Av. Rasim Sayğın: "Türkiye iradesini tam anlamıyla kullanan bir ülke değil"
Hür Dava Partisi Van İl Başkanı Av. Rasim Sayğın, Türkiye'nin tam anlamıyla iradesini kullanan bir ülke olmadığını söyledi.
VAN - İlk meclisin açılış yıldönümü nedeniyle açıklamalarda bulunan Hür Dava Partisi Van İl Başkanı Av. Rasim Sayğın, ilk meclisin bütün Müslüman halkların, beraberce kurmuş olduğu bir hareketin neticesinde oluşmuş ve zaferin neticesinde kurulmuş bir meclis olduğunu söyledi.
Başkan Sayğın, şu anda sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu coğrafyasının büyük bir kesiminin, ciddi anlamda Avrupa Birliği ve Amerika’nın ön görmüş olduğu bir strateji üzerinde hareket etmek zorunda bırakıldığını belirtti.
Bugün ilk meclisin kuruluşunun yıldönümü olduğunu söyleyen Sayğın, “Bütün halkların, Müslümanların beraberce kurmuş olduğu bir hareketin neticesinde oluşmuş ve Zaferin neticesinde kurulmuş bir meclistir bu. Meclisin en temel görevi 1921 ana yasası ile belirlenmiştir. Bu anayasanın temel görevi şeri hükmü uygulamaktır. Bu amaçla bir araya gelmiş milletvekilleri vardı. Kurucu irade aslında bu, ülkemiz açısından kurucu iradeden bahsediliyor. Türkiye cumhuriyetinin kurucu iradesi bu iradedir. Fakat bu irade kurulduktan sonra özellikle yönetimsel anlamda amaçlanan çok daha dışında adımlar atıldı. Ülke kurucu iradenin iradesi dışında yönetimsel şema getirildi ve bu güne kadar da süregelen bir süreç oldu.” diye konuştu.
“Türkiye iradesini tam olarak kullanabilen bir ülke değil”
Meclisin Kemalizm ile veya Atatürkçülük gibi bir iradesi asla ve asla söz konusu olmadığını söyleyen Sayğın, “1921 anayasasını incelediğimizde devletin, dininin İslam olduğunu görüyoruz. Ve şeri hükümlerin uygulanması temel görevi verilmiştir bu meclise. Hali ile meclisin Kemalizm veyahut Atatürkçülük gibi bir iradesi asla ve asla söz konusu değildir. Bu kurtarılmış bir devlete sonradan giydirilmeye çalışılan bir elbisedir, tutmayan bir elbisedir. Şu anda ülkemiz maalesef sadece ülkemiz değil Ortadoğu coğrafyasının büyük bir kesimi ciddi anlamda Avrupa Birliği ve Amerika’nın ön görmüş olduğu bir strateji üzerinde hareket etmek zorunda bırakılmıştır. Yani elbette özgür bir ülkedir fakat iradesini tam olarak kullanabilen bir ülke midir, hayır. Bu günkü hükümete bakıldığında söylemlere bakıldığında birçok konu var ki, Mısır olsun, Suriye olsun dünyadaki bütün ülkelere yapılan saldırılar, zulümler olsun, yani söz ve fiiliyat bir biri ile çok fazla uyuşmuyor. Yani istenilenle yapılanlar arasında çok bariz farklar vardır. Bugün bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı dahi Gazze’ye gideceğim diyor ve gidemiyorsa bu dış güçlerin etkisi ile ise burada tam anlamı ile özgür bir ülkenin iradesini kullandığından bahsetmemiz mümkün değil. Özgür bir ülkede yaşıyoruz fakat iradesi baskılanmış, halkın iradesinin yönetime yansıması baskılanmış. Baskı altında bir ülkede yaşadığımızdan bahsedebiliriz.” dedi.
“Bütün yasalar ve kanunlar batılı ülkelerden alındı”
Sayğın, devletten sonra kurulan meclisin karşısında İslam'ı bulduğunu belirterek, “Yani bunun sebebi şu, özellikle devlet kurulduktan sonra, meclis kurulduktan sonra başa geçen iktidar, kendi siyasal düşüncesini işte bu Kemalizm dediğimiz Atatürkçülük ve ilkeleri laik devlet ünitesini yönetim şekli ile bu ülkeye giydirilmeye çalıştı. Haliyle bunu yaparken karşısında İslam'ı buldu ve kendi halkını karşısında düşman olarak gördü. Birçok isyanları buldu. Şeyh Said kıyamı ile başlayan hareketleri buldu. Kendi halkını kendine düşman gören, Kemalizm dışındaki düşünceleri baskılamaya çalışan bir yönetimle karşı karşıya kaldı. Bütün yasalar ve kanunlar batılı ülkelerden alındı ve uygulandı. Bunun neticesinde sürekli İslami değerlerle, İslami yönetimle karşı karşıya gelen bunları değiştirmeye çalışan bir meclis oluştu. Bu günkü halin temel nedeni bu. Yani halkın temel değerlerini, dini değerlerini, medreselerini karşısına alan bir irada oluştu. Haliyle böyle bir çatışma ortaya çıktı. Bu kurallardan oluşan bir anayasa var. 1982 Anayasasında halen ulus devlet kapsamında herkesi Türk gören, İslam'ı devlet yaşamından çıkarmaya çalışan ve laik Kemalist düşünceleri bu halka uygulamaya çalışan bir anayasa var. Bu anayasanın oluşturduğu bir meclis hali ile bu değerlerle çatışacaktır.” şeklinde konuştu. (Hacı Yılmaz - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.