Böyle bir dönem hiç yaşanmadı

İslam Dünyası tarihinin hiçbir döneminde bu kadar çok yönlü ve farklı bir yöntemle kuşatılmadı.

Uzak doğudaki Müslümanın çığlık attığı dönemler oldu; ama Anadolu’daki, Mısır’daki Müslüman aynı dönemlerde güçlüydü. Halifenin bir mektubu ile zulüm sona erdirilebiliyordu.

Eritre’de Müslümanlar saldırıya mı uğradı? Ya Mısır Memlukları zalimin icabına bakardı, ya Osmanoğulları ya da Yemen’den birileri ayağa kaldırırdı ümmeti.

Evet, bedenin parçaları saldırıya uğradığında diğer uzuvlar canlılık emaresi gösterir ve dayanışma içerisinde olurdu.

Hakikaten böyle bir dönem yaşanmadı... Evet Haçlılar/Moğollar saldırdığında küçük hesapların küçük adamları bazen küffar ile işbirliğinde bulundu. Tabiri caiz ise onlar vücudun azası değil, vücudun içindeki mikroplardı... Kısa sürede hem dışarıdaki mikrop hem de içerideki mikrop ya Selahaddin gibi bir komutanın eli ile ya Kılıç Arslan’ın ya Sultan Baybars’ın eli ile... Öyle ya da böyle yok edilirlerdi.

Ama şimdi...

Vücudun her tarafına mikrop bulaşmış durumda...

Anadolu’yu merkez alarak aşağıya inin! Suudi, ümmetin ayakları mesabesinde; ama kangren ve bu kangreni her tarafa yaymak için seferber olmuş durumda.

BAE vücuttaki alyuvarları, akyuvarları yiyen bakteriler gibi nerede faydalı bir İslami yapı varsa onun karşısında konumlanıyor.

Bir bakıyorsunuz bir kolu Suriye’de bir kolu Türkiye’de bir bakıyorsunuz bir kolu Sudan’da diğer kolu Libya’da... Küçük ama korkunç derecede zararlı bir bakteri...

100 yıl önce öldü zannedilerek tarihin çöplüğüne bırakılan bedenin (ümmetin) tepkime vereceğini, o korkunç yaralara rağmen ayağa kalkabileceğini hesaplayamamışlardı.

Kafa Anadolu’da kopartılmıştı; ama gövde Mısır’da dirildi. İhvan’ın hilafetin dağılmasından hemen sonra bir volkanik yanardağ gibi püskürmesi elbette beklenmiyordu. Milliyetçi/Arapçı bir muhalefet beklenirken birden ümmetçi bir feryadın yükselmesi öngörülemezdi.

Anladı Batılılar!

Anladılar bu öyle bir organizma ki baş koptuğu halde ayağa kalkabiliyor, Amerikan filmlerindeki Yeni nesil android robotlar gibi kendini onarıp emperyalizme karşı pozisyon alabiliyor.

O halde yapılması gereken bu robotun başını koparmak değil, yazılımı ile oynamaktı. Siz BAE ve Suud’u ister ümmetin yazılımı ile oynayan bilgisayar korsanlarına ister vücudun direncini kırmak için harekete geçen bakterilere benzetin.

Neye benzetirseniz benzetin ortada bir proje var.

Ve bu proje İslami hareketleri yemede kararlı.

Peki, proje başarılı olur mu? Mümkün değil!

Çünkü organizma hem zararlı bakteriyi tanıyor, hem de sahte yazılımları anında tespit eden bir mekanizmaya sahip!

Bu yazılım ilahidir... BAE, Suud gibi virüsler bu yazılıma etki edemez. Trump hiç edemez.

Yukarıda dedik ya çok yönlü bir saldırı var... Bu saldırının özellikle şu sıralar İhvan’a (gövdeye) yönelik boyutu... Anadolu (baş) boyutu haftaya kalsın..