suriye ortasında bulunan ve bağımsız bir devletleri olmayan milyonlarca Kürde bu anlamda destek olmak, el uzatmak Amerika ve Batı için yarınların övünç meselesi olacaktır.

Peki, gerçekten Amerika ve Batı bu anlamda Kürdlere yâr olacak mı?

Söyledikleri gibi hedefleri gerçekten demokrasi ve insan hakları olsaydı bu soruya olumlu cevap verilebilir, “evet, Kürdlere yâr olacaklar” denilebilirdi.

Hem Kürdlere yâr olmayacak da büyük bir ülkenin ordusunu bile donatacak miktarda binlerce tır silahı niye göndersin ki?

Fakat gördüğümüz bir şey var ki Amerika ve Batı orta doğuda seçimle gelen hiç bir iktidara tahammül edemiyor, krallarla, despotlarla ve darbecilerle birlikte olmayı tercih ediyor. Özellikle Müslüman halkların özgürce irade beyanlarını asla kabullenmiyor.

Kürdlerin yoğun olduğu bu bölge devletlerinden hangisi kendi güdümüne girerse Amerika’nın Kürdleri o anda satacağından hiç kuşkunuz olmasın. Nasıl ki Saddam kendi güdümüne girdiği dönemde Halepçe’yi satmışsa yarın Türkiye, İran, Irak ve Suriye tam anlamıyla piyon olduğu gün yine aynı şekilde Kürdleri satacaktır. Çünkü Amerika her zaman güçlü partneri tercih edegelmiştir.

Bir başka mesele; bugün PKK, YPG, SDG ve benzer örgütler bir kimlik değişikliğinde bulunsunlar, bundan böyle Müslümanca bir kimlikle mücadele edeceklerini ilan etsinler, “Lâilâhe illallah” desinler... Siz o zaman görürsünüz Amerika’nın ve batının onlara karşı tavrını.

Bırakın binlerce tırla onlara silah yollamayı, o silahları havadan üzerlerine boşaltırdı.

Yani Amerika ısrarla İslam düşmanı bir Kürdistan istiyor.

Amerikalı emekli yarbay Ralph Peters'in Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi'nin Haziran 2006 sayısında yayınladığı Ortadoğu haritasına işaret ediyor:

*”Diyarbakır'dan Tebriz'e kadar yayılacak Hür Kürdistan, Bulgaristan ve Japonya arasındaki en batıcı devlet olacaktır”  tespitini yapıyor.

Mesele, Kürtlerin İslam’dan uzaklaşması, batı tarzı bir hayatı benimsemesidir. Velev ki sosyalistçe olsun bu hayat tarzı, kapitalist Amerika için fark etmez.

“Amerika Kürdlere yâr olur mu?” sorusundan sonra ondan daha önemli bir soruyla yazımızın bu bölümünü noktalayalım;

“Kürdleri Amerika’ya kimler muhtaç ediyor?