VAN- 4 yıl önce Diyarbakır Mazlum Der Şubesi tarafından başlatılan ancak bir türlü sonuçlanmayan Andımızın kaldırılması ve son günlerde yeniden başlayan başörtüsü skandallarını değerlendiren Aladağ, Andımız yalanından vazgeçilmeli ve başörtüsüne hiçbir şekilde müdahale edilmemesi gerektiğini söyledi.

Andımız'ın kaldırılması için Mazlum-Der Diyarbakır Şubesi'nin yerel mahkemeye bir dava açtığını hatırlatan Şahin, "Diyarbakır Şubemiz 2008 yılında andımızın kaldırılmasıyla ilgili bir dava açmıştı. Bununla ilgili olarak mahkeme yetkisizlik kararı verdi. Bir üst mahkeme olan Yargıtay'a bir itiraz dilekçesi verilmişti. Yargıtay'da bu itiraz sonucunda Diyarbakır Mazlum-Der Şubesi'ni haksız buldu. Dava Şu an Avrupa İnsan Mahkemesi'ne taşınma sürecindedir" dedi.

Van'da ise deprem öncesinde bu yönde bir çalışmalarının olduğu söyleyen Aladağ, ancak yaşanan depremlerden dolayı bunun geçekleştirilemediğini fakat bu zulüm kaldırılıncaya kadar çalışacaklarını ve bunun peşini bırakmayacaklarını ifade etti.

"Andımız Ulusu İnşa Etme Metinlerinden Biridir"
Andımızın çocukların psikolojisi üzerindeki etkilerine de değinen Aladağ, "Düşünün bu metin 1930'larda hazırlanmış bir metindir. Sonradan Türkçeleştirme adına kısmi değişiklikler yapılmış. Ancak, o dönemlere baktığımızda ulus devletlerin inşa sürelerine denk geldiğinden bu ulusçu söylemlerin bir benzerini Türkiye de yaşadı ve çocuklara öğretilmesi düşünülen değerler adına böyle bir metine ihtiyaç duyuldu. Kısaca andımızı tanıtacak olursak bir ulusu inşa etme metinlerinden biridir. Burada diğer insanların ve etnik grupların haklarına saygı duymaksızın baskıcı ve otoriter bir dille hazırlanmıştır." Şeklinde konuştu.

"Cumhuriyet Bu Metinle Vatandaşlarına İkiyüzlü Olmayı Öğretti."
Andımızın çocukların pedagojik durumlarına olan olumsuzluklardan söz eden Aladağ; sözlerini şöyle sürdürdü. "Düşünün ki Türkiye'de çok farklı milletlerden insanların çocukları her sabah bu metni tekrar etmek zorunda kalıyor. Bu sadece bizim bölgemizin yani Kürtlerin meselesi değil Türkiye'de yaşayan Arapların, Çerkezlerin ve Türk ırkından olmayan tüm insanların meselesidir. Cumhuriyet aslında bu metinle vatandaşlarına ikiyüzlü olmayı öğretti. Türk olmayan bütün Yurttaşlarına her sabah yalandan çocuklara Türk olmadıkları halde Türk olduklarını söyleyecekler bunun yalan olduğunu bile bile doğru olduklarını ifade edecekler bu da yetmezmiş gibi çalışkan olduklarını söyleyecekler ki bu tamamen yalandır. Çünkü Avrupa ortalamamız bellidir eğitimdeki kalitemiz ortadadır."

"Andımız Hem İnsan Haklarına Hem de Kişilerin İnançlarına Aykırıdır"
Yeni Anayasa çalışmalarının devam ettiği şu günlerde hükümete çağrıda bulunan Mazlum-Der Van Şube Başkan Yarımcısı Aladağ, hükümete çağrıda bulunarak, "Bu süreçte bütün etnik grup ve İnançların hakları göz önünde bulunduğunda andımız hem insan haklarına hem de kişilerin inançlarından dolayı sahip oldukları temel haklara aykırıdır. Bu anlamda yeni anayasanın tüm Türkiye vatandaşlarına saygı duyacak ve özellikle İnançlarına saygı duyacak şekilde hazırlanmalıdır." İfadelerini kullandı.

Başörtüsüyle ilgili son günlerde yaşanan skandallara da değinen Aladağ, son günlerde başörtüsüyle ilgili yaşananların kabul edilemez olduğunu ve bu noktada yetkililerin topu birbirlerine atmaktan vazgeçip soruna yönelmeleri gerektiğini ve bu tür hukuksuzluklara son verilmesini istedi. (Murat Dalgın-İLKHA)