Astımın Coronavirus için risk faktörü olmadığı iddiası
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı, her yıl 5 Mayıs’ta kutlanan “Dünya Astım Günü” nedeniyle açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Akpınarlı, “Astımdan değil, astımınızın tam kontrol altında olmamasından korkun.” diyerek hastalığın tedavi edilebilir olduğuna dikkat çekti. Akpınarlı, Coronavirus ve astım hastalığı arasındaki bağıntıya ilişkin ise “Astım, Coronavirus enfeksiyonu için risk faktörü değildir.” ifadelerini kullandı.
Astım hastalığı nedir?
Astım rahatsızlığının nedenleri açıklayan Akpınarlı, “Astım akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler (ataklar) ile seyreden müzmin (kronik) bir akciğer hastalığıdır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesidir. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir” dedi.
Astım ne sıklıkla görülür?
Astım hastalığının sanılanın aksine çok daha fazla insanı etkilediğinin altını çizen Akpınarlı, “Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astım hastası olduğu tahmin ediliyor. Ülkemizde de her 12-13 erişkinden ve 7-8 çocuktan biri astım hastalığını taşıyor. Astım hastalığının görülme sıklığı yıllar içerisinde ne yazık ki artış gösteriyor.” şeklinde konuştu.
Astım hastalığı için risk faktörleri nelerdir?
Astım hastalığının ortaya çıkmasında etken olan faktörleri açıklayan Doç. Dr. Akpınarlı, “Astım hastalığının ortaya çıkmasında etken olan faktörlere risk faktörleri denir. Astımın neden bazı bireylerde görülüp bazılarında görülmemesi bu risk faktörleri ile açıklanabilir. Bu faktörler kişiyle ve çevreyle ilgili olmak üzere iki gruptur. Kişisel risk faktörleri içinde kalıtım yani genetik yapı, cinsiyet ve şişmanlık sayılabilir. Çevresel risk faktörleri ise kalıtsal olarak yatkın bireylerde astımın ortaya çıkması ve ağırlığı üzerinde rol oynar. Bunlar alerjenler, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları, sigara dumanına maruz kalmak, bazı ilaçlar, hava kirliliği ve beslenme tarzıdır.” dedi.
Astım tanısı nasıl konur?
Astım tanısının tek bir test ya da yöntem ile gerçekleşemeyeceğini belirten Akpınarlı, “Astım tanısını ortaya koyan tek bir test yoktur. Astım, hastanın öyküsü, fiziksel muayene bulguları, alerji testleri ve solunum fonksiyon testi gibi yöntemlerle elde edilen verilerin değerlendirilmesiyle teşhis edilir.” dedi.
Astım tedavisinin hastalığı kontrol altına alıp, sağlıklı durumun korunmasını sağlayacağını söyleyen Akpınarlı, “Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu hastalığın tedavisiyle ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç tedavisiyle astımlılar, iş ve okul dâhil günlük yaşamlarına hastalık nedeniyle herhangi bir kısıtlama olmadan devam edebilirler. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar ve özel cihazlarla verilirler. Tedaviye başlanırken bu özel cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara gösterilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Akpınarlı son olarak, “Herkes gibi astım hastaları da artan öksürük ve ateş belirtileri gösterdiklerinde doktorlarına başvurmalılardır.” dedi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.