Aygan'dan İşkembeden Atma Okkan Suikasti Tahminleri!
İnternet üzerinden Türkiye gazetesi muhabirinin Diyarbakır Emniyet müdürü Gaffar Okan'ın öldürülmesi olayıyla ilgili sorularını yanıtlayan JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan, Hizbullah'ın tek başına böyle bir suikastı gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını
Abdulkadir Aygan bilip bilmediği her şeyde sanki bilgisi varmış gibi konuşuyor. Ayrıca daha önce JİTEM tarafından işlenen bir çok faili meçhul cinayeti anlatırken, genellikle kendisini bir kenara koyup, daha önce çalıştığı arkadaşlarını suçlama yoluna gidiyor. Bu kadar olayı bilen ve içinde olan bir insanın tetikçilik yapmaması, ve cinayet işlememsi mümkün müdür? Ama kendisine sorarsanız kendisi tertemiz, asıl suçlu olan çalıştığı arkadaşları! Aslında hepsi de PKK itirafçısı olan JİTEM'in eli kanlı tetikçilerinin hiç birisi temiz değildir. Daha önce PKK için insan öldürürken, itirafçı olduktan sonra devlet adına cinayet işlemeye başlamışlardır.
Hepside kullanılan birer katildirler. Devlet tarafından kullanıldıktan ve işleri bittikten sonra bir tarafa atılmışlardır. Çünkü devlet için birer kambur olmaya başlamışlar ve uluslararası alanda devlet için sıkıntı oluşturmuşlardır. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye aleyhinde açılan davaların, Türkiye'nin ilgili uluslararası anlaşmaları ihlal ettiği tehlikesini ortaya çıkarmış, dolayısyla da devlet daha önce cinayet işleyen elemanlarını tek tek yargı önüne çıkarmak zorunda kalmıştır. Bundan dolayı bugün bir çok itirafçı kuyruk acısıyla daha önce işledikleri cinayetleri açıklamaya başlamışlar. Abdulkadir Aygan'da uyanık davranıp Avrupa'ya kapak atmak zorunda kalmıştır. Türkiye'ye geri iade edilmemesi içinde, genellikle anlattığı olaylarda ki rolunü gizlemeye ve kendisni temize çıkarmaya çalışmaktadır. Herhalde birileri de bir gün onun kirli çamaşırlarını orta yere sereceklerdir.
İşin diğer ilginç yanıda Aygan'ın, Apo'un akrabası olmasıdır. Bu akrabalık kendisine pozitif bir ayrımcılık sağlamaktadır ki PKK bu kadar cinayet işlemiş birine karışmamaktadır. Gerçi daha önce de Apo'nun kardeşi Osman Öcalan ve bazı üst düzey yöneticiler, PkKK'den ayrılmışlardı. PKK Osman'ın arkadaşlarına suikast düzenleyip öldürürken, Osman'a karışmamışlardı. Osman'da Güney Kürdistan'da serbestçe ticaret yapıp korkusuzca hayatını sürdürmektedir. Bu da gösteriyor ki PKK'de ne kadar suç işlersen işle Apo'nun akrabası olursan, sana bir ceza veya yaptırım yok! Olsa da göstermelik olur. Ama iş garibana gelirse anası ve bilumum yakınları ağlatılır.
İşte Aygan'ın önce konuyu net olarak bilmediğini söylediği halde, Türkiye Gazetesi muhabiri Abdulkerim Kantarcıoğlu'nun ısrarlı soruları karşısında olayla ilgili yaptığı tahminlerin yer aldığı o haber...
Okkan suikasti ile ilgili çarpıcı açıklama
İsveç’te ikamet eden eski Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (JİTEM) mensubu Abdulkadir Aygan, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü görevini yaparken uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Ali Gaffar Okkan suikastı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İnternet üzerinden görüşme sağlanan Abdulkadir Aygan, 1999 yılında JİTEM ile ilişiğini keserek Burdur Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi emrine atandığını ve suikast döneminde Diyarbakır’da olmadığını söyledi. Suikast öncesinde JİTEM ile Ali Gaffar Okkan personeli arasında yaşanan sürtüşmelere şahit olduğunu kaydeden Aygan, “1999 yılında JİTEM ile ilişkimi keserek Burdur Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi emrine atandım. Gaffar Okkan suikastı ben Diyarbakır'dan ayrıldıktan sonra gerçekleştirilmiş. Ancak; Diyarbakır Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı emrinde sivil memur olarak çalışırken, o dönem Jandarma İstihbarat Tim Komutanı olan Yüzbaşı Zahit Engin'in Gaffar Okkan ve emniyet aleyhindeki konuşmalarına tanık olmuştum. Resmen küfrediyordu, kızıyordu. Hatta birkaç kez kendisi ve timdeki rütbeli personelden bazıları Diyarbakır şehir merkezinde görevli polislerle münakaşa ediyorlardı” dedi.
