HÜDA PAR’ın desteklediği Şanlıurfa bağımsız milletvekili adayı Mehmet Yavuz, seçim çalışmalarını devam ettiriyor. Bu kapsamda Eğitim Bir Sen Suruç temsilciliğini ziyarete eden Yavuz, önemli açıklamalarda bulundu. Üstad Bediüzzaman’ın çok dilli eğitim projesine, toplumsal yozlaşma tehlikesi ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Kudüs ile ilgili söylemlerine değinen Yavuz, toplumdaki sorunların çözümü için tüm İslami kesimlerin beraber hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Üstad Bediüzzaman’ın toplumdaki sorunların çözümü için çok kültürlü bir eğitim anlayışını savunduğunu belirten Yavuz, “Üstad Arapça, Türkçe ve Kürtçe dilinde bir eğitim yapmak istiyor. O dönemin ulus devleti göz önünde bulundurulduğu zaman bu bir devrim niteliğindedir. Çok dilli ve çok kültürlü bir eğitim anlayışı ki, bu anlayışa teknolojinin çok yükseldiği bu çağda dahi ulaşılamamıştır. Bir taraftan eğitim, bir taraftan da adına Kürt meselesi dediğimiz meseleyi ortadan kaldıracak bir hamleydi ama küresel menfaatlerin önünde engel olan bu projeyi küresel güçler ve onların yereldeki taşeronları tehlikeli gördüler. Bu yüzden bu fikrin üreticisi Bediüzzaman Said-i Nursi’yi sürgüne gönderdiler. Bir mezarı bile ona çok gördüler. İşte bugün bizler de aynı şeyleri savunuyoruz.” diye konuştu.

Modernizm tehlikesi karşısında herkese görev düşüyor

Modernizm tehlikesi karşısında herkese görev düştüğünü belirten Yavuz, “Türkiye şartlarında maalesef manevi bir boşluğun içerisinde gark olmuş gençlerin aile yapısının tehlike işaretleri verdiğini düşünüyoruz. Bununla ilgili bizim çözüm projemiz şudur; bütün cemaatler, cemiyetler, eğitimciler özellikle pedagoglar, âlimler, kanaat önderleri bu felaketi görmek zorundalar. Çünkü modernist bakış açısı bizi can evimizden vuruyor, modernizmin karşısında dayanamıyoruz.  Bireysel olarak kimse dayanamaz. Açık olarak ifade edelim modernizm öyle bir şey ki en koyu düşmanını dahi kendisine benzeterek yok ediyor. Buna tedbir alınmazsa korkarım ki Avrupa’yı da geçeceğiz.” şeklinde konuştu.

“Tüm şehirlerimiz İslam coğrafyasının bir parçasıdır”

İslam ümmetinin bir ferdi olmamızdan dolayı dünyanın herhangi bir yerinde Müslümanlara bir yönelik bir zulüm gerçekleştirildiğinde buna bigâne kalınmasını mümkün olmadığını ifade eden Yavuz, “Kudüs’e yönelik gerçekleştirilen bir olay direk bizi etkiliyor çünkü orası bizim ilk kıblemiz orayla ilgili bizim sorumluluklarımız var. Ve bu sadece Gazze ya da Kudüs ile sınırlı da değildir. Daha önce ırkçı anlayıştaki Türkçüler ‘Kudüs Araplarla Yahudiler arasındaki bir meseledir’ demişlerdi. Maalesef üzülerek belirtelim ki Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia eden bir siyasi partinin lideri de benzer hezeyanlarda bulunabiliyor. Ama bize göre Diyarbakır neyse Kudüs de odur, Kobane ile Mardin arasında fark görmüyoruz. Çünkü bütün şehirlerimiz İslam coğrafyasının bir parçasıdır.” diye konuştu.

“Sorunların çözümü için tüm İslami camialar beraber hareket etmek zorundadır”

Toplumun sorunlarının çözümü noktasında İslami camiaların beraber hareket etmesi gerektiğini belirten Yavuz, “ İslami camia veya cemiyetler sorunların çözümü için ittifak etmelidir. İttifak ile ittihat arasında fark vardır. İttifak birleşmek değil beraber yürümektir. Çünkü birleşmek çok zor olabilir ama farklı cemaatler, farklı cemiyetler ya da farklı ırklar ittifak etmek zorundadır.” dedi. (İLKHA)