Portatif arıtma cihazlarının evlerdeki tanıtımı sırasında elde edilen saf sular, ambalajlı sularla karşılaştırılıyor. Elektroliz cihazlarıyla yapılan işlem sırasında, minerallerden arınan saf suda kirlilik oluşmazken, ambalajlı suda renk bozulması ve tortulaşma meydana geliyor. Çünkü, sudaki mineraller cihazın demir çubuğunda çözülmeye yol açıyor. Bu da tüketicinin ambalajlı suya şüpheyle bakmasına neden oluyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunun Van Erek Su Bölge Bayii işletmecisi Yunus Polater, portatif su arıtma cihazı çıkışından elde edilen suyup, büyük ölçüde minerallerinden arındırıldığını ve saf su niteliğinde olduğunu ve insan vücuduna hiçbir faydasının bulunmadığını savundu.

Polater, "Bu haliyle hiçbir iletkenlik özelliği bulunmayan saf suya batırılan cihazın elektrotları temiz kalırken diğer kaba doldurulan ve kötülenmek istenen (şehir şebeke suyu yahut ambalajlı su) içinde bulunan insan sağlığına faydalı mineralleri sebebi ile elektroliz işlemi sonrasında kap içinde tortulaşma yapmakta ve bu durum izleyen hemşehrilerimize şehir şebeke suyu ve ambalajlı suların kirli olduğu iddiası ile gösterilmekte ve bu şekilde cihaz pazarlaması yapılmaktadır. Bu elektroliz olayını bir şov olarak kullanan satıcı, su arıtma cihazından aldığı suyu temiz su, diğer doğal mineralli suda demir çubuğun çözülmesiyle oluşmuş renkli ve tortulu suyu ise kirli su olarak sunmaktadır. Suya uygulanan elektroliz işlemi, suda bulunabilecek kimyasal veya bakteriyolojik kirleticileri tespit ederek bu konuda bir sonuca varılmasını sağlayabilecek bilimsel bir yöntem değildir." dedi.

Laboratuvar ortamı dışında sağlıklı analizin yapılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Polater, "Milyonlarca liraya kurulabilen ve akreditasyon belgesine sahip laboratuvarlarda, ancak mesleki eğitimlerini tamamlamış ve yasal olarak analiz yapabilme yetkisi olan kişiler bu analizleri yapabilmektedir." ifadelerini Kullandı.

"Su arıtma cihazları kullananlar dikkat etmeli"

Van Desni Su ana bayi işletmecisi Murat Demirtepe de arıtma cihazları satan kişilerin, suyun ne derece sağlıklı bir şekilde müşteriye gittiğini dile getirmeden insanları bilinçli bir şekilde uyarmadan sadece ürünü satmaya odaklandığını belirtti.

Demirtepe, "Biz bu aşamada vatandaşlarımızı uyarmak istiyoruz. Öncelikle arıtılan suyun kişiye vücuda ne derecek sağlıklı ve faydalı olup olmadığını araştırmalarını tavsiye ediyoruz. Amaç sadece ürün satmak olmamalıdır. Kişilerin sağlığı her zaman ön planda tutulmalıdır. Hastanelere baktığımız zaman her gün onlarca çocuğumuzun hastanelerde olduğunu görüyoruz. Biz büyükler olarak içtiğimiz sulardan belki de fazla etkilenmiyoruz ama çocuklarımızın bünyesi zayıf olduğu için hemen hastanelik duruma geliyorlar. Cihazlarla arıtılan sular faydalı mineraller ve vitaminleri de arıtıyor su tamamen faydasız hale getiriliyor. Çocuklarımız bu sudan tamamen zarar görüyorlar. Çünkü bir çocuğun alması gereken bütün mineraller arıtılmamış cihazlarda bulunmaktadır. Biz hazır su satarken müşterilerimize bunların hepsini detaylı bir şekilde açıklıyoruz. Kesinlikle ürün satmaya çalışan su arıtma işletmecilerini kötülemiyoruz. Ama maalesef onlar gittikleri her yerde hazır suları zararlı gösterip bizleri halkın gözünde düşürüyorlar. Hazır suyun kirli ve pis olduğunu söylüyorlar. Kendi elindeki ürünü satmak için başka ürünü kötülemenin hiçbir anlamı yoktur." dedi.

İLKHA