Bakan Soylu: Dünyanın en fazla ecstasy hap yakalayan ülkesi olduk

Bakan Soylu: Dünyanın en fazla ecstasy hap yakalayan ülkesi olduk

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2017 yılında 8,6 milyon adet ile dünyada en fazla ecstasy yakalayan ülke olmayı başardıklarını belirterek, 2018 yılında da bu başarıyı yakalama çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van'da, Kaçakçılık, İstihbarat, Koordinasyon Kurulu toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.

Tehditlerin sayısının ve türlerinin arttığı, belki daha da önemlisi, tehditlerin birbirini beslediği bir fotoğrafın içinde olduklarını söyleyen Soylu, hem yaşadığımız yüzyıl açısından hem de yaşadığımız coğrafya açısından bu fotoğrafın içinde yer aldıklarını ve dünyanın, risk yönetiminde en zor coğrafyasında bulunduklarını ifade etti.

Ortadoğu’da yıllardır süren ekonomik açıdan gelişememe sorununun, siyasi istikrarsızlık oluşturduğunu belirten Soylu, "Siyasi istikrarsızlıklar, hükümet boşluklarını doğuruyor. Bu boşluklar çatışmalara alan yaratıyor. Terör örgütleri, hem kan akıtıyor hem de uyuşturucu, insan ticareti, kaçakçılık gibi organize suçlarda faaliyet göstermeye başlıyor. Nihayetinde oluşan bu kaotik durum, kitlesel göç dalgaları ve buna bağlı dramlar oluşturuyor." dedi.

"PKK’nın Karadeniz Bölgesine açılım stratejisini sadece terör faaliyeti bağlamında düşünürsek hata ederiz"

Bu fotoğrafa Türkiye açısından bakıldığında, bölgedeki istikrarsızlığın Türkiye için ortaya koyduğu maliyetinin, açıkça görülebildiğini söyleyen Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"ABD’nin Afganistan’a müdahale ettiği 2002 yılında Afganistan’daki haşhaş üretim alanı 17 bin hektardır. 2017’de ise üretim alanı tam 328 bin hektara çıkmıştır. Hesapta barış, demokrasi ve istikrar götürüyorlardı! Geçen yıl Afganistan’da üretilen afyon miktarı, bir önceki yıla göre yaklaşık iki kat artarak 9 bin tona çıktı. Bu, Türkiye’nin uyuşturucu konusunda önemli bir arz baskısı altında olduğu anlamına geliyor, çünkü bu afyonun bütün dağıtım güzergâhları, karadan da denizden de bizim ülkemiz üzerinden geçiyor. Denizyolu olarak, sadece Akdeniz değil, Karadeniz’i de kollamak zorundayız. Karadeniz’den de hem insan kaçakçılığı hem de diğer kaçakçılık türleri için bir yol açmaya çalışıyorlar. Geçen yıl göçmen kaçakçılığı için bunu denediler, Sahil Güvenlik Komutanlığımız başta olmak üzere Emniyet ve Jandarma birimlerimizin aldığı tedbirlerle bu kanalı kapattık ama elbette ki boş bıraktığımız anda burayı tekrar deneyeceklerdir. PKK’nın Karadeniz Bölgesine açılım stratejisini sadece terör faaliyeti bağlamında düşünürsek hata ederiz. Burada, kaçakçılık yollarının Karadeniz’e kaydırılması ve bu yolların kontrol edilebilmesinin altyapısını kurmaya, böylece kaybettikleri finansman kaynakları geri kazanmaya da çalışıyorlar. Jandarmamız ve polisimizle bu yapılanmayı çok şükür henüz başlamadan çökerttik."

"Özellikle bizim ülkemize doğru sentetik uyuşturucu akışı var"

Soylu, "Doğu’dan Batı'ya doğal uyuşturucu akışı olduğu gibi, Batı'dan da Doğu'ya doğru ve özellikle bizim ülkemize doğru sentetik uyuşturucu akışı var. Bununla da mücadele etmek durumundayız. Sentetik uyuşturucunun önemli bir miktarı bizim ülkemizde kalıyor. Özellikle bizim şehirlerimizi ve gençlerimizi hedefliyor. Her iki yönde ki bu zehir ticareti PKK eliyle yürütülüyor, PKK’nın ana gelir kaynağı. PKK, sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da 1990’ların başından beri uyuşturucu ticaretinin yaklaşık yüzde 80’ini elinde tutuyor. Ve bu ticaretten kazandığı parayla bizim ülkemizdeki terör faaliyetlerini finanse ediyor." ifadelerini kullandı.

