Pek göz önünde olmayan ve gazeteci sokulmayan Arakan'da vahşet devam ediyor. Arakan'da yaşanan soykırımın, dünya kamuoyuna mal olması ve büyük tepki toplaması, dahası olası müdahalelerin zeminine sebebiyet verme ihtimalleri nedeniyle, bu sorunda sözde bazı adımlar atıldı. Daha doğrusu bazı adımları atma iradesi ilan edildi. Zalim Burma hükümetinin en büyük destekçisi ve müttefiki Çin, müttefikini himaye eden bir yaklaşımla kendi kontrolünde bir süreç başlattı. Böylelikle dünya kamuoyunda oluşan hassasiyeti bitirmek ve krizin çözüldüğü algısı oluşturulmak istendi. Yine sorunun çözümü noktasında oluşabilecek somut irade ve kontrolsüz bir sürecin bertaraf edilmesi amaçlandı. Müslümanların topraklarına geri dönebileceği bildirildi. Oysa Müslümanları yine aynı şartların beklediği gerçeği ısrarla gizlendi. Açıklamanın yapılmasından bu yana geçen zaman, hiçbir şeyin değişmediğini bir kez daha ortaya koydu.

Müslümanların, kardeşlerinin hakları konusunda bir inisiyatif almadıkça bu sorunun çözülmeyeceği göründü. Şu an bir yandan geri dönüş çağrısı yapılırken, öte taraftan hala Arakan'ı terk edememiş olanlar, Budist vahşetini iliklerine kadar yaşamaktadır. Binlerce Müslüman'ı katleden ve yakan Budistler, kana doymamış olacak ki, hala Müslümanların köylerini yakmaya devam ediyorlar. Uydu fotoğrafları üzerinden tespit edilen vahşetin gerçek boyutlarını ancak Allah bilir. Bölgeye habercilerin girişine izin verilmediği için, uydudan yakıldığı tespit edilen köylerin yakılması esnasında kaç Müslümanın şehit edildiği bilinmiyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW)'nün yayımladığı uydu görüntülerine göre, ekim ayından bu yana, Arakan'da Müslümanlara ait 40 köyün daha ateşe verilmesiyle, bölgede 25 Ağustos'tan beri kundaklandığı tespit edilen köy sayısı 354'e çıktı.

HRW'nin Asya Direktörü Brad Adams, "Bu durum, Arakanlı Müslümanların güvenli bir şekilde geri döneceğine dair taahhütlerin sadece kandırmaca olduğunu ortaya koyuyor" ,dedi.

Söz konusu uydu görüntülerinin, Myanmar hükümetinin, Arakanlı Müslümanlara ait köylerin artık yakılmadığı açıklamalarını yalanladığını belirten Adams şöyle konuştu:

 "Myanmar hükümetinin Arakanlı Müslümanların güvenli bir şekilde topraklarına döneceğine dair verdiği sözler ciddiye alınmamalı. Myanmar ordusunun, Arakan'da sivillere yönelik saldırılarında 25 Ağustos'tan bu yana binlerce Müslüman hayatını kaybetti."

Bu konuda oluşan duyarlılık kesinlikle kaybolmamalıdır. Dikkatlerimiz, Arakanlı kardeşlerimizin yaşadığı zulümde olmalıdır. Özellikle Kudüs konusunda oluşan duyarlılığın bir benzeri bu konuda da oluşmalıdır. Asrımızın en büyük vahşetlerinden birisine maruz kalan ümmetin bu yetimlerinin ellerinden tutulmalıdır. Öncelikle bu kardeşlerimizin can güvenlikleri sağlanmalı, ardından da gasp edilmiş olan temel hak ve özgürlüklerinin iadesi için mücadele başlatılmalıdır.