Mersin'in Tarsus ilçesinin Bağlarbaşı köyünde yıllardır arı yetiştiriciliği ile uğraşan arıcılar, Çukurova'nın her yerinde bu sıkıntılarla karşılaştıklarını, bahçelere atılan zehrin arıları telef ettiğini ve bu konuda mağdur olduklarını belirterek yetkilere çağrıda bulundu.

Çukurova bölgesinde her arıcının bu sıkıntıyı yaşadığını belirten Mustafa Keklik, "Biz şu anda, şubatın ortalarından itibaren yoğunlaşmaya başlayan nektarinin olduğu bir bölgedeyiz. Nektarin dediğimiz şeftali ağaçları şubatın 15'i ila 20'si gibi çiçek açtığı için o dönemde yoğun bir ilaçlama başlıyor. Zehri o günden itibaren almaya başladık. Nektarin bitti ondan sonra erik ağacının açmasıyla birlikte eriğe atılan zehrin bu sefer etkisi altında kaldık. 2 aydır bu zehre maruz kalıyoruz." ifadelerini kullandı.

"İlaçlama nedeniyle arılarımızın yüzde 5'i telef olarak kovanlarına dönmüyor"

İlaçlama nedeniyle bahçelere bırakılan arıların bir bölümünün kovanlarına gelmediğini ve telef olduğunu aktaran Keklik, "Maalesef Çukurova Bölgesinin tamamında bu korkunç tablonun sıkıntısını yaşıyoruz. Arıların yüzde 5'i kovana gelmiyor, bulundukları yerde ölüyorlar. İlaçlama yapıldığı dönemde arının yoğunlukla çiçeğin başında olmasından dolayı korkunç zayiat oluyor ve tarla arası gidip geri gelmiyor, gelmeyince de arı sönüyor. Bununla ilgili muhtarlıklara, ilçe tarım müdürlüklerine taleplerimiz oldu ama bildiri yoluyla sadece uyarı yapıyorlar. Bununla ilgili bir denetim mekanizması yok! Ekip çalışmaları yok! Arıcılık, Türkiye'de çok önemli bir sektör. Kışın arıcıların mekânı olan Çukurova Bölgesi de Türkiye'deki arıların tahmini olarak yüzde 60'ını barındırıyor. Anadolu'da arıcıların kışı geçirdiği bölge Çukurova bölgesidir ve herkes bu durumdan rahatsız. Çok ciddi bir sıkıntı var." dedi.

"Üreticilerin bu konuda birbirlerini düşünmeleri lazım"

Dengesiz ilaçlama sonucu arıların öldüğünü söyleyen Necmettin Kızıltoprak, "Biz arıcı üreticileri olarak memleketimizden buraya geldik. Ancak burada dengesiz bir ilaçlama var. Bu dengesiz ilaçlamadan dolayı çok sayıda arı ölüyor veya zarar görüyor. Bunun önüne geçmek için yetkililerin görevlerini hakkıyla yapmaları gerekir. Piyasada arılara zarar vermeyen ilaçlar var. Ancak pahalı olduğu için bahçe sahipleri genellikle zararı daha fazla olan bu ucuz ilacı almayı tercih ediyorlar. Bu ucuz ilaç da arıları öldürüyor." diye konuştu.

"Üreticilerin birbirine destek olmaları lazım"

İlaçlama saatlerinin ayarlanması durumunda zararlarının azalacağını dile getiren Kızıltoprak şöyle konuştu:

"İlaçlama saatlerinin, sabahın erken saatlerine veya saat 16.00 gibi iş bitimi sonrasına göre ayarlanması lazım ki biz arıcılar zarar görmeyelim. Tabi ki biz bahçe sahiplerinin de zarar görmesini istemiyoruz ama onların da bizimle fikir birliği içinde olması lazım. Üretici olarak birbirimize saygı duymamız lazım. 'Biz üretimimizi yapalım ama arıza ne olursa olsun.' şeklindeki düşünceler kesinlikle yanlıştır. Kaldı ki arılarımız o bahçelere fayda veriyor, öyleyse ilaç atan bahçe sahiplerinin de bizim arılara zarar verecek ilaç atmamalarını istiyoruz. Bu konuda yetkili olan Valilik veya Tarım Bakanlığı ise bu konuda ilgilenmelerini istirham ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Yetkililer bu sıkıntıları gidermek için çalışma başlatmalı"

Bahçe sahiplerinin bilinçsiz ilaç attığını dile getiren Şahin Çorak, "Bahçe sahipleri ilacı bilinçsiz atıyorlar, en kötü zehri kullanıyorlar. Bunu kullanmayın diye söylediğimiz zaman 'Diğer ilaçlar çok pahalı, bunu kullanmak zorundayız.' diyorlar. Bana göre çok fazla ilaç atıyorlar. İl Tarım Müdürlüğünün bu konuyla yakından ilgilenmesi, ilacın ne zaman kullanılması gerektiği konusunda bilgilendirme yapması gerekir. Bahçe sahipleri, gelişigüzel en ucuz ilaçları kullanıyorlar. Dediğimiz saatlerde, özellikle saat 16.00'dan sonra veya sabahın erken saatlerinde atsalar bize bu kadar zarar vermezler. Tarla sahipleri, arının yüzde 50'si dışarıdayken, saat 09.00'da ilaçlamaya başlıyor ve gün boyu devam ediyor. Dışarıdaki arı komple ölüyor. Buna engel olamıyoruz. Ayrıca fileler var, filelere takılan arı çıkmıyor. Yetkililer bu konuda bir çalışma başlatmalıdır." şeklinde konuştu.