Uyuşturucunun hem arzına hem de ticaretine karşı çok ciddi tedbirler aldıkların ve almaya da devam ettiklerini vurgulayan Soylu, "Kolluk birimlerimizin, hem karada hem de denizde bu konudaki personel ve teknik kapasitelerini arttırmanın yansıra, yeni birimler kuruyor ve yeni teknolojileri işin içine katıyoruz. Narkotimlerimiz şu ana kadar 50 ilde kuruldu, 31 il için çalışmalarımız devam ediyor. Hatta bu 31 ilin personeli de şu anda Ankara’da narkotik eğitimlerindeler. 9 Kasım itibarıyla da 81 ilde faaliyete geçmiş olacaktır. Ayrıca geçtiğimiz ağustos ayında 1000 personelimize narkotik eğitimi verdik ve sahadaki mücadelemize dâhil ettik. Yine bu mücadele kapsamında yürütülen alan denetimi projesi 18 ilimizde uygulanmaya başlanmıştır. Örnek olarak İzmir ilimizde uygulamaya gecen proje ile 82 uygulama noktası oluşturulmuş, bu noktalarda 1070 narkotik, özel harekât ve trafik personeli görevlendirilmiştir. Yine bir yenilik olarak uyuşturucu karar destek sistemini kurduk. Daha önce uyuşturucu ile mücadele alanında çalışan birimlerin yaptıkları çalışmalara ilişkin veriler kendi bünyelerinde tutulurken, şimdi bu veriler KİHBİ Daire Başkanlığı aracılığı ile toplanmakta ve ilgili birimlerle paylaşılmaktadır."

"Dünyada en fazla ecstasy yakalayan ülke olmayı başardık"

Bakan Soylu, "Uyuşturucu Karar Destek Sistemine Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Gümrükler Muhafaza Müdürlüğümüz anlık olarak veri sağlamaktadır. Önümüzdeki dönemde de Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığımızın uyuşturucu ile mücadele alanındaki veriler Karar Destek Sitemine entegre edilecektir. Hem bu tedbirlerimiz hem de PKK’ya karşı yürüttüğümüz başarılı terör operasyonları, uyuşturucu ile mücadelemizde de sahaya olumlu şekilde yansımıştır. 2017 yılında 17 bin 752 kilogram eroin yakalaması ile Avrupa’nın en fazla eroin yakalayan ülkesi olduk. Bu yılın ilk 8 ayında ise 13 bin 187 kg yakalama gerçekleştirdik. 2017 yılında 8,6 milyon adet ile dünyada en fazla ecstasy yakalayan ülke olmayı başarmıştık. Bu yılın ilk 8 ayında gerçekleştirilen 4 milyon 047 bin adet ecstasy yakalaması ile bu başarımızı da sürdürdüğümüz görülmektedir. Yine 2017 yılında 26 milyon adetle son yılların en yüksek captagon yakalamasını gerçekleştirmiştik. Bu yılın ilk 8 ayında da 8,6 milyon adet captagon yakalaması gerçekleştirdik. PKK terör örgütünün ciddi finansman kaynaklarından birisi olan yasadışı ekim konusunda da 2016 yılında 82 milyon Hint keneviri yakalanmış ve imha edilmişti. 2017 yılında bu rakam 19 milyona gerilemiştir. Yapılan operasyonlar neticesinde eskiden Hint keneviri ekilen tarlalarda bugün normal tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, bu gerilemenin ana sebeplerindendir. Uyuşturucu ile mücadeledeki önümüzdeki dönem stratejilerimiz arasında diğer yıllardan farklı olarak bu yıl kurumların ortak operasyonlarına daha çok ağırlık vereceğimizi ifade etmek isterim. Risk yönetimi ve analiz çalışmaları yapıp, özellikle yüksek risk taşıyan yerlerde Jandarma, Emniyet, Sahil Güvenlik ve Gümrük Muhafaza ekiplerimizin işbirliğine ağırlık vermeyi kararlaştırmış durumdayız. Ayrıca, ülkemizi bir bütün olarak ele alarak ama her bölgenin ve her ilin risk durumlarına göre farklı mücadele yöntemleri geliştirmeye gayret edilecektir. Örneğin ülkemizde yakalanan uyuşturucunun yüzde 47’si Marmara Bölgesi'nde yakalanmaktadır. Bu gerçekten hareketle bu bölgemizde aldığımız tedbirleri artırıp uzmanlaşmaya daha çok önem vererek mücadelemizi sürdüreceğiz. Aynı şekilde toplam uyuşturucunun yüzde 17’sinin yakalandığı Güneydoğu Anadolu ve yüzde 14’ünün yakalandığı Doğu Anadolu Bölgemizde de benzer tedbirlerle daha başarılı çalışmalar yapılacaktır." ifadelerini kullandı.

