"Baraj ve nehirler kontrol altında tutulmalı"

"Baraj ve nehirler kontrol altında tutulmalı"

Muş'ta av malzemesi satan esnaf baraj ve nehirlerin av yasağı dönemlerinde kontrol altında tutulmadıkça belirtilmiş olan para cezasının caydırıcı olamayacağına dikkat çekti.

MUŞ- Balığın yumurta bırakma dönemlerinde yapılan avlanma sebebiyle nehirlerde artık büyük balık kalmadığını söyleyen esnaf, buna bir çözümün bulunmasını istedi. Çin’den ithal edilen Tırvırı (şeytan tuzağı) denilen serpme ağın balığın telef olmasına neden olduğunun altını çizen esnaf tırvırı nedeniyle artık kanca ve kurşun satamadıklarını belirterek yetkililerin buna bir çözüm bulmasını istedi.

 

Yasağın geç kalınmış bir karar olduğunu, yasakların mevsim şartlarına göre uygulanması gerektiğini kaydeden esnaf Rıdvan Taşkın; “ Balık avı yasağı biraz geç alınmış bir karar. Bu kararın biraz daha erkene alınması daha iyi olur. Balık üremesi mevsim şartlarına bağlı bir durum… Hava ne kadar erken ısınırsa balık o kadar erken yumurtasını bırakıyor. Eğer bir suda büyük balık yoksa bilin ki o suda balık kalmamıştır. Şimdilerde tırıvırı şeytan tuzağı denen Çin’den ithal edilen bir ürün var. Bu ürün balığa aşırı bir derecede zarar veriyor. Artık nehrimizde büyük balık bulamaz duruma geldik. Bunun sebebi ise tırvırı diye tabir ettiğimiz ağdır. Bu ağ takılıp kopuyor. Şimdi bu ağ 70 yıllık zaman içinde ancak çürüyor. Buna takılan her balık telef oluyor. Bu da ciddi anlamda büyük zarar demektir’’ dedi.

 

Bilinçli bilinçsiz herkesin rahat bir şekilde bu ağı kullanabildiğini ve bu ağın balıkta büyük zayiatlara sebep olduğunu ifade eden Taşkın; “Bu ürün seyyar satıcıların elinde bile satılıyor. Balık baştan kokar. Yetkililerden tek ricam bunun önüne geçmeleri ve ithal edilen bu ürünü baştan kesmeleridir. Yoksa burada bu ürünü satan kişilerle bu sorun çözülmez’’ ifadelerini kullandı.

 

Taşkın; “Ben tırıvırı satmıyorum ve buna da karşıyım. Çünkü biz artık kanca ve kurşun satamaz hale geldik. Eğer Tarım İl Müdürlüğü benim yanıma gelirse ben bu konuda kendilerine her türlü yardımcı olurum. Kanunun belirlemiş olduğu 285 TL’de halkımız için caydırıcı bir ceza değildir. Cezayı keser vatandaş ikinci gün gider tekrar balık avlar. Eğer jandarmayla birlikte kontrol edilse ve bu duyulsa kimse artık açık bir şekilde balık avına çıkamaz’’ şeklinde konuştu.

 

Batıdaki balıkçıların genelde balık avlama sertifikasıyla çalışabildiklerini Muş’ta ise balık avlama sertifikası alan hemen hemen kimsenin olmadığını kaydeden Baran Akaydın ise; “Batıda insanlar balık avlayabilmek için ilk önce eğitime tabi tutulur. Hangi aylarda hangi zamanlarda ne kadar balık tutulması gerektiğini orada eğitim görerek öğrenebiliyor. Burada bilinçsizce bir avlanma var. Mesela olta avı olması gereken yerlerde insanımız 300-400 metre germe ağ dediğimiz ağları götürüp barajlara derelere atıp balıkları resmen kurutuyorlar. Bu da büyük bir zayiat demektir. Ağın kullanıldığı yerler genellikle Murat nehri ile buna bağlı olan derelerde yapılıyor’’ ifadelerine yer verdi.

 

Burada tarım il müdürlüğünün bu konuda büyük bir adım atması gerektiğini ifade eden Akaydın; “Bu adım ilk önce özellikle barajların etrafında jandarma ile birlikte sürekli kontrol şeklinde olmalıdır. Çünkü barajlara sürekli ağ atıldığı için bu da balığın bitmesi anlamına geliyor. Yani anlayacağınız bilinçsizce bir avlanma var. Tarım il müdürlüğünün bizzat bunu denetim altında tutması gerekiyor’’ şeklinde konuştu. (M. Şirin Çağlayan-İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.