Son yıllarda kapitalizmin balans ayarı yaşadığı ara dönemlerden bir dönem daha yaşıyoruz. 2008'de yaşanan ABD merkezli mortgage krizi ile başlayan ve dev finans merkezlerin ve bankaların batmasıyla ara veren kriz, yeni tehditlerle yine karşımıza çıkmış durumda.

Planlar yapılmış; kontrollü bir şekilde kriz çıkarılacak zamana dağıtılarak istenilen sonuç elde edilecekti.

2008'de yaşanan küresel krizin geçici çözümlerle etkisi hafiflemişti, çözüm olarak zamanın Fed Başkanı Bernanke'nin ifadesiyle ‘‘helikopterde para dağıtma'' operasyonu yapılarak kapitalizmin de mantığına uygun olan ‘ana sermaye' oluşturulmuştu. Trilyon dolarlar kontrollü olarak finans merkezlerine ve gelişmekte olan ülkelere aktı ve piyasa dolar bolluğu yaşadığından doların fiyatı düşük ve stabil kaldı. Bu arada garip bir tesadüf(?) ile 2008-2009 da sanal para Bitcoin da, 0,001 Cent'e denk gelen fiyatlarla piyasaya sürüldü.

Planlar kısa süreli değil, küresel düzeni değiştirmek haliyle zaman alacaktır.

Tarih 2018'e gelince küresel krizin ayak sesleri özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha fazla duyulur oldu. 2008'de yaşanan süreç tersine dönmekte Japon Maliye Bakanı Taro Aso krizin çözümü için ‘helikopter ile para dağıtılmayacak' söylemi ince bir göndermeydi. 2008'de piyasaya sürülen paralar faiz artırımı ile de desteklenerek, kademeli bir şekilde Fed tarafından geri toplanmakta 2018 sonuna kadar trilyon dolarları yakması ‘'Quantitative easing'' (QE) bekleniyor.

Bir taş ile çok kuş vurulmaya çalışılmakta…

-Doların geri toplanmasıyla etkisinden dolayı uluslararası para birimi olan doların tahtı tartışılmaya başlandı.

-Doların yükselmesi gelişmekte olan ülkeleri hem ekonomik çıkmaza koyacak hem de dolara karşı kendi para birimleri ile ticaretin alternatifi tartışılmaya başlandı.

-ABD'nin küresel liderliği  ‘çok eksenli bir dünya' tartışmalarıyla yeni adımlar atılacak. Çin, Hindistan, Rusya, Fransa, Almanya, Türkiye gibi devletler çok eksenli yapıyı hayata geçirmeye çalışacaklar. AB 51 Asya ülke lideriyle yaptığı zirvede ‘‘kurallara bağlı uluslararası düzene bağlılık'' vurgusu yapıldı.

- Ülkelerin kripto para birimlerine yönelmesi söz konusu olacak, 2019'da devlet garantisine alınıp vergilendirilerek kullanımı yaygınlaşacak Venezuela'da El Petro gibi…

- Çin'in panda yüzü zamanla ejderhaya dönüşebilir.

-Avrupa'nın ABD'ye alternatif olması için SWİFT sistemini kurması paranın her kuruşunun ABD tarafından takibinin önüne geçecek ve yeni bir ticaret ağı gelişecektir.

Her bir yaptırım beraberinde yeni önlemleri getirmekte…

Petrolün dolarla ticaretinin önüne geçmek için Çin'de Şangay Enerji Borsasının kurulması ve Yuan ile petrol alım satımının yapılması, yine son yıllarda Türkiye'nin de içinde bulunduğu ülkelerin altın rezervini arttırması, ticaret savaşıyla oluşmaya başlayan yeni küresel ticaret ağı gibi…

Her bir hamle ABD'ye karşı yapılıyormuş gibi görünmekte fakat hedef sadece ABD'nin küresel çavuşluğu değildir yeni bir düzen getirilmeye çalışılmakta ve dirençleri pasifize edip kendi çizgilerine getirmeye çalışmaktadırlar.