"2018 yılında ise "fıçı" kodlu eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirildi"

Alkol, tütün ve sigara kaçakçılığı konusunun da çok önemli boyutlarda olduğuna dikkat çeken Bakan Soylu, "2015 yılında yüzde 18’lerde olan tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığını gerek sınırlarımızda gerekse operasyonel çalışmalarımızla yüzde 10’lar düzeyine indirmeyi başardık. Bu sayede tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığına dayalı 4 milyar TL’lik vergi kaçağının önüne geçtik. 2016’da 15 bin 671 olan kaçakçılık operasyon sayımızı, 2017’de 20 bin 589’a çıkarttık. Bu yıl için gerçekleşen operasyon sayımız ise 11 bin 186’dır. Gözaltı ve tutuklu sayılarımızda da aynı ivmeyle artışlar söz konusudur. 2016’da 610, 2017’de 709, 2018’in ilk 8,5 ayında 367 kişi, kaçakçılık operasyonları neticesinde tutuklanmıştır. Sahada yaptığımız baskı, büyük miktarlı sevkiyatlara darbe vurmuş ve ele geçen malzeme miktarlarında ciddi azalışlar yaşanmıştır. 2016’da ele geçen sigara miktarı, 2017’de yüzde 50 oranında azalmış, 2018’in ilk 8,5 ayında, geçen yıla göre 3’te 1 oranında azalarak 19 milyon paket seviyesine inmiştir. Bu dönem en önemli kaçakçılık alanı olan akaryakıt kaçakçılığı konusunda da aldığımız tedbirler ve yaptığımız operasyonlarla son dönemlerin en düşük seviyelerine indik. 2017’de 4,6 milyon litre olan kaçak akaryakıt yakalaması bu yıl itibarıyla ilk 8,5 ayda 2,6 milyon litreye inmiştir. Yine iki yıl önce çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan sahte ve kaçak alkol kaçakçılığı ile de etkili şekilde mücadelemiz devam ediyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Kom Daire Başkanlığımızca, 2017 yılında 'alkol' ve 'mahzen' 2018 yılında ise 'fıçı' kodlu eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirilmiştir." diye konuştu.

"Coğrafyamız da esas itibarıyla kendi adına büyük bir değişim ve dönüşümün eşiğindedir"

Artık her suç türünün geliştiği, her suç türüyle mücadelenin özel uzmanlık ve çalışma gerektirdiği, suçların ve suç örgütlerinin birbirleriyle girift bir ilişki içinde bulunduğu, zorlu bir dönemi yaşadıklarının altını çizen Soylu, "Ancak aciz değiliz. Suç karşısında güçsüz ve umutsuz değiliz. Bilakis modern tekniklerle, modern teknolojilerle, yeni mücadele stratejileriyle esas itibarıyla sahaya hâkim durumdayız. Sadece terörü bitirmiyoruz. Terörün beslendiği ve beslediği suçları da bitirme yolunda azimliyiz, kararlıyız ve sonuç alıyoruz. Kıymetli Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu konuda ciddi bir irade ortaya koymaktayız. Ciddi bir kapasite kullanıyoruz. Kaçakçılığı terörden bağımsız göremeyiz. Terörle mücadelenin kaçakçılığa yansımalarını yok sayamayız. Terörle mücadele kapsamında yaptığımız yol denetimlerinin trafik kazalarının azalmasında olumlu etkilerini gördüğümüz bir faaliyetin içindeyiz. Dolayısıyla 'çoklu güvenlik yönetimi' prensibinden hareketle işlerimize geniş bir perspektifle bakmak, dünyayı ve bölgemizi iyi izlemek zorundayız. Türkiye, alelade bir dönemden geçiyor değildir. Tam bir değişim ve yenilenme dönemi yaşıyoruz. Bulunduğumuz coğrafya da esas itibarıyla kendi adına büyük bir değişim ve dönüşümün eşiğindedir. Bu itibarla buradaki huzuru ve güvenliği başarılı bir şekilde yönetebilmek, insanımızı tehlikelerden uzak tutabilmek, aslında diğer zamanlarından farklı olarak, bu dönem için tarihi bir anlam taşımaktadır." şeklinde konuştu.

Bir otelde düzenlenen toplantıya Bakan Soylu'nun yanı sıra, İçişleri Bakan Yardımcıları Mehmet Ersoy, Muhterem İnce, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Van Valisi Murat Zorluoğlu, Şırnak Valisi Mehmet Aktaş, Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu, Hakkâri Valisi Cüneyt Orhan Toprak, Siirt Valisi Ali Fuat Atik, Ağrı Valisi Süleyman Elban, Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı (KİHBİ) yetkileri, Emniyet Genel Müdürlüğü Daire Başkanları, Jandarma Komutanları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bölge Müdürleri, Sağlık Bakanlığı Daire Başkanlar ve Göç İdaresi Yetkilileri ile İller İdaresi Genel Müdürü Doç. Dr. İlker Gündüz Öz katıldı.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.