Göçmenlere yönelik insanlık dışı muameleler devam ediyor.

Amerika Los Angeles Bölge Mahkemesi Yargıcı Dolly Gee, Teksas'taki toplama merkezinde, yanında yetişkin bir velisi bulunmayan ve zorla ailelerinden ayrılan göçmen çocuklara ailelerinin rızası olmadan psikotropik ilaçlar verilmesinin durdurulmasına hükmetmiş.

Yani aslında bu ilaçların verildiğini zaten herkes biliyormuş.

Houston yakınlarında bulunan bir merkezde çocuklar Parkinson ve depresyon hastalarının tedavisinde kullanılan Clonazepam, Divalproex, Benztropine ve Duloxetine gibi hapları kullanmaya zorlanıyor. Bu haplar ise onlarda baş dönmesi, uyuşukluk, acziyet belirtilerine yol açıyor.

Bu işin uzmanları öyle diyor.

Çocukları mahkeme kararına rağmen annelerinden ayırmaları yetmiyormuş gibi bir de psikolojilerini bozma, denek olarak kullanma gibi faaliyetleri…

Gerçek bir kabus!

Amerika rüyasını anlatmaya devam edecek reziller var mı hala?

***

Rize Müftülüğü, 366 hafız ve hafize için icazet merasimi düzenlemiş ve buradan çıkan görüntüler öyle görünüyor ki, fena batmış.

İYİ Parti'nin CHP'den transfer ettiği Genel Sekreteri Aytun Çıray, bu görüntülerden rahatsız olanlardan…

Çıray, görüntüleri Twitter hesabından paylaşmış ve şunu yazmış: “Büyük sanatçı, işinsanları ve siyasetçiler yetiştiren Rize'ye bu görüntüler yakışmaz ve Rizelileri bağlamaz”

Kalplerinin karanlığı düşünce ve sözlerine yansımış olan “karanlık bir odak” da bu görüntülerin tartışma yarattığını iddia etmiş.

Neymiş efendim, yürüyüş yapanlar Erdoğan'ın cezaevine girmesine neden olan şiiri mehter eşliğinde okuyorlarmış.

Doğrusu bunun hafızlık yürüyüşü ile olan bağlantısını ben de anlamadım; ama bazı laikçileri kinden kudurttuğu için sanırım kötü bir şey değildir.

Özellikle “karanlık oda”nın öfkesi neredeyse ekrandan taşacak.

O yüzden tebrikler Rize Müftülüğüne!

***

Ahmet Hakan yazmış:

“Sıradan, kaba, iftiracı, şerefsiz…

Tuncay Özkan'ın Muharrem İnce için uygun gördüğü sıfatlar bunlar.

Bu durumda...

Sıradan, kaba, iftiracı ve şerefsiz birini ülkenin başına getirmeye çalışanlara biz hangi sıfatları uygun görsek acaba?”

Sanırım bunun üzerine söz söylemeye gerek yok!

***

Fehmi Koru, Amerika'da son günlerde artan Trump mı, Pence mi, tartışmasını yazmış:

“Amerika şimdi “Trump hakkındaki devlet soruşturması Kongre tarafından görevden alınması ile sonuçlanırsa onun yerini Pence alacak; acaba Pence'in başkan olmasındansa Trump'ı yerinde mi tutsak?” sorusunu ciddi ciddi tartışıyor.

Hangisi daha kötü, Trump mı yoksa Pence mi? Al birini vur ötekine hesabı…”

Trump, hiçbir insani değere sahip olmayan kaba saba bir kapitalist iken, Pence ise keskin bir Evengelisttir.

Evet, “Al birini vur ötekine”; ama meselenin bir tezgah olabileceği de unutulmamalı.

Trump'ı devirmek isteyen Demokratlar, onun yerine gelmesi muhtemel daha sert biriyle durdurulmak isteniyor.

Mazlumlar için pek bir şey fark etmeyebilir; ama olur da Pence gelirse, Amerika'nın müttefiklerinde büyük kaoslar başgösterebilir.

Bu da bizim öngörümüz olsun.