Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, Osman Öztürk, Efendimiz (a.s) için kısa açılış konuşması yaptı.  

Günün konuşması için kürsüye geçen Molla Ahmet Güneş, Peygamber Efendimizin veladetinden önceki Mekke dönemi ve insanlığın içinde bulunduğu cahiliye devrine değindi.

Güneş konuşmasında cehalette vurgu yaparak, ”Cehalet o kadar had safhada idi ki insanlar yaptıkları zulüm ile övünür hale gelmişti, yere düşen bir insan başkaları tarafından ezilir halde idi, zulme uğrayanlar, daha büyük bir zulümle karşı karşıyaydılar. kimse kimsenin elinden tutmazdı, iyilik ve merhamet kavramı yoktu.  kızlarını diri diri toprağa en çok gömen insanlar yaptıkları vahşetle  övünür hale gelmişti. Allah Öyle bir peygamber o çorak topraklara gönderdi ki rahmet ve merhamet tekrar mana buldu. Ve insanlığını unutmuşlara bir yolgösterici ve öğretmen oldu.”  dedi.

Güneş konuşmasının devamında, “Allah’a Hamd olsun ki bizler, ümmeti ümmeti diye haykıran bir peygamberin ümmetiyiz. O’nun muhabbetine nail olabilmek için onun yolundan gitmeyi O’nun hayatını sadece okumak ve anlatmakla değil, hayatımızın her safhasına dahil etmeliyiz. Çünkü Peygamber efendimiz (a.s) kıyamet gününde ümmeti ile iftihar edecek. İnşallah bizlerde onun bu iftiharına nail olan zümreden oluruz.” ifadelerine yer verdi.

Program, yapılan dua ve ikramlar ile sona erdi. (Ebuzer Güneş)