“YEŞİL’İN ADAMI FAİLİ MEÇHULLERİ DEŞİFRE EDİNCE JİTEM SIKINTIYA GİRDİ”
Abdulkadir Aygan Diyarbakır’da görev yaptığı yıllarda emniyet mensupları tarafından sorgulanan ve Yeşil kod Mahmut Yıldırım ile çalışan eski PKK’lı itirafçının JİTEM’in bazı faili meçhul ve personelini deşifre edince sıkıntı yaşandığını söyledi. Aygan, “JİTEM ve bazen de Yeşil (Mahmut Yıldırım) ile çalışan eski PKK'lı itirafçı Muhsin Gül cinayet masası ekipleri tarafından alınıp sorgulanmıştı. Muhsin de JİTEM'in bazı faili meçhullerini ve personelini deşifre etmişti. Bu durum JİTEM’i sıkıntıya sokmuştu. Gaffar Okkan emrindeki emniyetçiler, JİTEM personelini ve faaliyetlerini takibe almışlardı. Bir seferinde Terörle Mücadele (TEM) şubesindeki sivil polisler beni ve yanımdaki Hasan Adak isimli JİTEM personelini Ofis semtinde gezerken durdurup üzerimizdeki zimmetli, resmi silahı almak istediler, bizi emniyete götürmek istediler. Aramızda gerginlik yaşanmıştı. Bu durum; JİTEM'i ve üst makamları rahatsız ediyordu” şeklinde konuştu.
“BANA GELEN BİLGİYE GÖRE TEMİZÖZ’ÜN ADAMI DA SUİKASTTE YER ALDI”
Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın suikastında Cemal Temizöz’ün eski PKK’lı olan adamı Abdulhekim Güven’in yer aldığı bilgisinin kendisine geldiğini belirten Aygan, ancak kendisinin bu konuyu net bilmediğini söyledi. Aygan, “İnternet üzerinden bana iletilen bir bilgiyi buradan sizinle paylaşmak istiyorum. Bana gelen mesaja göre; Gaffar Okkan suikastında eski PKK'lı ve Cemal Temizöz’ün adamı ve şu an cezaevinde olan Abdulhekim Güven de yer almıştır. Bana gelen mesajda Abdulhekim Güven'in sosyal konumu, ekonomik durumu dahi yer almaktadır. Mesajı gönderen kişi bu bilgiyi teyit edip etmeyeceğimi soruyor. Ancak; bilmediğim ve tanık olmadığım hiçbir konu hakkında konuşmam doğru olmaz diyerek cevap yazmadım” ifadelerini kullandı.
“BÖYLE BİR EYLEMİ ÜST DÜZEY ASKERİ YETKİLİNİN BİLGİSİ DIŞINDA GERÇEKLEŞTİRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Böylesi planlı ve uzun hazırlıklar sonucunda gerçekleştirilen eylemin bölgede görev yapan üst düzey askeri yetkilinin bilgisi olmadan yapmanın mümkün olmayacağını belirten Aygan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bir kez daha deklare ediyorum. A.Gaffar Okkan suikastı, uzun hazırlıklar, ince ve detaylı planlar sonucu, devlet içerisindeki Gladio (Ergenekon-JİTEM de bu yapıya dahildir) tarafından hem resmi görevliler, hem de sivil piyonlar (taşeronlar) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bazılarının iddia ettiği gibi ‘Hizbullah’ın tek başına böyle bir suikastı, tereyağından kıl çeker gibi yapması mümkün değildir. Kullanılan kalaşnikof silahlar da askeri istihbaratın gizli kasalarında bulunan, teröristlerden ele geçirilmiş ve resmiyete sokulmamış envanter dışı silahlardır. Böyle bir eylemi üst düzeydeki askeri yetkilinin bilgisi dışında gerçekleştirmek mümkün değildir. O dönem Diyarbakır'da her kim 7. Kolordu Komutanı idiyse, onun bu işte büyük rolü vardır”.
(Hürseda Haber)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.