Hasan YILMAZ
Anne ve babalara ithaf olunur
Sosyal yaşam içersinde öğrenilmesi gereken çok şey olduğu gibi öne çıkan ve merak edilen konular da vardır. Bunlardan biri kalıtım diğeri ise çevredir. Bu iki faktörün insan hayatını ciddi şekilde etkilediğini söyleyebiliriz. Bu faktörlerin sosyal ve ailevi etkilerine baktığımızda özellikle eşler arasında tartışma konusu olmuştur.
Nasıl mı?
‘'Bu çocuğun zekâsı sana çekmiş.'' ‘' Yok yok, bu çocuğun huyu aynı sen, ya da senin annenin huyunu almış.'' gibi cümleler başını alıp gider. Konuyu araştırdığımızda zekânın büyük bir kısmının kalıtımsal olduğu, daha çok anneden geldiği fakat mizac (Huy)' ın ya da cinsiyetin belirlenmesinde babanın etkin olduğu ispatlanmıştır. Bazı özelliklerin ortak olarak alındığı da mümkündür. Buna yeteneği örnek gösterebiliriz.
Yetenek ve benzeri özelliklerin doğuştan verilmesi ilahi bir mecrayla alakalıdır. Bizler çocuk yetiştirmede erken kodlama yapıp acele ederek iyilik yaptığımızı zannederiz. Oysaki çocuğa zarar verdiğimizin farkında değiliz. Çocuğun emekleme sürecini beklemeden ona karınca alarak, erken yürümesini sağlarız. Kısa sürede çocuğun rahatsızlığını fark edip hastaneye götürdüğümüzde ise yaptığımız erken çalışmanın çocukta menüsküse neden olduğunu görmüş oluruz. Ya da çocuk kendi döneminin özelliklerini yansıtarak davranış sergiler kanepeye çıkmak için defalarca zıplar durur.
Bizler ne yaparız?
Bismillah, deyip çocuğu kaldırarak kanepeye bırakırız. Bıraktığımızda çocuğun mutlu olduğunu düşünürüz. Oysaki çocuk mutlu olmaz. Tekrar aşağı iner yeniden denemeye başlar, zıplar durur. Bu zıplamaları yaptıran güç, onun ince kaslarını tamamlayarak yeni bir sürece hazırlar. Çocuğun kendi emeğiyle kanepeye çıkması dünyanın en büyük tepesi Everest'e çıkması gibidir. Dikkat edersek çocuk kendi emeğiyle çıktığında sağa sola bakarak mutluluğunu haykırır. Tıpkı Arşimet'in suyun kaldırma kuvvetini bulup sağa sola koşması ya da Newton'un yerin çekim kuvvetini bulup mutlu olması gibi…
Çocukların fiziksel ve psikolojik gelişim dönemlerinde alınacak hediyelerin rolü küçümsenmeyecek kadar önemlidir. Kanserojen özelliklerinin dışında alınacak hediye türünün silah, kitap, seccade gibi olması çocuğun bilinçaltını etkileyecektir. Zamanında yapılması gereken kodlamayı yanlış oyuncaklarla gerçekleştirdiğimizde doğru sonuca ulaşamayacağımızı söyleyebiliriz. Tıpkı yöresel kullandığımız söz gibi '' eğri bacadan düzgün duman çıkmaz.''
Aslında imkân tanınması ve müdahale edilmesi gereken yer çevredir. Çevrenin tanıdığı imkânın ne kadar önemli olduğunu örnekleyelim: aynı zekâya sahip tek yumurta ikizlerinden biri köyde diğeri ise önemli şehirlerde kolejlerde okutulur. İmkân tanınan kişinin daha erken statüye yüksek mevkiye sahip olduğu görülmüştür.
Bizler, eşimize ve çocuğumuza imkân tanımadan başarı bekleriz. Sosyolojik olarak imkân tanınmayan eşlerden, çocuklardan yüksek hedefler gerçekleştirmelerini beklemek yanlıştır. Dini açıdan baktığımızda ise durum farklıdır. Bazen imkânı olmayan insanlara bakarak üzülürüz. Oysaki rabbim o insanı mazlumluğundan dolayı kendisine yakınlaştırır. Bizler farkında değiliz. Doğru yöntemlerle sağlıklı sonuçlar almak dileğiyle.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.