Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde bulunan ‘Antalya Mevlevihane Müzesi’ne 3-9 Aralık Vakıf Haftası nedeniyle HÜDA PAR Antalya İl Başkanı Veysi Yumlu ve beraberindeki heyet tarafından ziyaret edildi. HÜDA PAR heyetine Antalya Mevlevihane sorumlusu Esat Esmeray eşlik etti.

İnsanlardaki yardım duygusunu geliştirmek, dayanışmanın önemini anlatmak ve insanların gönül zenginliğine ulaşmasına yardımcı olmak amacı ile 1985 yılından beri 3-9 Aralık tarihleri arasında “Vakıf Haftası” kutlanmaktadır.

HÜDA PAR’ın inanç turizme önem verdiğini belirten İl Başkanı Yumlu, bu nedenle Vakıf Haftası nedeniyle Antalya Mevlevihane Müzesini ziyaret ettiklerini söyledi.

Yumlu, “Mevlana dünya tarihine adını yazdırmış en önemli düşünürlerdendir. Mevlana, eserleriyle çok etkili olmuştur. Aşk, sevgi ve dürüstlük gibi değerlerle insanları Allah’a yaklaştırmaya çalışan Hazreti Mevlana, tasavvuf ehli ve tarikat piridir. Bu vesile ile bizler de HÜDA PAR olarak Mevlana’nın anıldığı bu haftada Antalya’mızda bulunan Antalya Mevlevihane’sini ziyaret ederek hem bilgi aldık hem de duygusal anlar yaşadık. Parti olarak kendi asli kültürümüze dönmemiz gerektiğini vurgu yaparak Antalya Mevlevihane’sinin inanç turizmi için de ciddi bir mekan olduğunu gördük. Bu anlamda özellikle gençlerimizin bu tür İslam kültür mirası olan yer ve mekanları ziyaret ederek istifade etmelerini arzuluyorum.” dedi.

Pandemi dolayısı ile semazen etkinliklerinin yapılmadığını belirten Antalya Mevlevihane sorumlusu Esat Esmeray, Mevlevihane Müzesi’nin ziyaretlere açık olduğunu dile getirdi.

Antalya Mevlevihane Müzesi

Antalya Mevlevihane Müzesi; Mevlevihane, Hamam, Zincikıran Mehmet Bey ve Nigâr Hatun Türbeleri’nden oluşan bir yapı kompleksini içinde barındırmaktadır.

Mevlevihane yapısı, Yivli Minare’nin de bulunduğu yapılar topluluğu içinde yüksekçe bir teras üzerinde yer alır. Yapının Selçuklu Devri’nde bir Mevlevihane veya tarikat binası olarak inşa edildiği söylenmekte ise de 19. yüzyıla ait bir kaynakta Sultan Korkud-Alâeddin Zaviyesi için “sahibu-l hayrat vel-hasenat” denmek suretiyle Mevlevihane’nin bânisi ve vâkıfı olarak Şehzade Korkud’a atıfta bulunulmasıyla, söz konusu yapının 16. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı Devri’nde Mevlevihane olarak fonksiyon gördüğü anlaşılmaktadır. Nitekim 17. yüzyılda Evliya Çelebi gördüğünde de yapı Mevlevihane olarak kullanılmaktaydı.